Bu hükümlere göre imarla ilgili işlemlerden dolayı sözü edilen Kanunun 80.maddesinde Belediye Sınırları ve mücavir alanlar içinde İmar Kanunu na göre ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemlerinin Parselasyon Harcına, ifraz ve tevhit kararlarının İfraz ve Tevhit Harcına, proje tasdik işlemlerinin Plan ve Proje Tasdik Harcına, zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesinin Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcına, yapı kullanma izni verilmesinin Yapı Kullanma İzni Harcına tabi olduğu belirtilmiştir. Olayda, uyuşmazlık konusu plan-proje ücretine dayanak olan parselasyon hizmetinin aynı Kanunun 80.maddesinde harç konusu yapılan hizmetlerden olduğu anlaşıldığından, yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde ücret konusu yapılması olanağı bulunmamaktadır....
Elektronik ortamda Dairemize gönderilen temyize konu edilen yukarıda esas nosu yazılı dava dosyasının UYAP ortamında yapılan temyiz incelemesinde; dava dosyası içeriğinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin elektronik ortama aktarılmadığı, hükmün tefhiminden sonra şikayetçi vekili tarafından süresi içerisinde kararın temyiz edildiğine dair süre tutum dilekçesi verildiği halde, gerekçeli kararın taraf vekillerine, süre tutum dilekçesi ve sunulmuş ise gerekçeli temyiz dilekçesinin şikayet olunan vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçalarına dosyada rastlanılmadığı, "dosyaya eklenecek evrak" başlığı adı altında beş ayrı evrak grubu bulunduğu, bunların isimlendirilmediği, sıralı olmadığı,bu dosyalar içerisinde bulunan bir kısım evrakın okunaklı olmadığı, şikayet olunan vekiline ait vekaletname örneğinin bulunmadığı, temyiz başvuru harcı ve temyiz karar harcına ilişkin belgenin olmadığı anlaşılmıştır....
Bu nedenle temyiz isteğinin reddine ilişkin son karar İİK'nun 365 ve HUMK'nun 432. maddeleri gereği Yasa'ya uygun bulunmakla ONANMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddede ifade edilmiş bulunan “kanunda aksi yazılı değil ise bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğu" kuralının istisnalarından biri de 2548 Sayılı Kanunda bahsedilen cezaevi harcıdır. Cezaevi harcının sorumlusu alacaklı olduğundan bu hususun tahsil anında icra müdürlüğünce göz önüne alınması gerekir. Bu durumda cezaevi harcından kanun gereği alacaklı taraf sorumlu bulunduğuna göre bu harcın da borçludan tahsili yönündeki icra müdürlüğü işlemi yasaya uygun bulunmadığından, istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulü ile icra dosyasında 19.11.2021 tarihinde % 4.55 oranı üzerinden tahsil harcı alınmasına ilişkin işlemin iptaline, tahsil harcının %2,27 oranı üzerinden hesaplanmasına, cezaevi harcı alınmasına yönelik işlemin iptali ile davacıya iadesine ilişkin işlemlerin icra müdürlüğünce yerine getirilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
CEVAP 1.Şikayet olunan SGK vekili cevap dilekçesinde; şikayetin reddini dilemiştir. 2.Şikayet olunan ... Dokuma Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; kendi hacizlerinin önceki tarihli olduğunu öte yandan borçlu aleyhine devir bedeline ilişkin tasarrufun iptali davası açmış olduklarını ve bu davanın sonucunun nazara alınması gerektiğini ileri sürerek şikayetin reddini dilemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 11.05.2017 tarih 2016/720 Esas 2017/495 Karar sayılı kararı ile dava konusu sıra cetvelinin İİK 89/1.maddesi gereğince düzenlenmiş olduğu, üst yapı hakkının devir bedeline ilişkin olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Dosya arasındaki bilgi, belge ve tanık anlatımlarından davacının oğlunun .. ... 2. etap toplu yapı içinde market işlettiği, davalıların bir kısmınında aynı yerde iş yerlerinin bulunduğu, diğerlerinin ise toplu yapı yönetiminde bulundukları, taraflar arasında aidat yüzünden husumet doğduğu, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini şikayet ettikleri, bir kısım davalılarca davacının savcılığa şikayet edilmesi Anayasa 36. maddede düzenlenmiş bulunan hak arama özgürlüğü kapsamında kalmakta olup, davalıların tanıklarının anlatımlarından şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların somut olayda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen toplu yapı yönetimi tarafından çıkartılan Ağustos 2002 tarihli bültende ise, toplu yapı içinde yaşananların, yorum katılmadan, haber niteliğinde yazıldığı, davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2012/318308 MAHKEMESİ : Karayazı Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 22/10/2012 NUMARASI : 2011/134 Esas, 2012/120 Karar SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İddianamede yer alan, Karayazı İcra Müdürlüğünü vekaleten yürüten sanığın, 2010/47 talimat sayılı dosyasında 30/12/2010 tarihli makbuzla tahsil ettiği, 40,00 TL tutarında haciz, teslim ve satış harcını 27/01/2011 tarihinde Cumhuriyet Savcılığınca yapılan denetime kadar maliye veznesine yatırmadığı, yine 2010/1 Esas sayılı dosyasında 02/02/2011 tarihinde tahsil ettiği 20,80 TL cezaevi yapı harcını aynı şekilde 05/05/2011 tarihinde yapılan denetimden sonra 06.05.2011 tarihinde Adalet Bakanlığı İş Yurtları Kurumu hesabına EFT yolu ile yatırdığı, şeklindeki isnatların sübutu halinde TCK'nın 247. maddesinde tanımlanan zimmet suçunu oluşturabileceği anlaşılmakla 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri...
İcra Müdürlüğü'nün 1998/7402 sayılı dosyasından yapılan ihalenin feshedilmesi sonrasında, hatalı tescilin eski malik adına düzeltilmesi aşamasında satış istenemeyeceği gerekçesiyle ve Yapı ve Kredi Bankası AŞ.nin haczi ayakta bulunduğundan asıl davanın reddine; tahsil harcına ilişkin sorumluluk bakımından açılan diğer davanın reddedilmiş olması nedeniyle birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Taşınmazın 16.06.2000 tarihindeki satışı üzerine Yapı Kredi Bankası AŞ. için İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 1998/1548 sayılı takip dosyasından aciz vesikası düzenlenmiş, adı geçen bu aciz vesikasına dayalı olarak başka bir takip yapmıştır. Bu durumda belirtilen dosyadan konulan ve 17.07.1998 tarihli haczin ayakta olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır....
Mahkemece, 6552 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin 11.09.2014 tarihinde ve eldeki şikayet dosyası derdest iken yürürlüğe girdiği ve kural olarak borçlunun tüm mallarının haczinin mümkün olduğu gerekçesi ile, şikayetin reddine karar verilmiş hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 13.07.2001 tarihli ve 24461 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 13.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 29.06.2001 tarih ve 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunu'nun 1.maddesinde; "Bu Kanunun amacı; can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir" hükmü yer almaktadır....