Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kez ödeme muhtırasının gönderilmesi üzerine yasal süresi içerisinde şikayet yoluna gidildiğini, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan tahkikat neticesinde de ilgili icra müdürlüğünce gönderilen muhtıradan önce kira bedelinin ödendiğinin tespit edilmesi üzerine şikayetin kabulüne karar verildiğini beyan ederek, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık , ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte taşınmazda kiracı olarak bulunan davacıya gönderilen tebliğ tarihinden itibaren kira bedellerinin icra müdürlüğüne ödenmesine ilişkin İİK. 150/b muhtırasının (müzekkerenin üst kısmında 19.11.2018 yazsa da alt kısımda 21. Kasım 2018 kaşesi bulunan muhtıranın ) iptali istemine ilişkindir. ***945 barkod nolu tebligatın üzerinde 15.10.2018 tarihli muhtıra yazsa da 21. Kasım 2018 tarihli anılan muhtıranın bu tebligatla 23.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği kanaatine ulaşılmıştır....

istem içerdiğini ileri sürerek borç muhtırasının iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece hükme esas alınan 01.10.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda şikayete konu borç muhtırasındaki miktarın 4.757.160,16 TL olarak tespitine karar verildiği anlaşılmıştır....

    Somut olayda muhturadaki borç tutarının fazla olduğu anlaşılmakla muhtıra borç tutarının yeniden hesaplanması ve yeniden muhtıra gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, şikayetin kabulüne, Bakırköy 4. İcra Müd. 2014/8954 Esas sayılı dosyasında düzenlenmiş olan 14.11.2019 tarihli muhtıranın iptaline" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 4....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/06/2017 tarihli 2016/141 E. 2017/146 K. sayılı kararı sonrasında başlatılan takipte ilk takip miktarının 100.916.930,00 TL olduğunu, daha sonra bakanlık tarafından 31/12/2020 tarihinde 7.923.350,53 TL ödeme yapıldığını, talep edilen borç miktarının yanlış hesaplanan faiz miktarından kaynaklandığını, borcun ödenen kısmı dikkate alınmaksızın icra müdürünün alacaklının talebini reddetmesi gerekirken talebin kabulü yönünde işlem yaparak bakiye borç muhtırası gönderilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’n Geçici 6. maddesi uyarınca icra vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini bu nedenlerle şikayetlerinin kabulü ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2020/676 esas sayılı dosyasından gönderilen 08/04/2021 tarihli bakiye borç muhtırasının iptaline, ilama ve kanuna uygun bir şekilde düzenlenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2005/8916 E. sayılı takip dosyasındaki alacağı ile takas-mahsup etmek suretiyle ödediklerini beyanla itfa itirazında bulunarak taraflarına gönderilen bakiye borç muhtırasının iptali talebinde bulunduğu, mahkemece; yasal 7 günlük süresi içerisinde başvurulmadığı gerekçesiyle şikayetin süreden reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 33/2. maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir.” Bu düzenlemeye göre, icra emri tebliğinden sonraki döneme dair ödeme itirazlarının süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilmesi mümkündür. O halde mahkemece, borçlunun takas-mahsup iddiası değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık 2.546,80 TL miktarlı bakiye borç muhtırasının iptaline ilişkindir. İİK.nin 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 6.310,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz isteminin REDDİNE, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. .........

        Somut olayda, Karahallı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/27 esas sayılı ara kararı ile borçlu aleyhine hükmedilen tedbir nafakasının tahsili için borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; yenileme emri ve borç bildirim muhtırasının borçluya 21/03/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlu, itfa itirazı ile birlikte yenileme emrinde bildirilen faiz miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş olup, borçlunun faize ilişkin şikayeti hakkında mahkemece herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 04/03/2019 tarihli ve 2018/5899 Esas - 2019/3437 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; İlamlı icra takibinde borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ilamın icrasının vekalet ücretinin maktu olması gerektiği, borcun ödendiğini, icra dosyasında gönderilen bakiye borç muhtıranın iptalini talep ettiği; mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile, dava tarihi itibariyle bakiye borcun 6.661,79 TL olduğunun tespitine, bakiye borç muhtırasının buna göre yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyizi üzerine,...

            Yukarıda izah edilen dava sürecinde, dava dilekçesi ve tensip zaptının yer aldığı tebligatın şikayet olunan vekiline 21/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 122'nci maddesindeki davalı tarafın iki hafta içerisinde cevap verebileceği hükmü göz ardı edilerek 28/06/2022 tarihinde şikayet konusu hakkında kabul kararı verilmesi, şikayet olunanın mezkur kanunun 27'nci maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder vaziyettedir....

            İcra dosyasında; 08/12/2014 tarihli dosya hesabı sonucunda bakiye dosya borcunun 7.119,64 TL olarak hesaplandığı, borçlu tarafından 10/04/2015 tarihinde bu miktarın dosyaya ödendiği ve dosyanın 07/05/2015 tarihinde infazen kapatıldığı görülmüş ise de, ödemenin ve dosya hesabının yapıldığı tarihler itibariyle maktu vekalet ücreti uygulamasına yönelik Yasa hükmü Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olduğundan, nisbi icra vekalet ücreti üzerinden yapılacak hesaplama sonucu dosya borcunun belirlenmesi ve yapılan ödemenin borcu karşılayıp karşılamadığının, bir başka anlatımla dosyanın infazının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerekir. O halde, mahkemece; Anayasa Mahkemesi'nin 13/11/2014 tarihli iptal kararından sonra yapılan ödeme sonucunda, bakiye kalan borç miktarı üzerinden nisbi vekalet ücreti hesaplanarak borç muhtırasının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin tümden kabulü ile muhtıranın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu