Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesi’nin 5747 sayılı Kanun gereği 30.03.2014 tarihli mahalli idareler seçimiyle kapanarak tüzel kişiliğinin sona erdiğini, 5747 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 4. fıkrası gereğince tüm mameleki ile kurumlarına devredildiğini, bu nedenle icra takip dosyasında kendilerine borç muhtırası gönderildiğini, borçlu ... Belediyesi hakkında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, ancak takibe konu borcun zamanaşımına uğradığını, itiraz haklarını kullanabilmeleri için muhtıranın iptali ile kurumlarına ödeme emri gönderilmesini talep ettiği, mahkemece alacaklının ilama dayalı olarak ilamsız takip yapamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, kararın temyizi üzerine Dairemizce, HMK’nun 26 maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak yalnızca borç muhtırasının iptaline karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkemece bozma kararına direnildiği görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi vekili, müvekkili aleyhine gönderilen borç muhtırasının iptali için İcra Müdürlüğü'ne başvurduklarını taleplerinin reddine karar verildiğini, ret kararının iptalini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı vekili tarafından, kamulaştırma bedeli artırımı ilamına dayalı olarak yürütülen ilamlı takipte borçlu, icra dairesince yapılan bakiye borç hesabının ilama aykırı olduğunu ve alacağın zamanaşımına uğradığını bildirerek itirazda bulunmuş, mahkemece borçlunun icra emri tebliği tarihinden itibaren İİK.nun 33. maddesi gereğince yedi günlük yasal sürede bildirmediğinden bahisle, itirazlarını süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir"....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2020 NUMARASI : 2020/306 ESAS 2020/134 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.07.2019 tarihli karar kapsamında hisse senetlerinin haczi ile ilgili haczedilmezlik şikayetinin kabulüne, icra dosyasından düzenlenen ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilen hisse haczi muhtırasının ve buna dair memurluk işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde şikayetin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, bilahare dosyaya davacı vekili tarafından feragat dilekçesi sunulduğu görülmüştür....

        Öte yandan, icra müdürlüğünce yapılıp iptali istenen 25.06.2014 tarihli işlemle bakiye borcun 19.381,31 TL olarak hesaplandığı görülmektedir. Mahkemece şikayet konusu hesabın denetimi için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 14.10.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise 13.10.2014 hesap tarihi itibarı ile 11.654,11 TL borç kaldığının belirtildiği görülmektedir. Sözkonusu raporda, 25.06.2014 tarihi itibarı ile dosya borcunun hesaplanması yerine, şikayet tarihinden sonraki 13.10.2014 tarihindeki borç miktarının hesaplanması doğru değildir. TBK’nun 100. maddesi uyarınca borçlunun faiz ve giderleri ödemede gecikmesi halinde kısmi ödemelerin öncelikle faizden düşülmesi gerekmekte olup aynı raporda takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemelerin asıl alacaktan mı yoksa faizden mi mahsup edildiği belirgin değildir....

          Mahkemece, sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar hesaplandıktan sonra hakkında herhangi bir haciz işlemi uygulanmadan dosyaya sunulan teminat mektubunun yargılama sonunda paraya çevrildiği, tahsil harcı oranı ile harca esas alınan miktarın şikayet konusu İcra Müdürlüğü'nün karar tarihi itibariyle, 5.855,05 TL olduğu, bu miktar üzerinden borçluya bakiye borç müzekkeresi gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 15. maddesine göre; “İcra ve iflas harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur.”...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunanlar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmazın satımı sonucu düzenlenen sıra cetvelinde, ilk sırada şikayet olunanlara ödeme yapılmış ise de, borç miktarı içinde borçlunun vadesi gelmemiş borçları bildirildiği gibi hacze konu alacak miktarının net olarak bildirilmediğini, ayrıca ... Vergi Dairesi'nin haciz tarihinin müvekkilinin haciz tarihinden sonra olması nedeniyle garameten paylaştırma yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekili, sıra cetvelinin usulüne uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

              nin borçlu sıfatı ile eklenerek 29.230,50 TL'lik borç muhtırasının Konveyör Beyaz Eşya ve Oto. Yan. San. Ltd. Şti.'ne çıkartıldığı ve ilgili şirkete borç muhtırasının 27/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Konveyör Beyaz Eşya ve Oto. Yan. San. Ltd. Şti. dosyasına sunduğu 28/06/2018 tarihli cevap ile dosya borçluusu Oktay Gül'ün şirketleri bünyesinde çalıştığı ve maaş haciz müzekkeresinin sıraya alındığının belirtildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; "Tebliğ işlemi usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap yapılan tebliğ işleminden haberdar olmuş ise işlem muteber sayılır, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." düzenlemesine ver verilmiştir. Burada borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

                Dairemizce yapılan değerlendirmede; Develi İcra Dairesi'nin 2009/268 Esas ile davalı alacaklı tarafından borçlu T5 aleyhine 07/04/2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği takip borçlusu T5'un 16/02/2021 tarihinde vefat ettiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlunun mirasçıları olan davacılara borç muhtırasının düzenlenerek gönderildiği, davacılar tarafından takibin iptali istemiyle ilgili iş bu şikayeti yaptıkları anlaşılmıştır. Şikayetçiler murislerinin 16/02/2021 tarihinde ölümü üzerine 02/03/2021 tarihinde mirası red davası açtıkları, Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11/03/2021 tarih 2021/490 Esas 2021/489 Karar sayılı ilamı ile kayıtsız şartsız olarak TMK'nın 609 maddesi uyarınca mirasın gerçek reddinin tespitine karar verildiği, kararın 27/03/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

                Lisesi Müdürlüğü'ne haciz müzekkeresi yazılarak bakiye borç olan 13.700TL'nin tahsili amacıyla borçlunun maaş ve ikramiye alacakları üzerine haciz konulmasının istenildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun ... İcra Hukuk Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, icra takibine konu olan borcun maaşından kesinti yapılarak tahsil edildiğini, dosya borcu tahsil edildikten sonra yeni bir takip talebinde bulunulmadan ve kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden 13.700 TL borç çıkartılarak doğrudan maaşından kesinti yapılması yoluna gidildiğini belirterek borçlu olmadığının tespiti talep ettiği ve ayrıca yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, dosya borcunun ödendiği iddiasına dayanan bakiye borç miktarına yönelik şikayet olup, başvuruda menfi tespit denilmesinin HMK'nun 33. maddesinde yer alan hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralı karşısında sonuca etkili değildir. O halde mahkemece, ......

                  UYAP Entegrasyonu