Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının velayet talebinin reddine, müşterek çocuklarla kişisel ilişki kurulması talebinin kabulü ile müşterek çocuklarla davacı baba arasında bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine, müşterek çocuk Gülay Taştan'ın yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmakla velayeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Velayet davasının reddedildiği halde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, yurt dışında şahsi ilişki kurulmasına yönelik bir karar olduğu halde Türkiye'de şahsi ilişki tesisine karar verilmesi ve çocukların üstün yararı göz ardı edilerek şahsi ilişki tesis edildiğini, çocukların yurt dışında yaşadıklarını şahsi ilişki talebinin reddine, aksi takdirde sınırlı şekilde şahsi ilişki kurulmasını, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir....

Müşterek çocuk ile davacının Belçika ülkesinde yaşadıkları, ülkede 1 Temmuz ile 1 Eylül tarihleri arasında okulların tatil olduğu, müşterek çocuğun ilk öğretim öğrencisi olduğu, davacı annenin Türkiye'de ikametinin bulunmadığı, mahkemece baba ile çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin infazının müşterek çocuğun yararına olmadığı, müşterek çocukla baba arasında şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasının da çocuğun gelişimi ve üstün yararına aykırı olduğu, sir içeriği, müşterek çocuğun üstün yararı dikkate alınarak ;davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkemenin şahsi ilişki hükmünün kaldırılarak "baba ile çocuk arasında her yılın 15 temmuz günü saat 10.00'da almak ile 25 temmuz günü saat 17.00'de teslim etmek üzere şahsi ilişki kurulmasına" şeklinde yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Pazar günü saat 10:00'dan saat 17:00'a kadar, küçüğün tanıdığı ve güvendiği bir kimse yahut sosyal hizmet uzmanı eşliğinde olmak üzere şahsi ilişki tesisine" karar verilmiş ise de; davaya konu küçükle, davacıların yaşanan acı olay nedeniyle uzun süredir bir araya gelmedikleri, çocuğun baba anne ve dedeyi hiç tanımadığı, çocuğun yaşı itibariyle bir anda iki haftada bir tanımadığı insanlarla bir araya gelmesinin çocuğun gelişimine olumsuz etki yapabileceği düşünüldüğünde yerel mahkemenin şahsi ilişki süresinin sıklık derecesinin fazla olduğu anlaşılmakla davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yerel mahkemenin şahsi ilişkiye ilişkin hüküm bölümündeki 2.maddesinin tümden kaldırılmasına ve buna göre yeniden hüküm kurularak davacılarla davaya konu küçük arasında hakkaniyete uygun şekilde şahsi ilişki düzenlemesi yapılması gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Mahkeme davayı kabul etmiş , müşterek çocuk ile davacı arasında şahsi ilişki tesis etmiş, yargılama giderlerini davalıdan tahsil etmiş ve davacı lehine de vekalet ücreti olan 4.080,00 TL'ye hükmetmiştir. Somut olayda; davalı taraf, velayeti kendisine verilmeyen davacı babanın müşterek çocuğu ile şahsi ilişki tesisi istemini kabul ettiği bu nedenle HMK 312/2. Maddesine göre, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına yönelik istinaf itirazlarını ileri sürmüş ise de eldeki dava; kabul beyanına göre sonuçlandırılan bir dava olmadığı gibi davalının kabul beyanı davacının şahsi ilişki istemini aynen karşılayan bir kabul de değildir....

Aile Mahkemesinin 2015/270 Esas 2016/255 Karar sayılı dosyası incelenmiş, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, müşterek çocukla davalı arasında şahsi ilişki kurulduğunu, davalının çocuğun doğduğu günden beri çocukla ilgilenmediğini, davalının kendisi arayarak çocukla görüşmek istediğini ve kendisinin buna engel olmadığını, davalının çocuğu kendisine teslim ettiğinde kolunda morluklar bacağında kızarıklıklar gördüğünü, müşterek çocuğun morluğu davalının yaptığını söylediğini, davalının şahsi ilişki kararını kötüye kullandığını ve müşterek çocuğun davalının kendisine ayakkabı ile vurduğunu söylediğini iddia ederek müşterek çocuk ile davalı babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını aksi kanaatte kısıtlanmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; cevap vermemiştir....

Günü saat 14:00 ile saat 16:00 arasında anneden alınarak babaya verilmesine, şahsi ilişkinin tesisine, karar verilmiş ise de, şahsi ilişki süresinin yeterli olmadığı, hükmedilen şahsi ilişkinin infazında tereddüt oluşturacak şekilde tesis edildiği, çocukla davalı baba arasındaki şahsi ilişkinin kimler aracılığı ile ve ne şekilde sağlanacağının belirtilmediği ayrıca davalı babanın ceza evinde hükümlü olarak bulunması göz önüne alındığında ceza infaz kurumlarının açık görüş günlerinin dikkate alınmadığı kararın bu hali ile usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince tümden kaldırılıp yeniden hüküm kurularak hakkaniyete uygun şekilde ve infaz kurumunda şahsi ilişkinin gerçekleşeceği dikkate alınarak, yeniden şahsi ilişki düzenlenmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm şahsi ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *1Temmuz-1Ağustoos arasındaki şahsi ilişki tesisinin 1Temmuz sabah saat 9,00’dan, 1Ağustos akşamı saat 17-00 arasında yapılmasının tabi olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna,iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.10.2007...

    Hukuk Dairesi'nin 06/10/2020 tarihli 2020/2828 Esas sayılı ilamı) Dosya içerisindeki mevcut belgelerin incelenmesinde; Trabzon Aile Mahkemesinin 2014/84 Esas 2015/77 karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verilen tarafların müşterek çocukları 07/05/2014 doğumlu Umut Kayık'ın velayetinin babaya verildiği, davacı anne ile aralarına yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki kurulduğu iş bu dava ile davacı annenin yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu davacı annenin müşterek çocuk ile var olan şahsi ilişkisinin "yatılı ve gündüzlü" şekilde değiştirilip değiştirilemeyeceği üzerinde toplanmaktadır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2019/848 ESAS-2022/803 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müşterek çocuk ile davalı arasındaki şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasını veya yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Davacı tarafça şahsi ilişkinin tamamen kaldırılması talep edilmiş ise de tüm dosya kapsamı, alınan uzman rapor ve içerikleri, şahsi ilişkinin tamamen kaldırılmasına yönelik bir olgu, eylemin belirlenememiş olması nedeniyle bu konudaki talebin reddine, çocuğun üstü yararı ilkesi gözetilerek, sosyal inceleme raporunda belirlenen kıstaslar dikkate alınarak, Antalya 1. Aile Mahkemesi'nce kurulan şahsi ilişki yeniden düzenlenmesi..."...

    UYAP Entegrasyonu