taraf ile görüşmesinden sonraki tavır ve davranışlarından fark ettiğini, davalı tarafın yaşamış olduğu ev ortamı müşterek çocuğa uygun olmadığı, kişisel ilişki kurulmasının yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbirin durdurulmasını, davalı tarafın müşterek çocuk ile şahsi ilişki hakkının kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
gerekçesi ile; "Asıl davanın REDDİ; karşı davanın şahsi ilişkinin kaldırılması talebi bakımından REDDİ, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi bakımından KABULÜ ile; müşterek çocuk ile baba arasında; Her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günleri sabah saat 10:00'dan takip eden pazar günü akşam saat 17.00'ye kadar, Sonu tek sayı ile biten yıllarda Kurban Bayramı arefe günü akşam saat 18:00'den, bayramın 3. günü gündüz saat 11:00'e kadar, Sonu çift sayı ile biten yıllarda Ramazan Bayramı arefe günü akşam saat 18:00'den, bayramın 2. günü gündüz saat 11:00'e kadar, Her yıl ağustos ayının 1. günü saat 10:00'dan 15. günü saat 17:00'ye kadar, Küçüğün baba tarafından teslim alınmak suretiyle baba ile şahsi ilişki tesisine, masraflarının baba tarafından karşılanmasına, şahsi ilişkinin hüküm tarihinden itibaren geçerli sayılmasına,"karar verilmiştir....
Bu nedenle, davacı kadının tazminat ve şahsi ilişki dışındaki erkeğin şahsi ilişki dışındaki tüm istinaf taleplerinin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davacı kadının tazminat ve şahsi ilişki dışındaki, erkeğin şahsi ilişki dışındaki tüm istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, B-Tarafların şahsi ilişkiye yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile; -Kdz. Ereğli Aile Mahkemesi'nin 2019/508 E.- 2021/21 K. sayılı kararının şahsi ilişkiye ilişkin (3 )nolu bendinin KALDIRILMASINA, ve bu konuda yeniden hüküm tesisine Buna göre; -Küçüğün her ayın 1. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü sabah saat 10.00’da anneden alınıp Pazar günü 17:00 da anneye teslimi, Dini Bayramların 2. Günü saat 10:00'da anneden alınıp 3. Günü saat 15:00'de anneye teslimi, Temmuz ayının 1.günü saat 10:00'da anneden alınıp 30....
Aile Mahkemesinin 2017/472 Esas - 2019/532 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, dosya kapsamına SİR aldırıldığı, bu na göre tarafların ayrılığı ile müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin kesintiye uğradığı, baba evlat bağının gelişmesi ve desteklenmesinin önemli olduğu, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının müşterek çocuğun menfatine olduğu husunun rapor edildiği, kaldı ki boşanma dosyası ile baba ile çocuk arasında Ağustos ve Temmuz ayları itibariyle kurulan şahsi ilişkinin infazının kabil olmadığı sabit olmakla ilk derece mahkemesince davanın kabul ile çocuk ve baba arasında kurulan şahsi ilişki buna bağlı yargılama gideri davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebi ile vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesi isabetli görülmekle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2017/472 Esas - 2019/532 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, dosya kapsamına SİR aldırıldığı, bu na göre tarafların ayrılığı ile müşterek çocuk ile baba arasındaki şahsi ilişkinin kesintiye uğradığı, baba evlat bağının gelişmesi ve desteklenmesinin önemli olduğu, baba ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının müşterek çocuğun menfatine olduğu husunun rapor edildiği, kaldı ki boşanma dosyası ile baba ile çocuk arasında Ağustos ve Temmuz ayları itibariyle kurulan şahsi ilişkinin infazının kabil olmadığı sabit olmakla ilk derece mahkemesince davanın kabul ile çocuk ve baba arasında kurulan şahsi ilişki buna bağlı yargılama gideri davacının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebi ile vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesi isabetli görülmekle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dosya kapsamından davalı - davacı annenin kişisel ilişki konusundaki motivasyonu, mevcut yaşam koşulları ile sağlık durumu hakkında yeterli bilgi edinilememiş olması sebebiyle anne ile çocuk arasında ilk aşamada yatılı olmayan ve tarafların müşterek olarak uygun göreceği bir yetişkinin eşliğinde şahsi ilişki kurulmasının, anne ve çocuğun yalnız olarak görüşmesinin daha sonraki dönemlerde değerlendirilmesinin uygun olacağı yönünde kanaat bildirir uzman raporu mevcut değildir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Ancak çocuğun gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi onun yüksek yararına değil ise ana veya babasıyla gözetim altında, yatılı olmadan dahi kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir....
Somut olayda, boşanma kararı ile davacının oğlu olan dava dışı baba Çağdaş Kök ile dava konusu çocuklar arasında şahsi ilişki tesis edildiği, şahsi ilişkinin yeterli düzeyde olduğu, davacı dedenin, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içerisinde torunlarını görme, aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahip olduğu, babanın yurt dışında yaşıyor olmasının TMK'nın 325/1 maddesindeki olağanüstü hal kavramı içinde değerlendirmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddi kararının doğru olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Şahsi ilişki kurulması talebiyle açılan dava yönünden yapılan inceleme neticesinde; dava şartları Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. Maddesinde düzenlenmiş olup, aynı yasanın 115/1 maddesi ile dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılacağı belirtildiği, buna göre mevcut dosya kapsamı itibariyle davacının şahsi ilişki talebiyle dava açabilmesi için yasanın aradığı şartların somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacı tarafından şahsi ilişki kurulması talebiyle açılan davanın HMK'nun 114/1 ve 115/2 maddesi uyarınca aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine..."gerekçesi ile; "1- Davanın velayetin kaldırılması yönünden derdestlik nedeniyle usulden REDDİNE, 2- Davanın şahsi ilişki kurulması talebi yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,"karar verilmiştir....
Anne bakım ve şefkatine muhtaç olan ve rahatsızlığı bulunan çocuk ile baba arasında bu şekilde uzun süreli kişisel ilişki düzenlemesi, çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi davacı annenin velayet görevini gereği gibi, yerine getirmesine de engel olacaktır. Bu sebeple, mahkemece çocuğun yaşı dikkate alınarak daha uygun bir süre ile şahsi ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Fakat bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilerek, bu hususta yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, I-Davacı kadın vekilinin, müşterek çocuk ile davalı baba arasındaki şahsi ilişki süresine yönelik istinaf talebinin kabulü ile; Alanya 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının psikolojik tedavi gördüğünü, çocukların anneye aşırı düşkün olduklarını, annelerinden ayrılmak istemediklerini, babanın çocuklarla ilgilenmediğini, hal böyle iken müşterek çocukların hem gece yatılı kalacak şekilde hem de bir ay boyunca babalarının yanında kalmalarının uygun olmadığını, bu nedenle çocuklar ile baba arasında mahkemece kurulan şahsi ilişkinin kaldırılarak daha uygun süre ve yatılı olmayacak şekilde şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkin olup mahkemece verilen karar çocuklar ile baba arasındaki şahsi ilişki tesisine ilişkin hüküm dışında diğer yönlerden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....