DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Çocukla Kişisel İlişki Günlerinin Değiştirilmesine ilişkin olup, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). İlişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi ile birlikte nafaka talebine ilişkindir. Davanın ve birleşen davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından şahsi ilişkinin genişletilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişimi, olmadığı takdirde çocuğun ortak velayet altına alınması, bu talep de uygun görülmez ise şahsi ilişkinin genişletilmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayet değişimi, ya da çocuğun ortak velayete alınması istemi reddedilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmemek suretiyle kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamından tarafların Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/790 Esas, 2019/65 Karar sayılı dosyası ile çekişmeli olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakıldığı, baba ile çocuk arasında saatlik şahsi ilişki kurulduğu, hükmün 16/04/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, küçük düşürücü sözler söylediğini, teyzesi Ayşe Kandemir ile ilişkisi olduğu yönünde iftira attığını, kendisine ve ailesine karşı ilgisiz ve soğuk davrandığını, evi terk edip gittiğini, telefonla aradığında bir daha geri dönmeyeceğini söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kendisi ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Mahkemece; "şahsi ilişki düzenlemesi yapılırken çocuğun yalnızca yurt içinde davacı babası ile görüşebileceğine yönelik olarak bir sınırlandırma yapılmadığı, davalı annenin çocuğun davacı babası tarafından yurt dışına kaçırılma girişiminde bulunduğuna yönelik iddiasının ise tarafların boşanma kararı verilmesinden önceki süreçte gerçekleştiği, boşanma kararının ardından dosyaya yansıyan böyle bir iddianın olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak velayet kendisine verilen ebeeveynin çocuğunu yurt dışına çıkarabilmesi adına velayet kendisine verilmemiş olan ebeveynin iznine ihtiyacı yoktur. Bununla birlikte çocuk hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmamış olması halinde velayet kendisine verilmeyen ebeveynde mahkemece kurulan şahsi ilişki günlerinde müşterek çocuğu ile kişisel ilişki günlerini yurt dışında geçirebilecektir....
Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....
Cumartesi saat 10:00'dan Pazar günü saat 17:00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1'inden başlayıp saat 10:00'dan 20. günü saat 17:00'a kadar yatılı olacak şekilde, dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan 3.günü saat 17:00'a kadar baba ile şahsi ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının da polis olduğunu, kendisinden daha fazla geliri bulunduğunu, ileride emekli olduğunda artan enflasyonla nafakayı ödeme gücü kalmayacağını, nafakanın uygun mikara indirilerek, ÜFE artış oranının %9- 10 olarak belirlenmesini, ayrıca Avukatlık kanununa aykırı olarak kendi aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, iştirak nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk ile yeniden şahsi ilişki tesisi talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesi'nin 2017/431 Esas 2017/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 08/09/2017 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocuklardan Hacer Buğlem'in velayetinin anneye, diğer çocuk Ali İhsan'ın velayetinin babasına verildiğini, Hacer Buğlem ile davacı arasında şahsi ilişki tesis edildiğini, şahsi ilişki tesisine rağmen davalının çoğu kez çocuğu gizlemesi sebebi ile görüşme ve şahsi ilişkinin tesis edilemediğini, bu durumun Karaman İcra Dairesinin 2018/150 esas sayılı dosyasında ki tutanaklarla sabit olduğunu, velayeti annesinde bulunan müşterek çocuklardan Hatice Buğlem'in de velayetinin müvekkiline verilmesini talep ettiklerini, iki kardeşin bir arada büyümesini istediklerini, müvekkilinin her iki çocuğuna da bakabilecek durumda olduğunu belirterek müşterek çocuk Hatice Buğlem'in annesinde olan velayetinin kaldırılarak babasına verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anne ile Avusturya'da yaşayan müşterek çocuğun babayla şahsi ilişkisinin kaldırılmasını gerektirir halin ispatlanamadığı, şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına olduğu, babanın cezaevinden tahliye olduğu anlaşılarak çocukla baba arasında şahsi ilişki kararı kurulmuş, davacının şahsi ilişki kararına yönelik istinaf talebi kabul edilmiştir. Davalı erkeğin sürekli gelirinin bulunmaması gerekçe gösterilerek davacı kadının iştirak-yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Erkeğin ceza evinde tutuklu veya hükümlü olması, yoksulluk nafakası ile sorumlu tutulmasını engellemez. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün çalışmasına bedensel veya ruhsal bir engeli bulunmadığı sürece, düzenli bir gelirinin bulunmaması onu yoksulluk nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Aksi düşünce, yoksulluk nafakası alacaklısının haklarının ileriye dönük olarak kaybedilmesine sebep olur. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün ekonomik durumu, ancak nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır....
Çocuğun ana ve/veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve/veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı)....