Dava; Disiplin kurulu kararlarının yerinde olmadığının tespiti talebine ilişkindir....
Dava; Disiplin kurulu kararlarının yerinde olmadığının tespiti talebine ilişkindir....
Maddesine göre " aynı fiili işleyenler hakkında farklı cezaya hükmolunmaz" Davacı ile aynı şubede görev yapan ve aynı eylemlere ilişkin Disiplin soruşturmasına tabi tutulan şube yönetim kurulu üyelerinden bir kısmı için "disiplin hükümlerinin uygulanmasının yer olmadığına", bir kısmı için ise "Kınama" cezası verildiği anlaşılmaktadır. davacıya, disiplin soruşturmasına konu harcamalarına ilişkin kararlarda imzaları bulunan diğer yönetim kurulu üyelerinden daha ağır bir ceza verilmesini gerektirir nedenler davalı tarafından açıklanmamış ve davacının farklı bir eylemde bulunduğu hususunda da delil sunulmamış olup davacı hakkında verilen 08/09/2019 tarih 1545 sayılı Genel Merkez Yönetim Kurulu'nun yöneticilik görevinden geçici uzaklaştırma kararının sendika ana tüzüğünün 32. maddesine aykırı olması sebebi ile davanın kabulüne" karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk Derece Mahkemesi'nce verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi yapılan müzakere sonunda gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının İSKİ Genel Müdürlüğü emrinde Kamu görevlisi olarak çalışıp, aynı zamanda davalı Sendikanın İstanbul 2 nolu (ISKİ) şubesi üyesi iken 23.11.2014 tarihinde Olağan Genel Kurulunda Şube Yönetim Kurulu üyesi olduğunu ve Sendika Ana Tüzüğünün 53. maddesine göre huzur hakkı ödemesine hak kazandığını, bu hükme istinaden Şube yönetim kurullarına verilecek avans miktarlarının harcırah adı altında düzenlenmesine rağmen bunun huzur hakkı olduğunu, davalı Sendika tarafından verilen disiplin kurulu cezasının Ankara 7....
Anılan maddeye göre “sınai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmişse bunlar evvelce yazılmış ve işçiye bildirilmiş olmadıkça, işçiye bir borç tahmil etmez”. Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez(Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16)....
Anılan maddeye göre “sınai veya ticari bir teşebbüste, iş sahibi tarafından mesai veya dahili intizam için muttarit bir kaide ittihaz edilmişse bunlar evvelce yazılmış ve işçiye bildirilmiş olmadıkça, işçiye bir borç tahmil etmez”. Buna göre disiplin cezasının işçiyi bağlayabilmesi sözleşme veya iç yönetmelikle önceden yazılmış olması ve işçiye bildirilmiş olması gerekir. Disiplin cezası işyerinin düzen ve disiplinini sağlamak amacıyla verilebilir. Bir disiplin cezasının uygulanabilmesi için işçin kusurlu bulunması da zorunludur. Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen disiplin cezaları kanuna aykırılık taşımadığı ve işçi lehine olduğu takdirde geçerli sayılırlar. Örneğin, işten çıkarmayı gerektirecek nitelikteki bir eyleme yer değiştirme cezasın uygulanması işçi yararına olduğundan geçersizliği ileri sürülemez(Süzek Sarper, İş Hukukunda Disiplin Cezaları, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2011/I, s.16)....
Yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile sosyal hakların belirlenmesi...” 3. 6356 sayılı Kanun’un “Kuruluşların gelirleri ve giderleri” kenar başlıklı 28 inci maddesinin altıncı fıkrası ise şöyledir: “Kuruluşlar, gelirlerini bu Kanunda ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetleri dışında kullanamaz veya bağışlayamaz.” 4....
Yönetim Kuruluna ait olduğundan ve bu kurulca davacının itirazı hakkında verilen bir karar bulunmadığından, iptali istenen disiplin kurulu kararına karşı kulüp içi denetim yollarının tüketilmediğinin kabulü gerekir. TMK'nin 83. maddesinin 2. fıkrası uyarınca derneğin diğer organları kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağından, davanın bu sebeple reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de; davanın reddi sonuç itibariyle doğru olduğundan, yukarıda açıklanan gerekçeyle gerekçesi değiştirilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili özetle; şube disiplin kurulu işletilmeden doğrudan genel merkez disiplin kurulunun müvekkili hakkında işlem yapmasının usul ve tüzüğe aykırı olduğunu, davalı sendika Disiplin Kurulu Yönetmeliğinin 10. maddesinde “...suçlardan herhangi birini işleyen Genel Merkez ve Şube Yöneticileri ile Temsilciler hakkında Genel Merkez Yönetim kurulu Merkez disiplin kurulundan, üyeler hakkında ise Şube Yönetim Kurulu, Şube Disiplin Kurulundan yazılı olarak disiplin soruşması isteyebilir” denildiğini, buna göre şube yönetim kurulunun, şube disiplin kurulundan disiplin soruşturması açtırmadığını, yönetmeliğe aykırı şekilde genel merkez disiplin kurulunda hakkında soruşturma açtırmış olmasının usul yönünden yok hükmünde olduğunu, genel kurulun doğrudan ihraç etme yetkisinin olmadığını, bu alınan kararın usul...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2019 NUMARASI : 2018/15 ESAS - 2019/692 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sendika Kanunlarından Kaynaklanan) KARAR : Davalı dava dilekçesinde özetle, sendika genel başkanının İzmir Şube hizmet binasının tadilatı ile ilgili olarak bir Şube Yönetim Kurulu Üyesi ile yaptığı telefon konuşmasında, Şube Yönetim Kurulunun hiç toplanmadığını, Şube Başkanınca Yönetim Kurulu Üyelerine karar defterinin sayfalarına önceden açığa imza alındığını ve kararların Şube Başkanınca sonradan bu imzaların üzerine yazıldığını öğrendiğini, bunun üzerine aynı zamanda Sendika Genel Mali Sekreterliği görevini de yürütmekte olan İzmir Şube Sekreterinden, ilgili defterlerin Genel Merkeze gönderilmesinin talep ettiğini ve davacı dışındaki şube yöneticilerinden açıklama istediğini, denetleme Kurulunu toplantıya çağırarak olayın denetlenmesini talep ettiğini, denetleme kurulu tarafından düzenlenen rapor üzerine de olayı Disiplin Kurulu'na havale ettiğini, Disiplin Kurulu'nun tüm Şube Yönetim...