Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2015/330 esas ve 2016/183 karar sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen aylık 800,00 USD yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; kabul edilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı ve davalı yaptıkları protokol ile Antalya 3. Aile Mahkemesinin 2015/330 esas ve 2016/183 karar sayılı ilamı ile TMK'nın 166/3 madde hükmü gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Taraflar, kanunun emredici nitelikte olan kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı saymadığı hususlarda serbest iradeleriyle sözleşme yapabileceklerdir (BK m.19). Aynı zamanda sözleşmenin tarafları, ifanın her yıl ne miktarda ve ne şekilde bir artışla yapılacağını da kararlaştırabilirler....

etmesi gerektiği gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirimi taleplerinin reddiyle yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 1623,85 TL olarak tespitine, iştirak nafakasının dava tarihi olan 09.10.2010 tarihi itibariyle 941 TL olarak belirlenmesine ve müktarlar üzerinden devamına gelecek yıllardaki ekim ayından itibaren nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, boşanma ilamı ve protokolünde belirtilen ayrıca 200 TL artış oranının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki delillere ve kurulan hükme göre iştirak nafakasına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olup, iştirak nafakası yönünden kurulan hükmün ONANMASINA,Yoksulluk nafakası üzerinden temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;176/4. maddesinde, tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azalatılmasına karar verilebilir hükmü getirilmiştir....

    (TMK 182,327 ila 331) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2015/8111 esas, 2015/15688 karar sayılı 13.10.2015 tarihli emsal ilamında özetle, "...Dava; müşterek çocuk lehine anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir.TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme ise; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim, nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile, indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....

    Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 29.01.2014 tarihinde boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk ve velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı bir işte çalıştığını, gelirinin olduğunu, müşterek çocuk...in de evlendiğini belirterek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2014/1130 esas sayılı dosyası ile sonradan anlaşmalı boşanmaya ilişkin protokol sunarak anlaşmalı boşandıklarını, davacı tarafın müsterek çocuk için 600 TL tedbir ve iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, aradan geçen zaman içerisinde paranın değerinin enflasyon karşısında ezildiğini, davacının 2014 yılında 890 TL ücret alırken kendi hür iradesi ile 600 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul etmesi buna rağmen 2017 yılında nafakanın azaltılmasını talep etmesinin hakkaniyet ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, taraflar anlaşmalı boşanırken müvekkilinin boşanmanın ferisi niteliğindeki tüm maddi taleplerinden vazgeçtiğini, sadece eşinin müşterek çocuğun bakım ve iaşesine katkıda bulunmasını talep ettiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü ve ihtiyaçlarının arttığını, müvekkil aleyhine açılan haksız mesnetsiz ve hakkaniyet ilkelerine aykırı işbu davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

      Mahkemece; davacı babanın velayeti annede bulunan ortak çocuk 09.09.2011 doğumlu ... ile kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının azaltılması davasında, baba ile ortak çocuk arasında daha önce düzenlenen kişisel ilişkinin artırılmasına ve ortak çocuk yararına daha önce hükmedilen aylık 600,00 TL iştirak nafakasının "davalı annenin tarafların boşanmalarından sonra düzenli gelir getiren bir işe girdiği ve davacı baba ile denk miktarda gelir elde ettiği" gerekçesiyle aylık 400,00 TL ye indirilmesine ve belirlenen nafakaya her yıl ... oranında artırım yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 11.07.2017 gün ve E.2017/1111-K.2017/8755 sayılı ilamıyla "Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, 12.07.2013 tarihinden davanın açıldığı 01.12,2015 tarihine kadar iştirak nafakasının azaltılmasını gerektirir koşulların oluşmadığı bu sebeple davacı baba tarafından açılan iştirak nafakasının azaltılması davasının reddi gerektiği" gerekçesiyle hüküm...

        GEREKÇE;Dava,erkeğin davasında iştirak nafakasının indirilmesi,kadının birleşen davasında iştirak nafakasının artırılması talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        Davalı, davacının askeriyeden emekli olduğunu, 70.000-80.000 TL civarında tazminat aldığını, davanın tamamen yersiz ve haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına göre, boşanma tarihi ile iş bu davanın açıldığı tarih aralığında davacı babanın malulen emekli olması nedeniyle gelirinin azaldığı gerekçesiyle asıl davasının kısmen kabulü ile iştirak nafakasının aylık 200,00 TL’ye indirilmesine; birleşen davanın kabulü ile iştirak nafakasının yıllık %... oranındaki artış miktarının yıllık tüfe oranında artış şeklinde değiştirilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Dava; iştirak nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 176/... hükmü gereğince; tarafların mali durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irat şeklinde hükmedilen nafakanın azaltılmasına karar verilebilir. Aynı yasanın 331.maddesi uyarınca durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....

          Tarafların serbest iradeleri ile belirlenen ve hakim tarafından onaylanan protokol doğrultusunda kesinleşen anlaşmalı boşanma davasından 2 ay sonra açılan eldeki davada, boşanma kararı sonrasında, öncesine nazaran davacının ekonomik durumunda, anlaşmalı boşanma protokolü ile kabul edilmiş olan yoksulluk nafakasının ödemesini engelleyecek şekilde öngörülemez veya katlanılamaz nitelikte olağanüstü değişiklik meydana geldiği, edimler arasındaki dengenin umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğunun kabulünü gerektirecek gelişmeler yaşandığının davacı tarafından iddia ve ispat edilemediği gibi, sırf davalının eldeki dava açılmadan önce SGK'lı çalışmaya başladığı, kendisine 2+1 ev aldığı iddiaların da nafakanın kaldırılması veya indirilmesi için yeterli olmayacağı açıktır....

          Tarafların serbest iradeleri ile belirlenen ve hakim tarafından onaylanan protokol doğrultusunda kesinleşen anlaşmalı boşanma davasından 2 ay sonra açılan eldeki davada, boşanma kararı sonrasında, öncesine nazaran davacının ekonomik durumunda, anlaşmalı boşanma protokolü ile kabul edilmiş olan yoksulluk nafakasının ödemesini engelleyecek şekilde öngörülemez veya katlanılamaz nitelikte olağanüstü değişiklik meydana geldiği, edimler arasındaki dengenin umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğunun kabulünü gerektirecek gelişmeler yaşandığının davacı tarafından iddia ve ispat edilemediği gibi, sırf davalının eldeki dava açılmadan önce SGK'lı çalışmaya başladığı, kendisine 2+1 ev aldığı iddiaların da nafakanın kaldırılması veya indirilmesi için yeterli olmayacağı açıktır....

          UYAP Entegrasyonu