Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İştirak nafakasının 2.000TL olarak hükmedildiği 20.04.2010 tarihindeki tarafların ekonomik durumu ile bu davanın açıldığı 10.08.2011 tarihindeki durumları arasında farklılık olması ve çocuğun ihtiyaçlarında bir azalma bulunması halinde iştirak nafakasının indirilmesine karar verilebilir. Bu itibarla, mahkemece; tarafların mali durum araştırmasında boşanma davasındaki tarafların mali durumu ile bu davanın açıldığı tarihteki durumları arasında farklılık olmadığı ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarında azalma meydana geldiği de ispatlanamadığı nazara alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararı temyiz eden davalı aleyhine olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasında boşanma kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocukları lehine 1.000,00'er TL iştirak nafakası,1000,00- TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 17.12.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

    Tarafların serbest iradeleri ile belirlenen ve hakim tarafından onaylanan protokol doğrultusunda kesinleşen anlaşmalı boşanma davasından 1 yıldan daha az bir zaman geçtikten sonra açılan eldeki davada, boşanma kararı sonrasında, öncesine nazaran davacının ekonomik durumunda, anlaşmalı boşanma protokolü ile kabul edilmiş olan iştirak nafakalarını ödemesini engelleyecek şekilde öngörülemez veya katlanılamaz nitelikte olağanüstü değişiklik meydana geldiği, edimler arasındaki dengenin umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğunun kabulünü gerektirecek gelişmeler yaşandığının davacı tarafından ispat edilemediği gibi, sırf çocuklara daha iyi imkanlarda bakabilmek için yeni bir ev almak ve onların her türlü ihtiyaçlarını karşılamak istediğine ilişkin iddiaların da nafakaların indirilmesi için yeterli olmayacağı açıktır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/662 E 2021/13 K DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, Yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi talebine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; tarafların Mersin 1....

    İstinaf incelemesine konu davanın, boşanma davasından 9 ay sonra açılması, tanık beyanları ile davacının anlaşmalı boşanma sırasında da ekonomik durumunun aynı olduğunun anlaşılması ve borca batık halde iken protokol şartlarını kabul etmesi, davacının sadece boşanmayı sağlayabilmek adına ödeyemeyeceği bir nafaka miktarını kabul edip, boşanma kararından kısa süre sonra nafakanın kaldırılması yada indirilmesini talep etmesinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde olduğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış ve davacı tarafın ilk derece mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir....

    Dava dosya içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddi gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin geçim şartları, paranın satın alma gücü, müşterek çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetildiğinde, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi şartlarının oluşmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kararvermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin İskenderun 2....

    Sonuç olarak; Duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgelere göre, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı, anlaşmalı boşanma protokolü ile kararlaştırılan iştirak nafakasının indirilmesi ve eğitim giderlerinin yeniden düzenlenmesini gerektirir olağanüstü koşullarının ispat edilemediği, kaldı ki çocuğun reşit olması ile iştirak nafakasının ve eğitim giderlerine ilişkin borcun son bulduğu anlaşılmakla; Davacı erkeğin tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalı kadının istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, eş için 700,00 TL olan yoksulluk nafakasının ve çocukları için 300,00 TL olan iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 600,00 TL'ye; iştirak nafakaları ise 250,00'şer TL'ye indirilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      cevap dilekçesinde özetle; nafaka ve artış oranının boşanma davası esnasında anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda belirlendiğini, ciddi sağlık sorunları yaşadığını, davacının bir şirkette genel müdür olarak çalıştığını, davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması isteminin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile ... 5.Aile Mahkemesinin 30/12/2018 tarihli ve 2008/746 E sayılı anlaşmalı boşanma kararı ile birlikte davalı kadın yararına protokoldeki gibi kararlaştırılan aylık 2500,00 TL nafakanın, o karardaki artış oranı ile birlikte ,dava tarihi itibariyle ulaştığı aylık 5026,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 1026,00 TL indirilerek aylık 4000,00TL ye düşürülmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine, belirlenen nafakanın artış oranının kaldırılması isteğinin kısmen kabulü ile bu nafakanın her yıl tahakkuk...

        Bu durumda, boşanma kararından sonra davacının mal varlığında ve gelirinde katlanılmaz ve öngörülmez bir azalma olmadığı gibi davalının gelirinde ve mal varlığında da bir artış olmadığı, boşanma sırasında 5,5 yaşında olan çocuğun bu dava tarihinde 10 yaşını bitirdiği, özel ilgi, bakım ve eğitim gerektiren sağlık sorunları bulunduğu, eğitim ve diğer ihtiyaçlarının arttığı, her ne kadar davacının yeniden evlenmesi ve çocuk sahibi olması nedeniyle iştirak nafakasının azaltılması talep edilmiş ise de yeniden evlenme olgusu iradi bir tercih olup sözleşmenin uyarlanmasını gerektirir nitelikte, öngörülmesi mümkün olmayan bir sebep olmadığı, iradi olarak yapılan seçimlerin ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlara başkalarının katlanmasını beklemenin hakkaniyet ilkesine uygun düşmeyeceği, kişinin kendi (kusurlu) eylemlerine bağlı olarak hak elde edemeyeceği, dolayısıyla davacının ileri sürdüğü gerekçenin iştirak nafakasının yeniden düzenlenmesi için bir sebep oluşturmayacağı, protokol ile belirlenen...

        UYAP Entegrasyonu