geliri ve mal varlığının bulunmadığı, bu durumda dükkandan elde ettiği kira gelirinin davalı kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı ve davalı kadın lehine boşanma ilamı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin gelirinde meydana gelen azalma ve giderlerindeki artışın göz ardı edildiğini, davacının gelirinin arttığını ve yoksulluk durumunun tamamen ortadan kalktığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve karşı dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı ve nafakaların kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ davalı kadın vekili hükmün; asıl davada ve karşı davada hükmedilen boşanma ve velayet hükümleri hariç olmak üzere; kusur belirlemesi, tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası isteminin reddi, iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ davacı erkek vekili hükmün; kadının açtığı asıl davanın reddi gerektiğini ileri sürerek asıl davanın kabulü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dosya istinaf incelemesi için dairemizde iken taraflar ayrı ayrı sundukları dilekçeler ile boşanma ve ferileri yönünden anlaşmaya vardıklarını, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını beyan ederek protokol örneğini dosyaya sunmuşlardır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının kaldırılması, İştirak Nafakaları ve Eğitim Giderlerinin İndirilmesi (Protokol Hükümlerinin Uyarlanması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından duruşmalı olarak davanın reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmiş ise de davanın mahiyeti gereği duruşmalı işlerden olmadığı anlaşıldığından davacının duruşma isteminin reddine karar verildi, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri Kırk Bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK...
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 26.01.2015 gün, 2014/15062 E.; 2015/1363 K. sayılı ilamla, davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret seviyesinde gelire kavuştuğu nazara alınarak, yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilebileceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının davanın açıldığı 13.09.2013 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'ye indirilmesi cihetine gidilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, aylık 450,00 TL'ye indirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Kaldı ki, irad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması yönünde talepte bulunulmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır. Bu durumda mahkemece, iştirak nafakasının TL karşılığı 400,00 TL'ye indirilmesi, bundan sonra TL cinsinden ödenmesine yönelik talebinin reddine karar verilmesinde ve red gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
Aile Mahkemesi'nin 2019/793 Esas sayılı dosyasına iştirak nafakasının azaltılması talebi ile dava açtığı, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne ve 2.500 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalı babadan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini ancak dosyanın istinaf edildiğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1....
İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca, nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şeklide dikkate alınır. Davada, önceki iştirak nafakasının ödenmesinde zorluk çekildiği belirtilerek, iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığında indirilmesi istenilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 327.maddesinde "Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmü; 330.maddesinde "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." hükmü; 331 maddesinde de; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." hükmü getirilmiştir....
Tarafların sosyal ekonomik durumları ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde, davalı-davacı kadın lehine belirlenen yoksulluk nafakası miktarı da yerindedir. Açıklanan gerekçeyle, davacı-davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması-indirilmesi talebi yönünden istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı-davalının, iştirak nafakasının indirilmesi ve boşanma protokolünün uyarlanması talepleri yönünden istinaf isteminin incelenmesinde ise; Ankara 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2014 NUMARASI : 2013/915-2014/257 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının, anlaşmalı boşanma davası sırasında, aylık 2.250.00.- TL iştirak nafakası ödemeyi kabul etmek durumunda kaldığını,yeniden evlendiğini,halen aylık 2.475.00.- TL iştirak nafakası ödediğini,beş yaşındaki çocuğun bu kadar gideri olmadığını,kira ve kredi borcu ödediğini belirterek; iştirak nafakasının aylık 1.000.00.- TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....