Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davalı karşı davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakası ile ilgili bir hüküm kurulmamıştır. Buna rağmen mahkemece ortak çocuk için iştirak nafakası konusunda birleşen dava ile bir hüküm kurulduğundan bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, ilk incelemede bu yön nazara alınmadan kararın bu yönden onandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı karşı davalı erkeğin iştirak nafakası ile ilgili hüküm kurulmamasına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 28.09.2021 tarih, 2021/5182 Esas, 2021/6558 Karar sayılı ilamındaki kısmen onama kararının, iştirak nafakası yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Mahkemece, velayeti anneye verilen müşterek çocuk 23/11/2016 doğumlu Mert için aylık 400 TL iştirak nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı itibariyle ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı, iştirak nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından ergin ve özürlü çocuk için iştirak nafakası talep edilmiş ise de ergin çocuklar için iştirak nafakası istenemeyeceği ancak koşulları varsa yasal temsilcisi tarafından yardım nafakası davası açılmasının mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; davacı tarafından müşterek çocuk için iştirak nafakası talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından talep edilen nafaka niteliği itibari ile iştirak nafakası olup, mahkemece müşterek çocuk ... için takdir edilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....

        İştirak nafakası çocuk için bir haktır. Çocuğa hakettiğinin verilmesinden daha doğal ne olabilir ki! Farklı düşünüyorum....

          Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında velayeti anneye verilen müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir. Ne var ki, "velayeti anneye verilen çocuk için 21.07.2020 dava tarihinden itibaren tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına" şeklinde hüküm kurularak tedbir ve iştirak nafakası miktarının belirtilmemesi infazda tereddüte yol açacak niteliktedir. Yerel mahkemece infazda tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece bozmaya uyulmuş, ancak kadının çalışmaya başladığı gerekçesi ile işe giriş tarihinden itibaren ortak çocuklar yararına 100'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. İştirak nafakası her zaman yeni bir davayla istenebilir. Bozmaya uyulmuş olması, mahkemenin bozma gereğine göre işlem yapılmasını zorunlu kılar. Mahkemece, bozma ilamı gereği iştirak nafakası talebinin reddi gerekirken ortak çocuklar lehine iştirak nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2021 (Pzt.)...

            İlk derece mahkemesinin bu kararı; erkek tarafından, kusur tespiti, velâyet, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiş olmasına rağmen bölge adliye mahkemesince; erkeğin istinaf itirazları; kadının tedbir nafakası davasının kabulü ve birleşen boşanma davasında nafakaların miktarı ve velayet düzenlemesi olarak incelenmiştir. İstinaf incelemesi neticesinde; çocuklar için verilen tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine, tedbir nafakasının kabulü ve nafakaların miktarı ve velayet talebi yönünden istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakaları ve miktarları yönünden değerlendirme yapılmaksızın, hükmü sadece istinaf edilen diğer yönlerden inceleyerek karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Her ne kadar davalı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası miktarının yüksek olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; hükmedilen iştirak nafakası miktarının 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kesin nitelikte olup, bu durumda, davacının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacının iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Aile Mahkemesinin 2015/498 esas 2017/713 karar sayılı kararı ile yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın 30/04/2019 tarihinde kesinleştiği, lehine yoksulluk nafakası hükmedilen kadından iştirak nafakası talep edilemeyeceği anlaşıldığından davacının müşterek çocukları için iştirak nafakası talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Müşterek çocukların 19/07/2018 tarihinden itibaren rehabilitasyon merkezinde kaldıkları anlaşıldığından belirtilen tarihten itibaren müşterek çocuklar için davacı tarafından ödenen tedbir ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi davasının kabul edildiği, davacının iştirak nafakası talebinin reddine karar verildiği, boşanma kararı ile baba için hükmedimedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verildiği, her 2 tarafın da kararı tavzih yolu ile düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne karar verildiği, hüküm fıkrasından 12....

              UYAP Entegrasyonu