Mahkeme ... tarihli kararında; ortak çocuklardan ... yararına aylık 1.250TL, ... yararına aylık 1.200-TL iştirak nafakasına hükmetmiş, tarafların temyiz talebi üzerine Dairemizin 27.05.2021 tarihli bozma ilamı ile; iştirak nafakalarının ve kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesi ile karar bozulmuştur. Davacı kadın 21.12.2021 tarihli beyan dilekçesi ile ortak çocuklardan ... için aylık 4.500-TL, ... için aylık 5.500-TL iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Bozma ilamına uyan mahkemece iştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğu belirtilerek davacının dava dilekçesindeki talebinden daha fazla iştirak nafakası talep etmesinin iddianın genişletilmesi mahiyetinde olmadığı gerekçesi ile talep aşılarak, ortak çocuk Seray için aylık 4.000 TL, Selin için 3.750-TL iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, kadın için aylık 650 TL yoksulluk nafakası, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklardan 22/08/2012 doğumlu Mete için aylık 500 TL, 22/09/2016 doğumlu Eylül Ela için aylık 400 TL iştirak nafakası takdir edilmiş olup, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakaların niteliği dikkate alındığında, takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Eylül Ela için takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davalı karşı davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakası ile ilgili bir hüküm kurulmamıştır. Buna rağmen mahkemece ortak çocuk için iştirak nafakası konusunda birleşen dava ile bir hüküm kurulduğundan bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki, ilk incelemede bu yön nazara alınmadan kararın bu yönden onandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı karşı davalı erkeğin iştirak nafakası ile ilgili hüküm kurulmamasına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 28.09.2021 tarih, 2021/5182 Esas, 2021/6558 Karar sayılı ilamındaki kısmen onama kararının, iştirak nafakası yönünden kaldırılarak hükmün bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakasının talebinin reddine ve ortak çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Mahkemece, velayeti anneye verilen müşterek çocuk 23/11/2016 doğumlu Mert için aylık 400 TL iştirak nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun yaşı itibariyle ihtiyaçları, nafakanın niteliği dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının miktarı, iştirak nafakası ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından ergin ve özürlü çocuk için iştirak nafakası talep edilmiş ise de ergin çocuklar için iştirak nafakası istenemeyeceği ancak koşulları varsa yasal temsilcisi tarafından yardım nafakası davası açılmasının mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; davacı tarafından müşterek çocuk için iştirak nafakası talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından talep edilen nafaka niteliği itibari ile iştirak nafakası olup, mahkemece müşterek çocuk ... için takdir edilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....
İştirak nafakası çocuk için bir haktır. Çocuğa hakettiğinin verilmesinden daha doğal ne olabilir ki! Farklı düşünüyorum....
Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında velayeti anneye verilen müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiştir. Ne var ki, "velayeti anneye verilen çocuk için 21.07.2020 dava tarihinden itibaren tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına" şeklinde hüküm kurularak tedbir ve iştirak nafakası miktarının belirtilmemesi infazda tereddüte yol açacak niteliktedir. Yerel mahkemece infazda tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek nitelikte tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece bozmaya uyulmuş, ancak kadının çalışmaya başladığı gerekçesi ile işe giriş tarihinden itibaren ortak çocuklar yararına 100'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. İştirak nafakası her zaman yeni bir davayla istenebilir. Bozmaya uyulmuş olması, mahkemenin bozma gereğine göre işlem yapılmasını zorunlu kılar. Mahkemece, bozma ilamı gereği iştirak nafakası talebinin reddi gerekirken ortak çocuklar lehine iştirak nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2021 (Pzt.)...