Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bu defa kadın tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri reddedilmiş, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur tespiti, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmiştir. 1-İlk derece mahkemesince 19.03.2019 tarihinde erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davalı-davacı kadının da boşanma talepli bir davasının olmadığı da dikkate alındığında, ortada boşanmaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğundan bahisle boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının ise boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadın yararına 8.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk yararına 350,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

      Dava tedbir nafakası istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ile müşterek çocuk lehine 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Mahkemece karar kesinleştikten sonra eş için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası nitelendirmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasından “karar kesinleştikten sonra nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 33.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılarak hükmün ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının fazla olduğundan bahisle bozulmasına karar verildiğinden, davacı kadının karar düzeltme isteminin iştirak nafakası yönünden kabulüyle, Dairemizin 25.06.2018 gün ve 2016/20996 esas - 2018/8031 karar sayılı kısmen onama, kısmen bozma ilamının iştirak nafakası yönünden kaldırılmasına hükmün iştirak nafakası yönünden de onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri gereğince KISMEN KABULÜNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple Dairemizin 25.06.2018 gün ve 2016/20996 esas - 2018/8031 karar sayılı kısmen onama-kısmen bozma ilamının iştirak nafakasına yönelik bozma kısmının kaldırılmasına, hükmün iştirak nafakası yönünden de ONANMASINA, davacı kadının diğer hususlara ilişkin karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda (1.)...

          gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası, çocukla baba arasındaki kişisel ilişki tesisine ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....

            Böylece TMK'nın 328/1.maddesi uyarınca iştirak nafakası son bulmuştur. Ne var ki; çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ettiğinden ana ve babanın eğitim sona erinceye kadar bakım, eğitim ve korunması için gerekli giderleri karşılama yükümlülüğü TMK'nın 328/2.maddesine göre devam eder. Dolayısıyla bizzat reşit çocuk tarafından eğitiminin devam ettiği belirtilmek suretiyle açılan iş bu dava, TMK'nın 328/2. maddesi uyarınca ve 364/son maddesi kapsamında "yardım nafakası" verilmesine ilişkindir. O halde, Mahkemece yardım nafakası şeklinde niteleme yapılarak karar verilmesi gerekirken 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500 TL'ye yükseltilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuk ... ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.11.2014 (Pzt.)...

                Somut olayda; Afyonkarahisar Aile Mahkemesi'nin 2015/690 Esas sayılı dava dosyasının iştirak nafakası artırım talepli olduğu,bu dosyanın aradaki hukuki irtibat nedeniyle aynı mahkemenin 2015/689 Esas sayılı yardım nafakası talepli iş bu dosyasında birleştirilmesine karar verildiği, ancak mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise birleşen davada iştirak nafakasında artırım yapılması talep edilmesine rağmen mahkemece davacının bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gibi yanılgılı değerlendirme ile davalının talebi gözetilmek suretiyle boşanma neticesinde hüküm altına alınan iştirak nafakasında ÜFE artışına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu şekli ile, mahkemece asıl ve birleşen davadaki tüm taleplerin karşılanması gerekirken, birleşen davada davacının iştirak nafakası artırım talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyerek birleşen dava hakkındaki davacı talebinin karşılanmadığı kuşkusuzdur....

                  İştirak nafakası için ise boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren herhangi bir süre mevcut olmayıp kesinleşmeden sonra her zaman dava açılması mümkündür. Mahkemesince davacının tedbir nafakası istemi ile ilgili olarak bir karar verilerek yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden boşanma kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne varki davacı vekili istinaf dilekçesinde yalnızca tedbir nafakasına hükmedilmemiş olmasını istinaf ettiğinden ve davacının yasal süresi içinde yoksulluk nafakası istemesinin mümkün olduğu, iştirak nafakasının ise karar kesinleştikten sonra her zaman isteyebileceği gözetilerek davacının tedbir nafakası istemi yönünden istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek bekletici mesele yapılmaması hususunda yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....

                  Ancak, yalnızca 2010 Eylül ayı ile 2011 Haziran ayı arasındaki süre zarfındaki 9 ay boyunca her ay 450 TL iştirak nafakası ödeyecektir. 4.maddesinde de “Eylül 2011 tarihinden itibaren de çocuğun eğitim giderleri %50 oranında paylaştırılacaktır.” şeklinde anlaşma sağlanmış, protokol mahkemeye ibraz edilmiş, mahkemece 05.10.2010 tarihli celsedeki 1 nolu ara kararı ile “taraflara protokoldeki iştirak nafakası ile ilgili olarak eğitim giderlerini de kapsayacak şekilde infazı kabil bir düzenlemeyi mahkemeye sunmaları istenmiştir. Sonraki celsede taraflar 500 TL iştirak nafakasında anlaşmışlardır. Mahkemece 500 TL iştirak nafakasına hükmolunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; eldeki dava boşanmanın kesinleşmesinden (05.11.2010’dan) çok kısa bir süre sonra 20 Nisan 2011 tarihinde açılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu