Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketin yönetiminin esas olarak genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması gerektiği, zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesinin esas olduğu da gözetildiğinde, davalı şirkete kayyım atanması talebinin dayanağının bulunmadığı, mevcut durumda somut bir tehlikenin varlığı hususunda yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğinin kabulü gerekmektedir....

    Somut olayda; küçüğün babasının vefat etmiş olduğu, annesinin ise sağ olduğu, sağ kalan anneye ait olan velayet hakkının anneden kaldırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Mahkemece küçüğün velayet durumunun araştırılması, sağ ve ergin olduğu anlaşılan annesinin velayetinin kaldırılmasına ilişkin bir karar bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, yok ise velayetin düzenlenmesi yönünde dava açılması için davacıya süre verilmesi, bu davanın sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuca göre vesayet konusunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile talebin reddine karar verilmesi gerekirken, dava hatalı nitelendirilerek kayyım tayini yoluna gidilmesi isabetsiz olduğundan kayyım vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK'nın 353(1)a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    Dava 15/06/2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan yönetici seçimi kararının iptali ile site giriş kapısının eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara ve kararın dayandığı gerekçelere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacının site giriş kapısına yapılan müdahalenin önlenmesi istemi açısından mahkemece konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi hatalıdır. Şöyle ki; dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava konusu anataşınmazın esas projesinde siteye 3 ana girişin bulunduğu ancak yargılama devam ettiği esnada proje değişikliği yapılmak sureti ile tek giriş oluşturulduğu anlaşılmaktadır. Kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisine esas mimari projede sonradan bir değişiklik yapılıp bu konuda bir tadilat projesi hazırlanabilmesi için tadilat projesinin belediyece onaylanması ve projenin onaylandığı tarihte bütün bağımsız bölüm maliklerinin yazılı izni gerekir....

      çoğunluğun katılabileceği bir kat malikleri genel kurul toplantısını yapmak üzere geçici bir site yöneticisi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....

        Şirketin mal varlığına tedbir konulmasını gerektirecek ölçüde somut bir delil ibraz edilmediğinden davacıların bu talebi de red edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, davacıların şirket yönetimine kayyım tayin edilmesi ve şirket mal varlığına tedbir konulması yolundaki taleplerinin reddine karar verilmiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davacı vekilinin şirket yönetimine kayyım atanmasına ve şirket mal varlığına ihtiyati tedbir konulmasına dair talebinin REDDİNE, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davacı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          ın kayyım olarak atandığı, ihtiyati tedbir olarak verilen iş bu kararın derecattan geçerek kesinleştiği, kayyımın görevden alındığına dair herhangi bir karar dosyaya yansımadığı gibi Dairemizin 14.01.2020 tarihli ve 2019/5049 Esas, 2020/100 Karar sayılı ilamında tespit edildiği üzere Vakfa kayyım atanması sebebi ile vakıf yöneticisi, dolayısı ile vakfı temsile yetkisi olmayan kişilerce verilen vekaletnameler (somut uyuşmazlıkta da davalı Vakıf adına sunulan 06.12.2017 tarihli vekaletname) geçerli olmadığından Av. M....ile Av. ...'nun vakıf vekili sıfatı bulunmadığı tespit edilerek temyiz dilekçelerinin reddine karar verildiği, dolayısı ile vakfın kayyım ile yönetildiği dönemde vakıf yönetim kurulu başkan yardımcısı sıfatı 03.08.2021 tarihli azilname ile ...tarafından Av. ...'nun azlinin yok hükmünde olduğu, yani davalı Vakıf adına kayyım...'ın 17.11.2020 tarihinde verdiği vekalet ile Av. ...'...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava, kayyım tayini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesinde, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanır." 430. maddesinde "Temsil kayyımı kendisine kayyım atanacak kimsenin yerleşim yeri vesayet makamı tarafından atanır....

            makbuz vs. belgeleri ayakkabı kutusuna koyarak ve en önemlisi tüm nakit parayı da yanlarına alarak odayı boşalttığını, Mahkemenin 2022- 225 Esas sayılı dosyasıyla iş bu davanın birleştirilerek görülmesini, yönetici seçiminin yok hükmünde olduğunun tespitini, yeni seçim yapılana dek müvekkilinin yöneticilik sıfatının devamına karar verilerek geçici yöneticinin görevinin ivedilikle sona erdirilmesini talep ve dava etmiştir....

            ATM de derdest dava da olduğu, iç ilişkide davacının şirket müdürü olarak tayin edildiği hususunun ihtilafsız olduğu ancak dış ilişkide söz konusu genel kurul kararı tescil ve ilan edilemediği için halen davalının şirket müdürü olarak gözüktüğü bu nedenle taraflar arasında yaşanan bu ihtilaflar nedeni ile şirkette organ boşluğu yaşandığı anlaşılmakla, söz konusu durum giderilinceye kadar şirkete kayyım atanmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." gerekçeleri ile davalı şirkete kayyım tayin edilmesine karar verilmiştir. Bu dosyada safahatta verilen tedbir kararının İstinaf denetiminde kaldırılması üzerine davacının talebi üzerine ek karar ile yeniden ihtiyati tedbir yolu ile şirkete kayyım atanmasına karar verilmiştir. Kayyım tayinine dair kararların şahsın hukukunu ilgilendirdiği ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine dair birkaç emsal Bölge adliye mahkemesi kararı da EK kararlara dercedilmiştir. Mahkememizin 2022/390 E....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin ...... esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı ... tarafından davalı ...... . aleyhine 23/04/2021 tarihinde şirkete özel denetçi atanması ve kayyım atanması talepli dava açtığı, mahkemece 16/06/2021 tarihinde verilen karar ile; şirkete kayyım atanması yönündeki istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şirkete özel denetçi atanması talebinin ise koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği, dosyanın İstinaf İncelemesinde olduğu henüz kesinleşmeyip derdest olduğu, HMK'nun 114/1-ı maddesi gereğince davanın derdest olmaması gerektiği anlaşılmakla dava şartlarının oluşmadığı ve aynı davanın başka bir mahkemede görülmekte olduğu henüz kesinleşmediği anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu