Noterliğinin 01/08/2013 tarih ve 11984 yevmiye numaralı ihtar keşide ettiğini, ihtarnamede site yönetiminin ve yapılan çağrının yasal dayanaklarının bulunmadığının belirtildiği, kooperatifin ihya edilmiş olması nedeniyle site yönetimine gerek kalmadığı, site yönetiminin 634 sayılı Kanun maddelerine uygun olmadığından feshine, yönetim tarafından oluşturulan genel kurulun ve genel kurulda alınan kararların katılanları bağlamayacağının tespitine, 7.500.00.-TL tazminatın müştereken ve müteselsilen alınmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile 1) Davalı ... Sitesi Genel Kurulunda alınan kararların davacı bakımından geçerliliğinin ve bağlayıcılığının bulunmadığının tespitine, 2) Davacının davalı site yönetiminin ve genel kurulunun feshine yönelik talebi ile maddi tazminata yönelik talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık yönetimin feshi ve tazminat istemine ilişkindir....
Site Yön. aralarındaki 2003 yılı işletme projesinin iptali ile işletme projesinde belirlenen giderlerin devremülk sözleşmesine uygun olarak belirlenmesi davasına dair Akyazı Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21/02/2006 günlü ve 2003/157-2006/90 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 07/06/2007 günlü ve 2007/4166-5286 sayılı ilama karşı davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 160,00 YTL para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 18.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Site İşletme Kooperatifi işletmesindeki 8 nolu daireyi müvekkiline sattıkları 25.6.2015 tarihinden bugüne kadar davalı site işletme yönetimine başvurmadıklarını ve aidat ödemediklerini, nedenin ise 8 nolu daire ile birlikte davalı kooperatif üyeliğini davacıya devretmiş olmaları olduğunu ileri sürerek dürüstlük ve iyi niyet kuralları gereği müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
atanması talebinin ve yine diğer şirket malvarlığının 3....
atanması talebinin ve yine diğer şirket malvarlığının 3....
bağımsız olması gerektiğini; Kamu görevinin gerektirdiği sorumluluk ve yükümlüklerin olduğunu, tarafsızlık ve objektiflik yanında hukuka uygun ve dürüst kurallarına uymanın en temel olmazsa olmaz koşullarından olduğunu, yukarıda değinildiği gibi davacıların mahkeme kararları ile sabit olan hukuka aykırı tutumlarının, kayyım olarak atanmalarına başlı başına engel olduğunu, bunun ötesinde, davacılar ile davalı müvekkili arasında, davalı şirketin yönetimine ilişkin çatışmanın olduğu, çeşitli davalara konu olduğu ve bu davalarda davacıların haksız bulunduğu dikkate alındığında, davacıların davalı şirkete yönetim kayyımı olarak atanması ve davalı şirketi en geniş şekilde temsil ve ilzam yetkisi verilmesinin müvekkilinin haklarının yok sayılmasının ötesinde Mahkemenin kendi kendisi ile de çelişmesi olduğunu, davalı şirket yönetimine ilişkin hukuka aykırı pek çok karar alan davacıların kamu görevi niteliğindeki kayyımlık görevine atanmalarının kabul edilebilir bir durum olmadığını; Tüm bunlar...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/1715 ESAS 2022/442 KARAR DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyım Atanması) KARAR : Kayyım Atanması talebi sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, kayyım atanması istenilen küçük T3 anneannesi olduğunu, Emine Baştürk'ün nikahsız ilişki yaşadığı Emrah Dertli'den küçük Ada'nın dünyaya geldiğini, küçüğün 1 yaşını doldurmadığını, soy bağının reddi davası açmak istediklerini ancak dava açabilme hakkının baba ve çocuğa tanındığını, bu nedenle ileride açacakları soy bağının reddi davasında davacının küçüğü temsil etmek üzere kayyım olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, bir kısım müdahil vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 08.05.2012 tarih ve 895 E, 3388 K. sayılı ilamıyla, “dosyaya sunulan iyileştirme projesi, iyileştirme için takip edilecek yolları somut olarak gösteren bir proje olmaktan çok, bir mali müşavirin şirket yönetimine yol gösterici olmak üzere düzenlediği rapor niteliğinde” olduğu, “şirket projesinin önemli unsurlarından olan...’deki fabrikasını sattığı, Eylül 2008 itibariyle tek vardiyaya düşürdüğü, basiretli bir tacirden beklenmeyecek şekilde ve tahsil kabiliyeti olmadığını öngörmesi beklenirken, zor durumda bulunan grup şirketi ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ‘… Birleşen dava davacısı/ asıl davada davalılar ..., ... ve ... vekilinin ....Ltd. Şti. ve ... ...Ltd. Şti.’ ne kayyım atanması talebinin dosyanın geldiği aşama mevcut dosya ve delil durumu dikkate alınarak reddine karar verilmiştir...’ gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
edildiğini, taraflar arasında akdedilen 01.02.2012 tarihli hizmet sözleşmesi, kat maliklerinin bilgisi ve oluruna sunulmamış olmasına karşın sözleşme ile kat maliklerine ağır yaptırımlarla fesih imkânı tanınmayarak 5 yıl gibi uzun bir süre ve fahiş hizmet bedelleri ile hizmet almak zorunda bırakıldığını, davacı taraf hizmet verdiği 6 yıllık süreçte davacı yanın yöneticilik faaliyetlerine ilişkin kusur ve ihmali ile davalı müvekkil Site Yönetimi ve site sakinleri zarara uğratıldığını, verilen hizmetin eksik ve ayıplı olduğu, uğranılan zarardan sorumlu oldukları hususu davalı müvekkil Site Yönetimi tarafından müteaddit defalar davacıya bildirildiğini, yükümlülüklerini yerine getirmesi, ihmal ve kusuru ile neden olduğu zararı tazmin etmesi davacı firmaya ihtar edilmiş ve temerrüdü gerçekleştiğini, davacı tarafça davalı müvekkil hakkında haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan İstanbul 29....