maliklerine ayrı ayrı iadeli taahhütlü mektupla yönetim planı ve tahmini işletme projesinin gönderilmediği, bu haliyle hangi muhatap bakımından sonuç doğuracağı belli olmayan iadeli taahhütlü mektupla yapılan tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle iadeli taahhütlü mektubun 7201 sayılı Kanun'un EK-1. maddesine göre doğru adrese gönderilip gönderilmediğinin tartışılmasına da ihtiyaç bulunmadığı, elektronik posta yolu ile ya da noter ihtarnamesi ile cari borç bildirimi yapmanın işletme projesinin tebliği niteliğinde olmadığı, bu durumda davalı kat maliklerine birlikte gönderilen usulsüz tebligata sonuç bağlanamayacağından, yönetim planı ve işletme projesinin kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, kaldı ki gerek Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 37. maddesi, gerekse Site Yönetim Planı'nın 44. maddesinde de "İlk işletme projesinin Geçici Yönetim tarafından tüm yapı ve tesis için tek bir İşletme Projesi olarak hazırlanarak onaylanacak ve kat maliklerine tebliğ edilecektir" yolundaki düzenleme getirilmiş olması...
nin hak ederek tahliye tarihinin ..., koşullu salıverilme tarihinin ... olduğu, TCK 53/1.d maddesi uyarınca şirket yöneticisi olmaktan mahrum kaldığı, bu haliyle şirketin yönetim kurulu organının bulunmadığı, organsız kaldığı anlaşılmakla; TMK 427/4 maddesi uyarınca ortaklar kurulu ile yeni müdür seçimi yapılana kadar kararın kesinleşmesinden itibaren şirket yönetimine kayyım olarak mali müşavir ...'ın (T.C.NO:...) atanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ İLE; *Ortaklar kurulu ile yeni müdür seçimi yapılana kadar kararın kesinleşmesinden itibaren şirket yönetimine kayyım olarak mali müşavir ...'...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, 18.01.2023 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemine; istinaf, şirkete kayyım atanması ve genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerin reddine dair verilen 06.03.2023 ve 14.03.2023 tarihli ara kararlara ilişkindir. İlk derece mahkemesince, genel kurul toplantısında alanın kararların yürütülmesinin durdurulması ve şirkete kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş; bu ara kararlara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
ve ibra kararının yok hükmündeolduğu, 16/03/2019 tarihli genel kurulun 5 nolu gündem maddesi ile 2016-2017-2018 yılı genel kurulunda 2015-2017 yılları arasında görev yapan müdürlerin ibrasına ilişkin yapılan oylamada; ...’nun 500 kabul oyuna karşın Davacı...ün 510 red oyu ile, müdürlerin ibrasının reddedilmesi gerekirken karar nisabına aykırı olarak ibra kararı alındığının anlaşıldığı, ibra için gerekli ve yeterli oy nisabının sağlanmadığı ve ibra kararının yok hükmünde olduğunu rapor ve beyan ettiği görülmüştür....
Makina Anonim Şirketi malvarlığının hak ve yetkilerini yönetemeyeceklerinden şirkete kayyım atanmasını istedikleri, bu şekliyle talebin ticari şirkete kayyım tayini istemine ilişkin olmayıp yaş küçüklüğü ve menfaat çatışması nedeniyle küçüğe temsil kayyımı atanması talebine ilişkin olduğu, uygulanması gereken hükümlerin Ticaret Kanunun hükümleri olmayıp, Medeni Kanunun kayyım atanmasına ilişkin hükümleri olduğu, bu suretle davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Sulh hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK' nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir....
kısımları temin edilen ------ Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacısının eldeki davanın davacısı ve davalının ise eldeki davanın davalısı olduğu, ortaklardan biri davacı olan iki ortaklı şirketin diğer ortağı------feri müdahil olduğu, 24/11/2021 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine yönelik dava olduğu, 09/06/2022 tarihinde oluşturulan ara karar ile davacı tasfiye memuru ile davalı şirket arasında menfaat çatışması ortaya çıktığından davalı şirkete temsil kayyımı atanması gerektiği belirtilerek bu konuda dava açılması için davacı tarafa yetki ve süre verildiği, eldeki davanın da buna bağlı olarak açılmış olduğu anlaşılmıştır.Sonuç olarak ticaret sicil kayıtlarına, söz konusu------- Esas sayılı dosya üzerinden oluşturulan 09/06/2022 tarihli ara karar gereğine, o davanın taraflarına nazaran davacı ile davalı şirket yönünden menfaat çatışmasının ve taraf birliği sorununun ortaya çıkmış olması ile tüm dosya kapsamına nazaran ------Esas sayılı davada...
kısımları temin edilen ------ Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacısının eldeki davanın davacısı ve davalının ise eldeki davanın davalısı olduğu, ortaklardan biri davacı olan iki ortaklı şirketin diğer ortağı------feri müdahil olduğu, 24/11/2021 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine yönelik dava olduğu, 09/06/2022 tarihinde oluşturulan ara karar ile davacı tasfiye memuru ile davalı şirket arasında menfaat çatışması ortaya çıktığından davalı şirkete temsil kayyımı atanması gerektiği belirtilerek bu konuda dava açılması için davacı tarafa yetki ve süre verildiği, eldeki davanın da buna bağlı olarak açılmış olduğu anlaşılmıştır.Sonuç olarak ticaret sicil kayıtlarına, söz konusu------- Esas sayılı dosya üzerinden oluşturulan 09/06/2022 tarihli ara karar gereğine, o davanın taraflarına nazaran davacı ile davalı şirket yönünden menfaat çatışmasının ve taraf birliği sorununun ortaya çıkmış olması ile tüm dosya kapsamına nazaran ------Esas sayılı davada...
düzenlenerek müvekkillerinin pay sahibi değilmiş gibi gösterdiklerini ileri sürerek, 05/04/2014 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, aksi taktirde iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 08/09/2023 tarihinde Otel Asya Turistik Tesisleri İnşaat ve Ticaret A.Ş. merkezinde bakanlık temsilcisinin katılımı ile gerçekleştirilen genel kurul “yok” hükmünde olduğunu; Kanunun emrettiği nisap sağlanmadan yapılan genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğu sabit olduğunu; çağrısız genel kurul ticaret hayatının gereklilikleri ve pay sahiplerinin haklarının da korunması dengesinde getirilmiş istisna ve ayrık bir genel kurul toplantı türü olduğunu; bu toplantının öngörülmesi ile birlikte pay sahiplerinin de haklarının korunması için %100'lük bir toplantı ve karar nisabı öngörüldüğünü; bu açıdan kanun pay sahipleri açısından %100 toplantı ve karar nisabı ile toplanamıyorsan çağrılı genel kurul sistemi çerçevesinde genel kurulu düzenleneceğini emredici şekilde düzenlediğini; çağrısız genel kurulun ikinci toplantısı olmaz bunun kabulü açıkça pay sahiplerinin haklarını korumak için TTK'da getirilmiş...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava dilekçesinde, tek bir parsel üzerinde kurulu olan sitede yönetim planına aykırı olarak alınan kararların yok hükmünde olduklarının tespiti, blok ve yapı yönetimlerin kanuna aykırı faaliyetlerinin önlenmesi, site blok ve yapı yöneticilerinin mahkemece atanması istenilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava konusu sitede 5711 sayılı Yasa ile değişik Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine uygun şekilde yönetim planının yapılmadığı anlaşıldığından bu sitenin tapuda mevcut yönetim planına göre yönetilmesi gerekir....