WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı yanın diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı banka giriştiği icra takibinde 171.163.68 TL. asıl alacak, 55.726.94 TL. temerrüt faizi, 2.786.32 TL. faizin %5 gider vergisi, 399.17 TL. masraf, 723.84 TL. muacceliyete kadar işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 230.799.95 TL. asıl alacağa %126 temerrüt faizi ve faize gider vergisi uygulanmasını, bankaca verilen ve iade edilmeyen 11 adet çekin garanti toplamı 5.170.TL.’nin nakdi teminat olarak depo edilmesini talep etmiştir. Takibe yönelik olarak davalı vekili itiraz dilekçesinde ilamsız takibe ilişkin olarak “ faiz oranı ile işlemiş faize miktarına ve tüm fer’ilerine itiraz ediyoruz.” demek suretiyle kısmi itirazda bulunmuştur....

    Şti. ile ... vekili,davacı bankanın davalılar hakkında icra takibi başlattığını, başlatılan takipte asıl alacağa, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini, istenilen %80 faiz oranının dayanağının olmadığını, asıl alacak miktarının 3.594.718,70 TL iken işlemiş faiz miktarının asıl alacaktan daha fazla hesaplandığını,hem reeskont avans faiz oranının %15 oluşu hem de faizin asıl alacağı kısa bir zamanda geçmesi karşısında faizin ve faiz oranının fahiş olduğunu,imzalanan genel kredi sözleşmelerinin matbu evraklar olduğunu ve tarafların karşılıklı görüşmeleri sonucu oluşturulmadığını belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine %40'tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacı bankanın davalılardan takip tarihi itibariyle itirazsız kesinleşen asıl alacak 3.594.798,70 TL dahil olmak üzere davalı asıl borçlu ... İnş....

      Davacının, hak edişlere itiraz etmediği sabit olmasına rağmen, bu durumun prim avantaj kanunundan kaynaklandığı, buna ihtirazi kaydın mümkün bulunmamasına göre, asıl alacağı talep edebilecek ise de, bu asıl alacakla ilgili olarak davalıyı usulüne uygun temerrüde düşürmemiştir. Bu nedenle, davacının hakediş tarihinden değil, icra takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği nazara alınarak davacının işlemiş faize ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle işlemiş faize ilişkin talebin kabulü hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davacının iş bu faturalara konu alacağı yönünden davalıyı temerrüte düşüren bir ihtarı olup olmadığı araştırılarak, böyle bir ihtarın bulunmaması halinde takip tarihinin davalının temerrüt tarihi olarak esas alınması suretiyle işlemiş faiz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, fatura tarihleri esas alınarak temerrüt faizi hesabı yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve işlemiş faize hükmedilmesi doğru görülmediği gibi, davacının takip talebindeki işlemiş faiz miktarı 740,38 TL. olduğu halde HMK.nun 26. maddesine aykırı davranılmak suretiyle, talep aşılacak şekilde 1.427,39 TL. işlemiş faize hükmedilmesinde de isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 18 Ağustos 2021 tarihli borca itiraz dilekçemizde; "Takibin yetkili İstanbul Çağlayan İcra Dairesinden yapılmaması nedeniyle" takibe yetki yönünden itiraz edildiğini, yetkili İcra Dairesinin İstanbul Çağlayan İcra Daireleri olduğu açıkça belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafın yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak belirtilmediği iddiasının doğru olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesini, TBKnun 117 inci maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düştüğünü, taraflar arasındaki borç ilişkisinin bir sözleşmeye dayanmadığı gibi borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmediğini, bu nedenle borçlunun temerrüdünün gerçekleşmediğini, müvekkili şirket takip konusu cari hesap alacağını ödediğini, takip tarihine kadar işlediği iddia edilen 1,298,35 TL.lik faize itiraz ettiğini,temerrüt gerçekleşmediğinden faize yapılan itirazın hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle...

            Bundan ayrı olarak; davalı takip tarihinden önce temerrüte düşürülmediğinden icra takip tarihinde tememrrüde düştüğünün kabulü gerekir, işlemiş faize hükmedilemez. İcra takibi tarihinden itibaren yasal faize ve likit nitelikte olan asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              İcra Müdürlüğü' nün 2019/36392 E. sayılı dosyası takip yapıldığını, İhtiyati hacze ilişkin Mahkeme kararı mevcut iken Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi' nce itiraz merciinin icra müdürlüğü olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, İşlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiklerini, yapılan icra takibinde sözleşmede yıllık %57 faiz olduğu ve faizin bu orana göre hesaplanmış olduğu taleplerini kabul etmediklerini, GKS sözleşmesinde böyle bir oranda sözleşme faizi kararlaştırılmadığını, mahkemece bilirkişi taleplerinin reddedilmesinin yerinde olmadığını, faize faiz yürütülmesi, kredi faizlerinin ana paraya dönüştürülmesi, usulsüz kredi kullanımı ile faiz ödemesi yapılarak ana paraya ilave yapılması, aşırı faiz oranları uygulanması, fahiş temerrüt faizi talebi ve fahiş temerrüt faizi hesaplanmış olması ve tüm faizlerin ana paraya dönüştürülmesi açıkça bankacılık mevzuatına aykırı olduğunu beyanla istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir....

              YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip borçlularından davacı T1 nün takip kapsamında yapılan haciz sırasında takibe itiraz etmediğini beyan ederek taahhütte bulunduğunu, ayrıca dosyaya 5.000,00 TL ödeme yaptığını, bu durumda dava açıldıktan sonra borcun açıkça kabul edildiğini, temlike ilişkin beyanların gerçek olmadığını, senette herhangi bir tahrifat olmadığını, davacı tarafın imzaya itirazının bulunmadığını belirterek, davanın reddine hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2019/4582 Esas sayılı dosyasında işlemiş faize yapılan itirazın kabulü ile takip tarihine kadar 3.027,40 TL işlemiş faiz talep edilebileceği anlaşılmakla işlemiş faize ilişkin fazla talep bakımından davacılar yönünden takibin durdurulmasına, davacıların tazminat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir....

              Davacı yüklenici sözleşme gereğince asıl alacaklarının bir kısmının davalı iş sahibi tarafından ödenmediğini, ödenmesi için davalıya müracaat edildiğini, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine, asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takip yaptıklarını, asıl alacaklarının ödendiğini ancak faiz taleplerine itiraz edildiğini belirterek davalının takipte talep edilen faize yönelik itirazının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında, eser sözleşmesi yapıldığı ve takipte talep edilen asıl alacak yönünden ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık takipte talep edilen faize ve faiz oranına ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelerden davacı sözleşme gereğince yaptığı iş karşılığı bedelin ödenmesini 21/03/2013 tarihli dilekçesi ile davalıdan talep ettiğinden bu tarihten takip tarihine kadar ödenmeyen alacakları için faiz talep edebilecektir....

              Davacının düzenlediği faturalara yasal süresi içinde davalı tarafından itiraz edilmediği takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağının 85.035,40 TL olduğu anlaşılmıştır. Takip tarihinden önce davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden takip tarihine kadar istenen işlemiş temerrüt faizi haksızdır. Davacı tarafın asıl alacak yönünden takip talebi haklı olup davalı taraf asıl alacağa da itiraz ettiğinden; asıl alacak yönünden %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir. İşlemiş faize ilişkin takip talebindeki kısım yönünden ise davanın bu kısım yönünden reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak takip talebindeki asıl alacak yönünden davanın kabulüne, işlemiş temerrüt faizi yönünden ise davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu