Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 18 Ağustos 2021 tarihli borca itiraz dilekçemizde; "Takibin yetkili İstanbul Çağlayan İcra Dairesinden yapılmaması nedeniyle" takibe yetki yönünden itiraz edildiğini, yetkili İcra Dairesinin İstanbul Çağlayan İcra Daireleri olduğu açıkça belirtildiğini, bu nedenle davacı tarafın yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak belirtilmediği iddiasının doğru olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın öncelikle yetki yönünden reddine karar verilmesini, TBKnun 117 inci maddesine göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düştüğünü, taraflar arasındaki borç ilişkisinin bir sözleşmeye dayanmadığı gibi borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmediğini, bu nedenle borçlunun temerrüdünün gerçekleşmediğini, müvekkili şirket takip konusu cari hesap alacağını ödediğini, takip tarihine kadar işlediği iddia edilen 1,298,35 TL.lik faize itiraz ettiğini,temerrüt gerçekleşmediğinden faize yapılan itirazın hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle...

    Bundan ayrı olarak; davalı takip tarihinden önce temerrüte düşürülmediğinden icra takip tarihinde tememrrüde düştüğünün kabulü gerekir, işlemiş faize hükmedilemez. İcra takibi tarihinden itibaren yasal faize ve likit nitelikte olan asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü' nün 2019/36392 E. sayılı dosyası takip yapıldığını, İhtiyati hacze ilişkin Mahkeme kararı mevcut iken Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi' nce itiraz merciinin icra müdürlüğü olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, İşlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiklerini, yapılan icra takibinde sözleşmede yıllık %57 faiz olduğu ve faizin bu orana göre hesaplanmış olduğu taleplerini kabul etmediklerini, GKS sözleşmesinde böyle bir oranda sözleşme faizi kararlaştırılmadığını, mahkemece bilirkişi taleplerinin reddedilmesinin yerinde olmadığını, faize faiz yürütülmesi, kredi faizlerinin ana paraya dönüştürülmesi, usulsüz kredi kullanımı ile faiz ödemesi yapılarak ana paraya ilave yapılması, aşırı faiz oranları uygulanması, fahiş temerrüt faizi talebi ve fahiş temerrüt faizi hesaplanmış olması ve tüm faizlerin ana paraya dönüştürülmesi açıkça bankacılık mevzuatına aykırı olduğunu beyanla istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir....

      Mahkemece, en son alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle 11.113.265 TL asıl alacak, 28.295.317 TL işlemiş faizi, 1.414.766 TL BSMV davalının borcu olduğu, ancak taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle 39.305.62 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2010/3693-16853 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece hükmedilen 39.305.62 TL.nin 11.113.265 TL.nın asıl alacak, 1.414.766 TL.nın BSMV, bakiyesinin ise işlemiş faizi olduğu sabittir. Bu miktarın toplamı, yani 39.305.62 TL.sının tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle işlemiş faize de tekrar faiz işletilmiş bulunmaktadır. Bir başka deyişle faize faiz yürütülmüştür....

        İcra Müdürlüğü'nün 2006/9936 takip sayılı dosyası ile ödenmeyen ....900,00 TL iş bedeli ile takip tarihine kadar işlemiş ....508,90 TL faiz alacağı için davalı iş sahibi aleyhine icra takibinde bulunmuş, takip borçlusu tarafından süresi içerisinde takibe konu alacağın tamamına itiraz edilmiştir. Yapılan bu itiraz üzerine davacı alacaklı takibe konu ....900,00 TL tutarındaki asıl alacağı dava değeri olarak göstererek sadece asıl alacağa karşı yapılan itirazın iptalini istemiş, işlemiş faize karşı yapılan itiraz için ise harcını yatırmak suretiyle itirazın iptali davası açmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, sadece, asıl alacağa karşı yapılan itirazın iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, HMK'nın 26/....maddesi dikkate alınmadan istem aşılmak suretiyle talepte bulunulmamış olan işlemiş faiz alacağının da hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı tarafından bakiye alacak ve işlemiş faiziyle birlikte müvekkili aleyhine takip yapılması üzerine müvekkilinin ticari kayıtlarının incelenmesi sonucu, takibe dayanak asıl alacak tutarı kadar borçlu bulunulduğu görülerek icra dosyasına ödendiğini ancak takip öncesi bir temerrüt gerçekleşmediğinden işlenen faiz tutarına haklı şekilde itiraz edildiğini bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, dosyadaki mutabakat belgeleri ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının takip öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğünü kanıtlayamadığı, böylece davalının takibe konu işlemiş faize itiraz etmekte haklı bulunduğu gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı; ancak takip tarihi itibariyle asıl alacağın belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluşmasına rağmen icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve kısmi itiraz sözkonusu olmasına rağmen mahkemece takibe konu tüm alacağa itiraz edilmiş gibi karar verilmesinin infazda tereddüt yaratacağı gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak; "Davanın kısmen kabulü ile; Davalının, Antalya 15.İcra Müdürlüğünün 2016/5780 Esas sayılı dosyasında; 34.344,00 TL asıl alacak ve 375.549,98 TL işlemiş faize yönelik kısmi itirazının, 34.244,00 TL asıl alacak ve 76.309,23 TL işlemiş faiz üzerinden iptali ile; itiraz edilmemiş asıl alacak dahil olmak üzere 2.363.815,22 TL asıl alacak ve 76.309,23 TL işlemiş faiz...

              Davacının düzenlediği faturalara yasal süresi içinde davalı tarafından itiraz edilmediği takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağının 85.035,40 TL olduğu anlaşılmıştır. Takip tarihinden önce davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden takip tarihine kadar istenen işlemiş temerrüt faizi haksızdır. Davacı tarafın asıl alacak yönünden takip talebi haklı olup davalı taraf asıl alacağa da itiraz ettiğinden; asıl alacak yönünden %20 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir. İşlemiş faize ilişkin takip talebindeki kısım yönünden ise davanın bu kısım yönünden reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak takip talebindeki asıl alacak yönünden davanın kabulüne, işlemiş temerrüt faizi yönünden ise davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

                YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip borçlularından davacı T1 nün takip kapsamında yapılan haciz sırasında takibe itiraz etmediğini beyan ederek taahhütte bulunduğunu, ayrıca dosyaya 5.000,00 TL ödeme yaptığını, bu durumda dava açıldıktan sonra borcun açıkça kabul edildiğini, temlike ilişkin beyanların gerçek olmadığını, senette herhangi bir tahrifat olmadığını, davacı tarafın imzaya itirazının bulunmadığını belirterek, davanın reddine hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2019/4582 Esas sayılı dosyasında işlemiş faize yapılan itirazın kabulü ile takip tarihine kadar 3.027,40 TL işlemiş faiz talep edilebileceği anlaşılmakla işlemiş faize ilişkin fazla talep bakımından davacılar yönünden takibin durdurulmasına, davacıların tazminat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                Davacı yüklenici sözleşme gereğince asıl alacaklarının bir kısmının davalı iş sahibi tarafından ödenmediğini, ödenmesi için davalıya müracaat edildiğini, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine, asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takip yaptıklarını, asıl alacaklarının ödendiğini ancak faiz taleplerine itiraz edildiğini belirterek davalının takipte talep edilen faize yönelik itirazının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında, eser sözleşmesi yapıldığı ve takipte talep edilen asıl alacak yönünden ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık takipte talep edilen faize ve faiz oranına ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelerden davacı sözleşme gereğince yaptığı iş karşılığı bedelin ödenmesini 21/03/2013 tarihli dilekçesi ile davalıdan talep ettiğinden bu tarihten takip tarihine kadar ödenmeyen alacakları için faiz talep edebilecektir....

                UYAP Entegrasyonu