Mahkemece, açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda takibin yalnızca asıl alacak üzerinden mi yoksa işlemiş faizide kapsayacak şekilde mi hüküm kurulduğu açıklanarak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre de; davacı icra takibinde bulunurken 13.525,00 TL asıl alacak ile birlikte 1.625,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.150,68 TL talep etmiş, davalı ise icra emrine itirazında hem asıl alacağa hemde işlemiş faize itiraz etmiş, icra müdürlüğünce takibin tümden durdurulmasına karar verilmiş, eldeki davada ise davacı dava değerini asıl alacak miktarı üzerinden göstermiş, harcı da bu miktar üzerinden yatırmasına rağmen itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, itirazın iptalini yalnızca asıl alacak üzerinden mi yoksa işlemiş faizi de kapsayacak şekilde mi istediğini dilekçesinde açıkça belirtmemiştir....
K A R A R Davacı, davalının kullandığı taşıt kredisini gönderilen kat ihtarına rağmen ödemediğini,girişilen icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak toplam 39.668.46 YTL asıl alacak ve işlemiş faize yönelik olan itirazın iptaline,işleyecek faizin yasalfaiz olarak uygulanmasına, %40 tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye (İcra) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.11.2009 tarih ve 2009/139-206 sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, borçluya 19.01.2010 tarihinde icra emri tebliğ edildiği; borçlunun alacaklı tarafından icra emrinde talep edilen % 31 faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiği, mahkemece faize yönelik itirazın yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 27.01.2011 tarihinde yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Davacı alacaklı tarafından davalı kiracı ve kefil hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalı kefil ...'in 660.-TL kira alacağı ve 40,26.-TL işlemiş faize yönelik itirazın kaldırılmasına, davalı kiracının 5.940.-TL kira alacağı ve 181,19.-TL işlemiş faize yönelik itirazının kaldırılması ile kiralanandan tahliyesine karar verilmiş olup, karar davalı borçlular tarafından temyiz edilmiştir. 1-İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.240.-TL’yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....
Buna karşın, mahkemesince HUMK’nın 74. maddesi hilafına talep dışına çıkılarak istem bulunmadığı halde 1.025,63 TL işlemiş faize itirazın da iptâline karar verilmiştir. Anılan husus kamu düzeninden olup, Mahkemece ve Yargıtay tarafından doğrudan dikkate alınması zorunludur. Bu sebeple kararın bozulması gerekir ise de, düşülen hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile, mahkeme kararının hüküm fıkrasının ikinci bendi ikinci satırından başlayan “alacak 1.025,63 YTL işlemiş faize” kelime dizisinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine sadece “alacağa” kelimesinin yazılmasına, hükmün değiştirilen bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 361,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi'nin 10.06.2014 tarih ve 2011/1254 Esas - 2014/406 Karar sayılı kararına dayanılarak ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, işlemiş faize ve işleyecek faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz miktarının düzeltilmesine karar verildiği, mahkeme kararının borçlu tarafından temyiz ediliği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt...
Davalı, icra takibine konu olan asıl alacağı kabul etttiğini,itirazının faize ilişkin olduğunu ve takibin bu yönüyle durduğunu,davacı bankanın talep ettiği faiz oranının Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a ve Borçlar Kanunu hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden ve geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhinde %20 oranından az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece; yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun itirazında haksız olması nedeniyle davacı lehine inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı bankanın kredi kartı alacağı için başlattığı icra takibinde, davalı işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmiş, asıl alacak üzerinde itirazda bulunmamıştır. İtirazın kısmi yapılmış olması nedeniyle itiraza uğramayan asıl alacak yönünden icra takibi kesinleşmiştir....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır....
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı/takip alacaklısının, davalı/takip borçlusu aleyhine 13.962,34-TL fatura alacağı, 318,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.181,18-TL'nin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont-avans faiziyle tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip başlattığı, takip dayanağını -----miktarlı fatura ----- miktarlı fatura olarak gösterdiği, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna 07.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı takip borçlusunun 13.01.2020 görüldü tarihli Dilekçesi ile, borcun tamamına, takip öncesi işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettiği görülmüştür. Mahkememiz 22/06/2021 tarihli duruşmasında Davalı vekili, takipteki asıl alacağı kabul ettiklerini, işlemiş ve işleyecek faiz oranına itiraz ettiklerini, beyan etmiştir. HMK 308 maddesinde; kabul davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir....