Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu bağlamda yukarıda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, ortaklığın giderilmesi, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikteki davalar zamanaşımını kesmez. Bu nedenle, alacaklının tasarrufun iptali davasına rağmen davacı/borçlu yönünden takibi ilerletici işlemler yapması gerekir. Her ne kadar dosyaya sunulan tasarrufun iptaline dair ilamın temyiz edilmesi nedeniyle, teminat yatırıp, mehil belgesi alan 3. kişi tehiri icra kararı sunmuş ise de; anılan karar tasarrufun iptali ilamının icrası bakımından sonuç doğuracak nitelikte olup, borçlu bakımından takip işlemlerine devam edilmesine engel değildir. Bir başka ifade ile, alacaklı borçlu bakımından başkaca malvarlığı araştırılmasını talep edebilir, haciz taleplerinde bulunabilir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın reddine karar verilmiştir....

    Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      olmadığının tespiti için huzurdaki dava ikame edildiğini müvekkilinin, davalı alacaklı görünen şirkete borçlu olmadığını, beyanla geri dönülmesi imkansız zararların doğmaması adına öncelikle ivedilikle, teminatsız olarak tedbiren ----------Sayılı takibin durdurulmasına, davanın kabulü ile müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tetspitine ve ---------- Sayılı takibin iptaline, davalı şirketin müvekkili menfi tespit davası açmaya zorlamış olması nedeniyle, İİK....

        Muvazaaya dayalı iptal davasında icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınmasına gerek yoktur.Davacı idare, davalı borçlu hakkında 10.7.2009 tarihinde icra takibi yapmış ise de borçlunun itirazı üzerine takibin 1.8.2009 tarihinde durduğu borçlunun itirazının davacıya 16.9.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından ceza karının kesinleşmesi beklenildiğinden borçlu hakkında itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davası açılmadığı ve takibin 15.9.2010 tarihinde takipsizlikten işlemden kaldırıldığı anlaşılmaktadır....

          İdare Mahkemesinde dava açtıklarını, davada uyuşmazlığın çözümü noktasında adli yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiğini, görevsizlik karanının istinaf başvurusu sonucu onanıp kesinleştiğini, davalı belediyenin belirlemiş olduğu 31.521,80 TL tutarındaki cezanın hukuka, hakkaniyete ve sözleşmeye aykırı olduğunu, davalı idarenin tek taraflı keyfi bir uygulaması olduğunu, müvekkiline ihale kapsamında usulsüzlüğün hangi durumdan kaynaklandığı ile edim ifa eksikliğinin ne olduğu konusunda davalı tarafın herhangi bir izahatta bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davalı yanın müvekkili aleyhine tesis ettiği 31.521,80 TL para cezasının dayanaksız olduğunu, yasaya, sözleşmeye ve hakkaniyete aykırılığı nedeniyle iptali ile müvekkilinin davalı belediyeye borçlu olmadığının tespitine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili İcranın Geri Bırakılması talepli dava dilekçesinde,18.04.2016 tarihinde başlatılan icra takibinden sonra herhangi bir işlem yapılmadığından borcun zamanaşımına uğradığını beyan ettiğini, 18.04.2016 tarihinde kira alacağına dair ilamsız icra takibin başladığı tarih olup, borçlu şirketin süresinde itiraz edip etmediği hususu hem icra müdürlüğünün, hem itirazın iptali davasına bakan mahkemenin dikkatlerinden kaçmış en son istinaf incelemesinde itirazın süresinde yapılmadığının anlaşıldığını, alacaklı müvekkili, davacının itirazı üzerine takip durduğu için yargılama süreci boyunca işlem yapamadığını, dosyada 24.11.2020 tarihinde davacı borçlunun araçları üzerine hacizler konulmuş, 12.07.2021 tarihinde borçlu şirketin adresinde fiili hacze gidildiğini ve haciz işlemi yapıldığını, Ankara 13....

          Dava konusu çek üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti için dosya alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, alınan rapor taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında ispat yükü üzerinde olan davalının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat edememesi sebebiyle, davacının borçlu olmadığına yönelik talebin kabulüne karar verilmiştir....

            Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması,iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın İİK’nun 284. maddesi gereğince 5 yıl içinde açılması gerekir,.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Mahkemece davalı 3....

              Takipte ödeme emrinin bir şikayet üzerine iptali söz konusu olabilecekken takip talebinin iptali mümkün değildir. Takip talebinin iptali netice itibari ile takibin iptali sonucunu doğurur. Buna göre takibin Türk parası ile karşılığının takip talebinde gösterilmesi zorunluluğu, eksikliğin ödeme emrinde ikmali ile ortadan kaldırılamaz. Zira bu yükümlülük alacaklı üzerinde olup, kanuna göre icra müdürlüğünün düzenlediği ödeme emrinde, devletin hükümranlık haklarından olan takipte alınacak olan vergi miktarının tespiti için harca esas değer (vergi matrahı) vatandaş (alacaklı) tarafından gösterilmelidir. Yine ödeme emri takip talebine uyumlu olmalıdır. Herhangi bir nedenle ödeme emrinin iptali durumunda ayakta olan takipte alınması gerekli harç miktarının tespiti ve alacağın Türk parası ile miktarının gösterilmemesi sorunları yeniden ortaya çıkar. Açıklamalar karşısında takip talebinde alacağın Türk parası ile karşılığının gösterilmemesi nedeni ile 6100 sayılı HMK nın 355....

              UYAP Entegrasyonu