Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davacı vekili vekili temyiz dilekçesinde, ".. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa eklenen Geçici 91 inci madde ile getirilen düzenlemeye göre 06.08.2003 tarihinden önce, 12.12.2001 tarihinde ölen babası nedeniyle hak sahibi olan davacı müvekkilimiz, eşinden ölüm aylığı almakla birlikte, evliliğinin ölüm nedeniyle son bulmasından sonra babasından da ölüm aylığı talep etme hakkına sahiptir..."şeklindeki gerekçe ile davanın kabulünü istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çift aylığa hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanunu'nun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34 üncü maddesi, “Aylık ve gelirlerin birleşmesi” başlıklı 54 üncü maddesi hükümleridir. 3. Değerlendirme 1....

    Şu halde, yukarıda bahsedilen hususlar çerçevesinde, 24.08.2009 tarihli ... belgesine göre 20.10.1971-30.06.2009 tarihleri arası çalışma ve sosyal yardım aldığı anlaşılan davacının öncelikle yurtdışı çalışmanın sona erdiği tarih belirlenerek, yurt dışı çalışmanın sona erdiği tarih itibariyle yurtiçi çalışma ve yutdışı borçlanma süreleri ile birlikte aylığa hak kazanacağı hususu gözetilerek, yurtiçi çalışmaları ile bağlanan aylığa, yurtdışı borçlanma süreleri de eklenmek suretiyle etkisi belirlenerek yeniden yapılacak araştırma ve alınacak bilirkişi raporuyla, davacının borçlu olduğu tutar diğer ifadeyle davalı Kurum’un istirdata hakkı bulunduğu yersiz aylık tutarı 5510 sayılı Yasa'nın 96/1-a maddesi kapsamında usulünce belirlenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      nin tarafından açılan pay sahipliğinin tespiti istemi yönünden; Davacı taraf, davalı şirketin pay sahipliğinin tespitini istemiş ise de; bu konudaki istem, eldeki genel kurul kararlarının iptali davasında dinlenemeyeceği gibi; davacının, davalı şirketin pay sahibi olmadığı yönünde verilen .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... sayılı ve 01/04/20214 tarihli kararının, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 20/10/2015 tarih ve 2014/... E, 2015/... K Sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği; diğer yandan davacı tarafça aynı istemli olarak .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E sayılı dosyasından dava açıldığı ve davanın derdest olduğu; dolayısıyla davacının davacının davalı şirketin pay sahibi olmadığı anlaşıldığından davacı tarafça davalı şirkete karşı pay sahipliğinin tespiti istemine ilişkin açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı ....'...

        Mahkemece, 6495 Sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası gereğince 2510 Sayılı Yasa döneminde hak sahibi olanların herhangi bir koşul aranmadan hak sahipliklerinin devam edeceği, hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPHU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında davalı ... ve ailesinin, Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.03.1996 tarih ve 11 no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki başvuru sahibi davalı ...’in hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği alınmadan önce SSK kaydının bulunması nedeni ile Mahalli İskan Komisyonu’nun 28.03.2012 tarih ve 171 no’lu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini, kaydın temelsiz kaldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir....

            dönüştürmeyi yasaklayan bir kanun hükmünün bulunmadığını, sigortalıların dilerlerse borçlanma sureti ile veya sonradan çalışarak tam aylığa erişebileceklerini, kısmi aylıkta kullanılan sürelerin bir kez daha kullanılmasının mümkün olmadığını, ancak kısmi aylık tarihinde olmayan sonradan gerçekleşen fiili çalışmaya dayalı günlerin hesaba katılması gerektiğini belirterek, kurumun dava konusu red işlemlerinin iptaline, davacının tahsis için yeterli gün sağladığı ilk tarihi takip eden ay başından itibaren tam aylık almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2022 NUMARASI : 2022/383E - 2022/49K DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin yıllardır anne/babadan mirasçı olduğu ve kiralama yoluyla faaliyette bulunduğu taşınmazlar üzerinde tarım ve hayvancılık işi ile uğraştığını, zirai ürün tesliminden kaynaklı müstahsil makbuzunda yapılan 1995/10 dönemine ait Bağ-Kur prim tevkifatı gereği 28/12/2020 tarih, 16918188 varide sayılı dilekçesi ile T3 Kurumu'ndan 7256 sayılı kanun doğrultusunda yapılandırma ve emeklilik talebinde bulunduğunu, davalı kurum tarafından 28/12/2020 tarihli yazı ile "davacının dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin tetkikinde, Ziraat Odası kaydı olmaması ve davacının adına kayıtlı tarla tapu kaydının olmaması nedeniyle...

              Temel aylığın belirlenmesi SGK tarafından yapıldığından, temel aylığa getirilen %25 nakdi tazminat ilavesi de temel aylığa göre yapılır. Burada temel aylığın belirlenmesi işlemi esas alınarak, 506 sayılı Kanuna göre belirlenecek ölüm gelirine eklenecek ilave hakkında açılacak davaların iş mahkemelerinde görülmesi gerekecektir. 16. Somut olayda SSK sigortalısı iken iş kazası ile vefat eden sigortalının, hak sahibi olan davalıya bağlanacak ölüm geliri belirlenmiş, bu gelire 2330 sayılı Kanun m.4 gereğince nakdi tazminat ilavesi de yapılarak aylık ödemeler yapılmıştır. Bilahare SGK hak sahibine nakdi tazminat ilavesi yapılmaması gerektiği sebebiyle yersiz ödeme çıkarmış ve 5510 sayılı Kanun m.96/A bendine dayanarak bu davayı açmıştır. Uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girmemesi sebebiyle İİK m.42 ve geçici 13 hükümlerinin uygulanma alanı bulunmamaktadır. 17....

                sahiplerinin, özellikle ... mevzuatına göre tamamlanan prim veya sigorta süreleri dikkate alındığında, bir aylığa hak kazanma koşullarını yerine getirmediği takdirde, ilgili kimsenin Danimarka mevzuatına göre tamamladığı ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi ikamet sürelerinin gerekli miktarı, ... mevzuatına göre geçirilmiş prim ve sigorta süreleri gibi dikkate alınır, ancak söz konusu prim ve sigorta süreleri ile anılan ikamet süreleri çakışmamalıdır.” hükmünün de sigortalı sürelerin aylığı yetmemesi durumunda ikamet sürelerinin de sigortalı sürelerle çakışmaması koşuluyla aylıkta nazara alınabileceğine ilişkin bir düzenleme olduğu hususunun gözardı edilmesi, somut olayda davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5'inci maddesine göre Türkiye'deki sigorta başlangıç tarihiniden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gereği nazara alınmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle...

                  Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay davacının eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir. Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay davacının eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir. Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay davacının eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir....

                  UYAP Entegrasyonu