Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının şirket olmadığı şahıs olduğu ve dava dilekçesinde maddi hata sonucu iptali istenen ödeme emrinin 2004/774 olarak yanlış yazıldığı, iptali istenen ödeme emrinin 2004/775 olduğu açıktır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı H.M.K.'nın 370/2 maddesi hükmü uyarınca hüküm bozulmayarak düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2. maddesinin tümüyle silinerek yerine " Davacı aleyhine prim borçlarından dolayı başlatılan 2004/775 takip sayılı icra takibinin ve bu takip kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptaline" sözcük ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2020 NUMARASI : 2018/434 ESAS 2020/236 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tebliğ edilen ödeme emrine karşı 6183 sayılı yasanın 58. Maddesinde belirtilen 15 günlük yasal süre içinde takibin kesinleştiğini 5510 sayılı yasa gereğince kurumun prim ve diğer alacaklarının ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıllık zaman aşımına tabii olduğunu belirterek davanın reddi ile takip konusu alacağın %10 fazlası ile davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece,ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelediğinde,davacının davalı Kurum tarafından düzenlenen 2010 /4032 sayılı ödeme emri ile bu dosyayla birleştirilmesine karar verilen .......Karar sayılı dosyasında 2010/4031 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin istenildiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kabulü ile 2010 /4032 sayılı ödeme emrinin zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verildiği, birleşen......sayılı dosya hakkında herhangi bir karar tesis edilmediği görülmüştür. Davaya konu 2010/4031 ve 2010/4032 takip numaralı ödeme emirlerinin 29.07.2010 tarihinde davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür....

      Adına düzenlenmiş olan 2014/31211 takip nolu ödeme emrinin davacıya 26/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin müvekkili adına düzenlenmediğini, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin zarfının üzerine müvekkilinin adının yazılarak gönderilemeyeceğini, husumet itirazlarının olduğunu, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Kurum tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamış olduğu görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince istinaf yoluna başvurulan ilamda belirtildiği üzere; davanın Davanın kabulü ile; Davalı Kurum tarafından düzenlenen 2014/31211 sayılı ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi hükmüne karşı davalı Kurum istinaf dilekçesinde özetle; ''Dava tarihi 02/08/2019 olup, ödeme emirlerinin tebliğ tarihi 25/07/2019'dur. Dava hak düşürücü süre içerisinde açılmamıştır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 18.02.2010 tarih ... sayılı ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı biçimde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

        Ödeme emrinin davalı borçluya 07/03/2014 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden 01/04/2014 tarihinde açmış olduğu dava ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Bu durumda davanın TBK'nun 315/2.maddesinde yazılı 30 günlük sürenin dolması beklendikten sonra açılması gerekirken, yasal ödeme süresi dolmadan dava açılmıştır. Bu nedenle temerrüt koşulları oluşmadan açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının alacağa yönelik temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle tahliyeye ilişkin hükmün BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına , 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          tarih ve ... seri, ... sıra nolu alındı ile süresi içinde ödendiği anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinin ödenmiş olan bu kalemlere ilişkin toplam 2.684,02 TL'lik kısmında hukuka uyarlık görülmediği, dava konusu ödeme emrinin 272.684,89 TL'lik kısmının ödenmesi gerektiği hususunun bilindiği ancak ödenmediği sonucuna varıldığından dava konusu ödeme emrinin 272.684,89 TL'lik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının harç tahsil müzekkerelerinin iptali istemine gelince; harç tahsil müzekkerelerinin tek başına idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olarak kabulü mümkün olmadığından, davacının harç tahsil müzekkerelerinin iptali yönündeki isteminin incelenmeksizin reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne, dava konusu ödeme emrinin 2.684,02 TL'lik kısmının iptaline karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, ödeme emirlerinin ve takibin borçlu bulunmadığından iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ödeme emrinin iptali ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

              Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacıya 02/09/2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı açıktır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözüm yerinin İdari Yargı olmayıp, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer İş Mahkemesi olduğu ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  UYAP Entegrasyonu