Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeden yararlanmak için, işverenin işyerine ait prim ve gecikme cezasına ilişkin borcunun bulunmaması gerekmekte olup; eldeki davada da, davacı şirketin anılan düzenleme kapsamında ve ihale nedeniyle açılan işyeri nedeniyle, davalı Kuruma çalıştırdığı sigortalılarla ilgili olarak aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde verip vermediği, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödeyip ödemediği ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunup bulunmadığı hususunun davalı Kurumdan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırıdır....

    brüt olarak hüküm altına alınanlardan yasal kesintilerin infaz sırasında nazara alınmasına, -İhbar tazminatı, prim ve fazla mesai ücreti alacaklarına yönelik taleplerin REDDİNE, 1- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.471,60 TL harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL ile 580,00 TL ıslah harcı toplamı 615,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 855,70 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 2- Tarafların dava şartı olarak 2018 yılında arabulucuya başvurmuş ve anlaşamamış olmaları nedeniyle 7036 sayılı Yasanın 3/14 ve 2018 yılı Arabuluculuk Ücret Tarifesi gereği 280,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ret oranına göre 176,40 TL'sinin davalı, bakiye 103,60 TL'sinin davacından alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harç ile ıslah harcı toplamı 651,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- Davacı tarafından yapılan 578,20 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 364,27 TL'nin davalıdan...

    davrandığını ve haksız yere davacı müvekkilin akdine son verildiğini gösterdiğini,Yargıtay 9....

    Bu nedenledir ki dosya kapsamına göre ön değerlendirme aşamasında Kurumun eksik işçilik tutarına dair işleminin kesinleşmediği anlaşılır ise Kurum müfettişince inceleme yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmış ise asgari işçilik inceleme raporu ve ekleri getirtilerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın doğru bir biçimde belirlenmesi gerekir. Yapılacak , dava konusu ihaleli nedeniyle Kurum müfettişince inceleme yapılıp yapılmadığını Kurumdan sormak, Kurum müfettişince inceleme yapılmış ise asgari işçilik inceleme raporunu tüm ekleri ile birlikte getirtmek, bu rapora dayalı re'sen prim tahakkuku işlemi sonucunda hesaplanan fark prim ve gecikme zammı borcunun işverene bildirilmesine dair Kurum yazısı ve tebliğ belgesini istemek, işverenin prim tahakkuku işlemine yönelik itiraz dilekçesini ve Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu kararı ile bu kararın tebliğ belgesini getirmekten ibarettir....

      Bu kapsamda mahkemece, öncelikle; davacının borç dönemleri itibariyle prim borcu olan şirketteki statüsü belirlenmeli, 506 ve 5510 sayılı Yasaların yürürlük tarihleri itibariyle davacının şirketin prim borcundan sorumlu olup olmadığı değerlendirilmeli, sorumlu olduğu dönem itibariyle şirketin prim borcu miktarı hesaplanarak tespit edilmeli, davacının maaşından sorumlu olunan prim borcu miktarından fazla kesinti yapılmış olması halinde, davacının iade talebi hakkında değerlendirme yapılarak, sonucuna göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ........

        Eldeki dava dosyasına konu somut olayda, Kurumca, 01.10.1998 tarihinden itibaren sigortalı olarak tescil edilen ve 01.10.1998 – 31.12.1999, 01.5.2001-devam eder şekilde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süreleri belirlenen davacının, 5 yılı aşan prim borcu bulunması nedeni ile 5510 sayılı Yasanın Geçici 17. Maddesinin “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur....

          Primler, süresi içinde ve tam olarak ödenmezse; ödenmeyen kısmı ödemenin yapıldığı tarihteki 33 üncü maddede belirtilen basamak göstergesinin yürürlükteki katsayı ile çarpımı sonunda elde edilen tutarın 31'inci maddede yer alan prim oranına göre hesaplanarak tahsil edilir. Yangın, su baskını, salgın hastalık ve deprem gibi bir afete uğrayan ve bunu belgeleyen sigortalılar tarafından süresinde ödenmeyen primler hakkında bir yıl süreyle ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.'' düzenlemesi 1479 sayılı Yasanın 53. maddesine aynen eklenmiş ve prim alacaklarının ve prim alacaklarının tahsili 1479 sayılı Yasanın 53. maddesinde ''Madde 53 - (Değişik fıkra: 24/07/2003-4956 S.K./27. md.) Sigortalılar, aylık prim borcunu ilgili ayın sonuna kadar ödemek zorundadırlar. Kurumun, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden prim alacakları aylık olarak veya Kurumca tespit edilecek dönemlerde ödenir. Ayrıca, Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir....

            Dosyada fazla mesai alacağına ilişkin uyuşmazlık öne çıkmaktadır. Davacı şehirlerarası otobüs şoförü olarak maaş+sefer primi (harcırah) ile çalışmaktadır. Sefer primi gidilen yolun uzunluğuna göre değişkenlik göstermektedir. Prof. Dr. Sarper Süzek 2010 yılında yayınlanan hukuku kitabının 6 baskısının 311. sayfasında primi ücretin eki olarak nitelemiştir. Prim, asıl ücret değildir. Prof. Dr. Nuri Çelik'te 2014 yılında yayınlanan hukuku dersleri kitabının 27 basısının 188. sayfasında primi ücretin eki olarak nitelemiştir. Prim, asıl ücret değildir. Somut olayda, gidilen yolun uzunluğuna göre belirlenen primin ek bir çalışmanın karşılığı olduğu tartışmasızdır. Hal böyle iken primi asıl ücret gibi değerlendirip, fazla mesai alacağını maaş+prim toplamına göre % 150 zamlı olarak hesaplamak isabetsizdir. Zaten Dairemiz, maaş+prim usulü çalışan satış elemanlarında fazla mesai alacağının prim katılmadan sadece sabit ücrete göre hesaplanması yönünde kararlar vermektedir. Yargıtay 9....

              izin, hafta tatili ücreti ile eksik ödenen prim ve ücret alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, kurumca resen tahakkuk ettirilen fark işçilik nedeniyle prim ve gecikme zammı borcunun iptali ile asgari işçilik oranının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava konusuna ilişkin olarak öncelikle belirtilmelidir ki; çeşitli tarihlerde Kurumca çıkarılan genelge ve genel tebliğlere ekli listelerde asgari işçilik oranları belirlendiğinden, işin yapıldığı dönemde yürürlükteki asgari işçilik oranlarının dikkate alınması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu