Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; 25.01.1992-29.02.2004 tarihleri arası döneme ilişkin prim borçlarının, davalı Kurumdan sorulup belirlendikten sonra, belirlenen prim borcunun ödenmesi için davacı tarafa mehil verilmeli,ödeme halinde ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmelidir.Aksi halde ise, yani mehile rağmen ödememe halinde,ölüm aylığına ilişkin davacı isteminin reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ünvanlı işverenden prim ödemelerinin göründüğü, davalı T3 tarafından davacının iş sözleşmesinin 10.07.2014 tarihinde devir edildiği belirtildiğinden davacının bu tarihten itibaren işyerinin devri kuralları gereğince ihbar olunan T7 Tic. A.Ş....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/167 KARAR NO : 2022/1025 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2020/481 ESAS, 2021/459 KARAR DAVA KONUSU : İş (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Tutarına İtiraza İlişkin) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı belediyede işçi olarak çalışırken 14.01.2016 tarihinde emekli olduğunu, kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, davacının Hizmet-lş sendikası üyesi olduğu, 2005- 2007 ve 2007- 2010 yılları arasında belediye ile sendika arasında TİS imzalandığını, prime esas kazançların belediye tarafından 01.03.2005 den sonra SGK'ya az bildirildiği, maaşların bankadan ödendiği, TİS de temel ücrete ilave edilecek ücretlerin belirtildiği, 30.07.2019 tarihli dilekçe ile bu durumun düzeltilmesi için davalı belediye başkanlığına ve SGK ya başvurduklarını, ancak bir sonuç alınamadığını, eksik bildirim...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/167 KARAR NO : 2022/1025 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2020/481 ESAS, 2021/459 KARAR DAVA KONUSU : İş (SSK'ca Belirlenen Eksik İşçilik Prim Tutarına İtiraza İlişkin) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı belediyede işçi olarak çalışırken 14.01.2016 tarihinde emekli olduğunu, kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, davacının Hizmet-lş sendikası üyesi olduğu, 2005- 2007 ve 2007- 2010 yılları arasında belediye ile sendika arasında TİS imzalandığını, prime esas kazançların belediye tarafından 01.03.2005 den sonra SGK'ya az bildirildiği, maaşların bankadan ödendiği, TİS de temel ücrete ilave edilecek ücretlerin belirtildiği, 30.07.2019 tarihli dilekçe ile bu durumun düzeltilmesi için davalı belediye başkanlığına ve SGK ya başvurduklarını, ancak bir sonuç alınamadığını, eksik bildirim...
Şöyle ki, prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. Fazla mesai ise, kural olarak 4857 sayılı Kanun'a göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda söz konusu ek ücrete hak kazanacaktır. 4857 sayılı Kanun'un 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Dosya kapsamına göre; davacının belirlenen hedeflerin aşılma oranına göre prim aldığı, buna göre davacının aylık sabit ücret + prim karşılığında çalıştığı anlaşılmaktadır....
Yapılan prim ödemelerinin süreklilik arz etmesi ve davalı işverenin prim ödemelerinden sorumlu olduğunun tanık beyanlarıyla ispat edilmiş olması karşısında giydirilmiş ücret hesabı yönteminde ve miktarında da bir hata yoktur. Davacı, davalının davacının yaptığı ve bankaya yatırdığı fazla mesai ücretlerini davacıya elden vermiş olduğu primden her ay kestiğini beyanla prim alacağı talebinde bulunmuş olup, davacı tanık beyanları ile davacının iddiası nazara alındığında; davacının prim aldığı ve bu primlerden fazla çalışma ücretlerinin kesilerek davacıya eksik prim ödendiği sabittir. Zaman aşımı itirazı nazara alınarak belirlenen davacının prim alacağının hüküm altına alınması isabetli ve dosya kapsamına uygun görülmüştür. İşçi ücretlerinin tam ve zamanında ödenmemesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e,f maddesinde haklı fesih sebepleri arasında sayılmıştır. Ücretin tam olarak ödenmesi asıldır....
davalı lehine dikkate alındığı, hesaplama yapılan döneme ilişkin olarak imzasız ücret bordrolarının bir kısımında MBO-hakediş tahakkuklarının ve MBO-2 tahakkuklarının bulunduğu ancak bu tahakkukların prim olup olmadığı dosyada netleşmemekle birlikte (kaldı ki bordrolarda performans primi, devam primi olarak ayrı sütunların da bulunduğu) Yargıtay’ın son kararları dikkate alındığında davacının ücret bordrolarının bir kısmındaki bu tahakkukların prim olduğu kabul edilse dahi fazla mesai alacağından mahsup edilmemesinin yerinde olduğu anlaşılmış olup fazla mesai hesabında %50 zamlı kısmın hesaplandığı görülmüştür....
tarihinde tanzim edilen bilirkişi raporunda %57 maluliyete göre bile 508.000,00 TL civarı sürekli iş göremezlik zararı çıkarılmışken dahi işbu itiraza konu raporda %46 maluliyette 964.000,00 TL civarında sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığını, yine 2020 tarihli raporda %49 oranındaki maluliyete göre 427.325,30 TL hesaplanmış ve 25.08.2020 tarihinde davacı tarafça bu bedel üzerinden davanın ıslah edildiğini, hal böyle iken usul yasa ve bilimsel tekniklere aykırı olarak 964.918,28 TL sürekli iş göremezlik zararın hesaplandığı işbu itiraza konu raporu kabul edebilmelerinin mümkün olmadığını, söz konusu itiraza konu raporun hukuka ve yasalara kesinlikle aykırı olduğunu, bu nedenlerle Hatay İş Mahkemesinin 2013/334 E. – 2022/574 K. 06.07.2022 T....
Bu itibarla; 30.01.2017 tarihli SGK inceleme raporuna istinaden, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından eksik sigorta primine esas kazanç bildirildiği gerekçesi ile tahakkuk ettirilen prim borcuna ve bu nedenle davacı şirketten ek aylık prim hizmet belgesi talep edilmesine dair kurum işlemine karşı, davacı şirketin itirazı, itiraz üzerine Kurumca alınan Komisyon kararının olup olmadığı (İdari para cezası yönünden değil, ek aylık prim hizmet belgesi düzenlenmesi işlemine ilişkin olarak) var ise onaylı ve okunaklı birer suretleri ile Kurumca yapılan işlemlerin davacı şirkete tebliğ tarihlerini gösterir belgelerin arkalı ve önlü suretlerinin ve 30.01.2017 tarihli denetmen raporunda, prime esas kazançlarının eksik bildirildiği belirlenen hekimlerin tamamının hizmet döküm cetvellerinin Sosyal Güvenlik Kurumundan celbi ile dosyaya eklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir....
İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş ise de; kararın eksik incelemeye dayandığı, bu itibarla ihaleye ilişkin tüm belgeler getirtilerek kayıt ve defterler üzerinde inceleme yaptırılması, faturaların doğruluğunun ve niteliğinin belirlenmesi, incelemeye konu işin (sektörün) özelliklerine göre asgari işçilik oranı ve işçilik miktarının ihale konusu iş kolunda teknik bilgi sahibi bilirkişilerin katılımıyla iş yerinde keşif yapılarak, kurum tarafından belirlenen fark işçilik miktarının doğru olup olmadığının denetlenmesi ve böylelikle eksiklikler giderilerek karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iade edilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....