Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 2. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları belirtilmiş, 3. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayan ve haklarında bazı sigorta kolları uygulanmayan kimseler sıralanmış, 6. maddesinde, çalıştırılanların, işe alınmalarıyla kendiliğinden “sigortalı” olacakları, sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin, sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağı, bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı açıklanmış, 79. maddesinde ve 5510 sayılı yasanın 86/8....
İş ve Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yetim aylığı almakta iken muvazaalı boşanma gerekçesiyle davalının hak sahipliğinin sonlandırılması sonrasında haksız maaş nedeni ile oluşan borcun ödenmesi için başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Tekirdağ 2. İş Mahkemesince, 5434 sayılı Kanun gereğince bağlanan aylığın kesilmesinin de yine 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu, sözkonusu Kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda 506 sayılı Kanun ve 5510 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun uygulanacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar avukatlarının tüm, davacı kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri olup, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılan teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı ya da hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden ayrı ayrı ya da sadece birinden istemek hakkına sahiptir....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ... ilçesi Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 1998/14 sayılı kararıyla 2510/1306 sayılı Yasalar uyarınca davalı ...’nun hak sahibi sayılmasına karar verildiği ve buna dayalı olarak çekişme konusu 447 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ile aile bireyleri olan diğer davalılar adlarına 26.10.2007 tarihinde ve 2510 sayılı Yasa gereğince tahsisen tescil edildiği, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 2011/34 sayılı kararıyla, 5543 sayılı İskan Kanunun 21/2. maddesine aykırılık nedeniyle, hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 29.06.1998 tarih ve 1998/14 nolu kararın iptaline karar verildiği,davalıların, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının iptali isteğiyle ... İdare Mahkemesinde açtıkları 2011/1778 esas sayılı davanın retle sonuçlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, çift ölüm aylığı, hak sahipliğinin tespiti ile ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 25.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacılar, murislerinin ölümüne sebep olan olayın iş kazası olduğunun tespiti ile gelir bağlanmasına karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı ....vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/811 KARAR NO : 2018/1072 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2017 NUMARASI : 2016/7E - 2017/338K DAVA KONUSU : İş (Sigortalının Aylığa Hak Sahipliğinin Belirlenmesi İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 29/09/2017 tarihinde işe başlayarak davalı Yalın Tekstil İnşaat Dayanıklı Tüketim Sanayi Ticaret Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1999 yılında Düzce İlinde meydana gelen deprem sonrasında 1 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2 numaraları bağımsız bölümün davalı adına tahsis ve tescil edildiğini, ancak daha sonra usulsüz olduğu gerekçesiyle davalının hak sahipliğinin komisyonca iptal edildiğini ve kararın onaylandığını, bu işleme karşı davalı tarafından açılan davanın idari yargı yerinde reddedildiğini ve kaydın dayanaksız kaldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak sahipliğinin iptali kararının yerinde olmadığını, idari yargı yerindeki davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hak sahipliği kararının iptaline karşı açılan davanın reddedilerek kesinleştiği ve böylece davalı adına oluşan kaydın hukuksal dayanağının ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 7269 sayılı Yasa gereğince 1618 ada 1 parseldeki 20 numaralı bağımsız bölümün miras bırakanları ... adına tahsisen tescil edildiğini, ancak anılan Yasa’nın geçici 23. maddesi gereğince hak sahibi ...’in üst üste üç taksidi ödemediği gerekçesiyle miras bırakanlarının hak sahipliğinin düşürülerek taşınmazın yeniden davalı Hazine adına tescil edildiğini, davalı Hazine’nin de söz konusu taşınmazı davalı belediyeye devrettiğini, oysa ... tarafından taksitlerin düzenli olarak ödendiğini, nitekim ... İl İdare Kurulu’nun 04.06.2014 tarih ve 2014/12 sayılı kararı ile sehven düşürüldüğü anlaşılan hak sahipliğinin miras bırakanlarına iadesine karar verildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı Hazine, davanın görev yönünden reddini savunmuştur. Davalı belediye, davanın reddini savunmuştur....
Sayılı dosyasında açılan, 29.02.2008 tarih ve 121 no.lu kararın iptali istekli davanın kabulüne karar verilerek hak sahipliğinin iptaline yönelik Mahalli İskan Komisyonu kararının iptaline karar verildiği, temyiz sürecinin de tamamlanmasından sonra kararın 28.03.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İdare Mahkemesinden verilerek kesinleşen kararın eldeki davayı etkileyeceği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca,... İdare Mahkemesinin 2014/367 esas 2014/1079 karar sayılı dava dosyasındaki davalıların hak sahipliğinin iptaline ilişkin 29.02.2008 tarih ve ... Mahalli İskan Komisyonu Kararının iptaline karar verilmesi ve idari işlemin halen ayakta olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir....