Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli satış ve zilyetliğin devri sözleşmesi ve davalıdan aldığı hak sahipliği evrakları ile birlikte başvurduğunda tahsis işleminin T5 adına yapıldığını artık devir işleminin mümkün olmadığının ifade edildiğini, T3sine 19/01/2016 tarih ve 3765 sayılı dilekçe ile başvurduğunu ve hak sahipliğinin adına devrini talep ettiğini bu talebinin 29/01/2016 tarih ve 5265 sayılı yazısı ile hak sahipliği tahsisinden sonra taraflarınca yapılan işlem hak sahipliğinin devrine esas resmi bir işlem olmadığından dolayı hak sahipliği devrinin yapılamadığı şeklinde talebinin reddedildiğini ancak devir işlemleri yapıldığı duyumlarının üzerine 23/03/2016 tarihli dilekçe ile yeniden başvuru yaptığını 15/07/2016 tarih ve 30599 sayılı cevabi yazısı ile talebinin değerlendirmeye dahi alınmadığı cevabının verildiğini, tahsis hakkının şahsi bir hak doğuran bir işlem olduğunu alınıp satılması veya devri konusunda belli bir şekil şartı olmadığını tahsis hakkının devrinin tapu satışı gibi katı şekil şartına bağlı...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki kazası nedeni ile ölen murislerinin hak sahibi olarak uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin açılan dava sonucu davanın kısmen kabulüne dair, Mahkemece verilen 9.11.2010 tarihli karar, davacılar vekili ile davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davacılar vekili ile davalı vekilinin vekaletnamesindeki yetkilerine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduklarından davacılar vekili ile davalı vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, 26.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; kurumun rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de unutulmamalıdır....

      İş Mahkemesi'nin 09.08.2011 tarih ve 2009/322 Esas ve 2011/209 Karar sayılı kararı ile davalı işveren % 70, sigortalı % 30 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, mahkemesince verilen karar Dairemizin 30.09.2013 tarih ve 2013/15029 Esas ve 2013/17800 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiştir. ...'ın hak sahibi ...'a bağlanan gelir yönünden, ilk rücu davasında Kurumun rücu alacağının tamamına hükmedilmiş olup, bakiye rücu alacağı kalmadığından eldeki davada; bu haksahibi yönünden istemin reddine ilişkin karar yerindedir. Sigortalı ...'ın yaralanmasına ilişkin kazası yönünden yapılan incelemede ise; davalı şirkete ait bina inşaatının çatı döşeme işinde çalışan her iki sigortalı 5. kattan aşağı düşmüşler sigortalı ... % 100 oranında göremez duruma girmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işveren % 70, taşeron... % 5, cezada mahkum olan şirket sorumlusu ... % 15, sigortalı ... % 5, sigortalı ... % 5 oranında kusurlu bulunmuştur....

        Mahallesinde daimi iskanda hak sahibi olan davalı ... adına 2001 yılında çekilen kurada 191 Ada 1 parseldeki 8 nolu meskenin isabet ettiğini, meskenin 10/09/2001 tarihinde düzenlenen konut teslim tutanağı ile davalıya teslim edildiğini, daha sonra kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde 1999 depremleri sonucu yapılan ilk hasar tespitlerinde ağır hasarlı olarak tespit edilen davalıya ait binanın itiraz sonucu orta hasara geçtiğinden sehven yapılan daimi iskan hak sahipliğinin mahalli inceleme Komisyonunun 25/06/2007 tarihli kararı ile iptal edildiğini, hak sahipliğinin iptaline ve konutun boşaltılmasına ilişkin ... Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün 07/08/2007 tarih 3438 sayılı işleminin iptali amacı ile ... 1....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava, davalı şirkete sigortalı otobüste yolcu olarak bulunan davacılar murislerinin kazada ölümü nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taşıma hukukuna ilişkin bulunduğundan hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmekle; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulunun 23.2.2004 gün 3 sayılı kararı uyarınca Yüksek 11.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Fıkrasında; "Ölüm aylığı; a) En az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, b) Malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, c) Bağlanmış bulunan malûllük veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş, durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve her türlü borcunun olmaması şarttır." hükümleri yer almaktadır....

            Davalı işverenin tespiti istenen süre için dönem bordrolarının celbi ile, bordro tanıklarının belirlenmesi, bordro tanıklarının bulunmaması durumunda bu süre içinde belediyede çalışan veya belediye meclislerinde görev alan kişilerin belirlenerek bilgilerine başvurulması, çalışan işçilere ücret ödemelerinin ne şekilde yapıldığının, yine, bu kadar uzun süreyi kapsayan dönem içinde sigortasız çalıştırılmaları nedeniyle kendilerinin veya hak sahiplerinin hastalanmaları durumunda ne şekilde tedavi edildiklerinin ve kazası geçirilmiş ise işveren Belediye tarafından 506 sayılı Yasanın 27.maddesi uyarınca Kuruma bildirim yapılıp yapılmadığının; davacının geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespiti yönünde dava açıp açmadığının araştırılması, tespiti istenilen sürenin tamamında davacının çalıştığının belirlenmesi halinde, davacının verilen hükmü temyiz etmediği hususu gözetilerek davalılar yararına usuli kazanılmış hak durumunun gözetilmesi ve tüm delillerin bir arada değerlendirilerek sonucuna...

              Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 19 ve devamı maddeleri olup, anılan Yasanın 19. maddesinin 1. fıkrasında “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli göremezlik gelirine hak kazanır.” hükmüne, 21. maddenin 1. fıkrasında da “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

                Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ... ilçesi Mahalli İskan Komisyonu’nun 29.06.1998 tarih ve 1998/14 sayılı kararıyla 2510/1306 sayılı Yasalar uyarınca davalı ...’nun hak sahibi sayılmasına karar verildiği ve buna dayalı olarak çekişme konusu 447 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ile aile bireyleri olan diğer davalılar adlarına 26.10.2007 tarihinde ve 2510 sayılı Yasa gereğince tahsisen tescil edildiği, bilahare Mahalli İskan Komisyonu’nun 15.06.2011 tarih ve 2011/34 sayılı kararıyla, 5543 sayılı İskan Kanunun 21/2. maddesine aykırılık nedeniyle, hak sahipliğinin ve daha önce alınmış 29.06.1998 tarih ve 1998/14 nolu kararın iptaline karar verildiği,davalıların, hak sahipliğinin iptaline ilişkin komisyon kararının iptali isteğiyle ... İdare Mahkemesinde açtıkları 2011/1778 esas sayılı davanın retle sonuçlandığı anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu