İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/647ESAS DAVA KONUSU : İş (Sendika Üyeliğinin Tespiti İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 20/05/2021 tarihinde T3 sendika üye sayılarının tespitine ilişkin toplantı yapıldığını, toplantıda davacı sendikanın üye sayısının eksik gösterildiğine dair davacı sendika temsilcisi tarafından şerh düşüldüğünü, sendika temsilcisinin şerhinde belirttiği kişilerin üye sayımında haksız yere değerlendirmeye alınmadığını, 4688 sayılı Kanunun 15/d maddesi kapsamında belirtilen unvanlardan birini taşımayan davacı sendika üyesi Nejat DEMİRCAN’ın 14.04.2016 tarihinden itibaren davacı sendikaya üye olup aidat kesintisi yapıldığını, 15 Mayıs itibariyle davacı sendikaya üye kabul edilmemesinin hakkaniyete aykırı olacağını, Nejat DEMİRCAN’ın davalı idare bünyesinde doktor olup, 4688 sayılı Kanunun 15. maddesinin (d) bendinde sendikaya üye olamayacaklar için belirtilmiş herhangi bir görevinin bulunmadığını belirterek T3 20/05/2021 tarihli...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2016 NUMARASI : 2015/381E - 2016/616K DAVA KONUSU : İş (Sendika Üyeliğinin Tespiti İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacının genel idare hizmetleri sınıfında infaz ve koruma memuru olarak görev yaptığını, ceza infaz kurumlarının dahil olduğu büro işkolunda faaliyet gösteren davalı sendikaya 2015 yılı ocak ayında üyelik başvurusunda bulunduğunu, davalı Sendika yönetim kurulunun 2015/10 sayılı kararı ile "4688 Sayılı Kanun'un 15- k maddesindeki "Ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlileri üye olamazlar ve sendika kuramazlar" hükmüne istinaden başvurunun reddedildiğini, Uluslarası Çalışma Örgütü'nün 87 ve 98 nolu sözleşmeleri, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında, üyelik başvurusunun reddi kararının yerinde olmadığını...
Davacı bu sözleşmeden 19.06.2013 tarihinden itibaren yararlandırılmış ise de; davacının sendika üyeliğinin dava dışı şirkete bildirildiği, davalı belediyeye ise bildirilmediği anlaşılmaktadır. Davacı, Toplu İş Sözleşmesinin imza tarihinde sendikaya üye olmadığına göre, bu sözleşmeden yararlanması ancak sendika üyeliğinin sözleşmenin tarafı davalı belediyeye bildirilmesiyle ve bildirim tarihinden geçerli olarak mümkün olabilir. Açıklanan sebeple, davacının 01.01.2012-31.12.2013 tarihleri arasında yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Şu halde; İlk Derece Mahkemesince belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden hesaplama yaptırılmalı ve aynı dönemde birden fazla Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmanın mümkün olmadığı dikkate alınarak sonuca gidilmelidir. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince bu hususlar üzerinde durulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece davacı sendika üyeliğinin 10.03.2009 tarihinde gerçekleştiği gerekçesiyle 02.03.2009 tarihinde imzalanan 01.01.2005-31.12.2007 tarihleri arası yürürlüğe konulan 1. dönem işletme toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, sendika üyeliğinin 2004 yılında gerçekleştiği gerekçesiyle davacı vekili temyiz etmiştir. Dosya içinde davacı işçinin sendikaya üye olduğu tarihle ilgili bilgi ve belgelere rastlanmamış, bu yönde dosya geri çevrilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosyanın geri çevrilmesi üzerine davacının, yararlanılmak istenen toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya katılan Tarım Orman İş Sendikasına 2004 yılında üye olduğu yönünde üye kayıt fişleri ile sendikanın devri yönünde divan zaptı dosyaya sunulmuştur. Mahkemece, dosyaya sunulan üyelik belgeleri doğrultusuna davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı değerlendirilmelidir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklannı, davacının iş akdini 09.04.2014 tarihinde emeklilik nedeniyle sonlandırdığını, 1822 sayılı Sendikalar Kanunun 25/son maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 19/6 maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık veya Maluliyet aylık ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği sona erer'' denildiğini, bu madde kapsamında davacının sendika üyeliğinin emeklilikle sona erdiğini ve TES-İŞ Sendikası tarafından sendika üyeliğinden çıkarıldığını, davacının 11.11.2014 tarihinde sendika üyesi olmadığını belirterek iş talebinde bulunduğunu, işverenlikçe bu talebinin kabul edilerek sendikalı işçilerin aldığı ücretlerinde dikkate alınarak sendikasız işçi olarak işe başlatıldığını, 6356 Sayılı Yasanın 39.maddesi uyarınca işyerinde yürürlükte bulunan TİS'ten sendika üyesi işçilerin ile dayanışma aidatı ödeyenlerin yararlanabileceğini, davacının da sendika üyesi olduğuna ya da dayanışma...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2016/715 ESAS - 2019/407 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Kahramanmaraş'ta bulunan asıl işverenin AVM projesinde alt işverenin işçisi olarak 27/10/2016 tarihinden 03/11/2016 tarihine kadar güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin sendika üyesi ve temsilcisi olduğu için davalı tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini beyan ederek, müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı MEL 3 .....
Çözülmesi gereken husus sendika üyeliğinin hangi anda kazanıldığıdır. 6356 sayılı yasanın 41.maddesinde; "Yetki MADDE 41 – (1) Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir." şeklinde; Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkındaki Yönetmeliğin 5.maddesinde; "İşçi sendikası üyeliğinin kazanılması MADDE 5 –(1) Sendika üyelik başvurusu, işçi tarafından e-Devlet kapısı üzerinden yapılır. Üyelik bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır. (2) Üyelik, yetkili organın e-Devlet kapısı üzerinden otuz gün içerisinde başvuruyu kabulü ile kazanılır....
Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir(Günay, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, Ankara, 2013, s. 942). 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (STİSK) “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 6356 sayılı STİSK’nın “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42 nci maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili; davacının yapmış olduğu işin asıl iş olmadığı ve müvekkili İdarenin bu alacaklara yönelik bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasının haksız olduğunu, davacının sendika üyeliğinin müvekkili İdareye sendika tarafından bizzat bildirilmediğini, yüklenici tarafından hak ediş ödemelerine yansıtılmak suretiyle İdarenin dolaylı olarak üyelikten haberdar edildiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklara hak kazandığı yönündeki tespit ve kararın hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkindir. 2....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili; davacının yapmış olduğu işin asıl iş olmadığı ve müvekkili İdarenin bu alacaklara yönelik bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının muvazaa iddiasının haksız olduğunu, davacının sendika üyeliğinin müvekkili İdareye sendika tarafından bizzat bildirilmediğini, yüklenici tarafından hak ediş ödemelerine yansıtılmak suretiyle İdarenin dolaylı olarak üyelikten haberdar edildiğini, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklara hak kazandığı yönündeki tespit ve kararın hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkindir. 2....