kurulu kararlarının haksız ve kötü niyetli olarak alınmış kararlar olduğunu, sendika genel merkezinin şube seçimlerinden bu yana şube yönetim kuruluna baskı uyguladığını, asılsız ithamlarda bulunarak işyeri temsilcisi, yönetim kurulu üyesi ve denetleme kurulu üyesi üyesi toplam 15 kişi hakkında disiplin soruşturması açıldığını, soruşturmalar neticesinde çeşitli kararlar verildiğini, disiplin soruşturmasına konu isnatların hiçbirinin gerçekliğinin bulunmadığını, disiplin soruşturmalarının usuli bazı hataları da barındırdığını, sendika genel yönetim kurulunun görevden el çektirme kararının esası itibariyle üyelikten çıkarma kararı ile aynı nitelikte olduğunu, üyelikten sürekli çıkarma yetkisinin ise sendika genel kurulunda olduğunu, bu sebeple sendika genel yönetim kurulunun aldığı kararın hukuka aykırı olduğunu ve neticede bazı disiplin kurulu kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir....
İş Mahkemesinin 2013/118 Esas 2013/434 karar sayılı ilamı ile davanın reddedildiği, bu itibarla davacının iş sözleşmesinin feshi ile işyerindeki sendikal faaliyetlerin aynı döneme rastladığına kanaat getirildiği, dinlenen davacı tanığı Mustafa Uslu’nun beyanında, 2013 senesinde aralarında davacının da bulunduğu yaklaşık 15 işçinin sırf sendika üyesi olması nedeniyle işten çıkarıldığını ve işten çıkarılan işçilerin tamamının sendika üyesi olduğunu belirttiği, davalı işyerinde sendikal örgütlenme ve Bakanlığın yetki tespit kararına itirazının reddi kararından kısa bir süre sonra 2013 yılı Kasım ayı içerisinde 19 işçinin sözleşmesinin feshedildiği ve bu işçilerden 11'nin sendika üyesi olduğu ve çıkarılan işçilerin ağırlıklı olarak sendika üyesi olmaları, sendikaya üye olan 5 işçinin yetki tespit kararının işverene tebliğinden itibaren kısa bir süre sonra sendikadan istifa etmeleri ve çalışmaya devam etmeleri, istifa eden işçilerin tamamının çalışmaya devam etmesi karşısında sendika üyesi...
Yine işyerinde çalışmaya devam eden ..., .... ve ... isimli işçilerin iş müfettişine verdikleri ifadelerinde “sendikaya üye olduklarını, üyeliklerinin halen devam ettiğini, sendika üyeliğinden sonra işyeri yöneticileri tarafından üyelik ayrılma konusunda baskı yapıldığını, 12 işçinin sendika üyeliğinden vazgeçmemeleri nedeniyle işten çıkartıldıklarını, bu çıkartılan işçilerin bakım ünitesinde çalıştıklarını ve bölümün kapatılmasının sebep olarak gösterildiğini, sendika üyesi olan işçilerin iş makinesi ile yapılan işlerin kazma kürek ile yaptırıldığını, iş sözleşmesi sona erdirilen işçiler tarafından dava açılması üzerine baskıların sona erdirildiğini” belirtmişlerdir....
Şube yöneticisi olmasının önünde yasal bir engel bulunmadığını, şöyle ki her ne kadar OHAL Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Kamu Personeline İlişkin Tedbirlerle ilgili maddelerde; “…kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkumiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler, bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler, bunların uhdelerinde bulunan her türlü mütevali heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır…” denilmekte ve bu itibarla ihraç olan kamu emekçilerinden sendika yönetim kurulu üyeliğine seçilenlerin sendika yönetimlerinde görevlendirilemeyeceği belirtilmekte ise de bu doğrultuda yapılan değerlendirmenin hukuka uyarlık göstermediğini, zira sendika üyelerinin, yargı gözetimi altında seçtikleri şube yönetim kurulu üyeliğinin OHAL KHK’ları kapsamında olmadığını çünkü sendika yönetim...
Maddesi hükmü nazara alınarak Sendikal Tazminat miktarının 2 yıllık brüt ücret tutarında belirlenerek davacıya ödenmesi gerektiğine tespitini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davacı tarafın iş sözleşmesinin 03.10.2019 tarihli fesih bildiriminde de belirtildiği üzere şirket yönetim kurulu tarafından alınan 01.10.2019 tarihli yönetim kurulu kararı(işletmesel karar) sonucu tazminatlarının ödenmesi suretiyle İş Kanunu’nun 17 ve 18....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2017/2635 KARAR NO : 2017/2112 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY İŞ MAHKEMESİ(MÜSTEMİR YETKİLİ) TARİHİ : 17/07/2017 NUMARASI : 2017/297 E.- 2017/486 K. DAVA KONUSU : İş (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde T8 Eğitim Sen Hatay şubesinin 17/04/2017 tarihli yürütme kararının öncelikle tedbiren durdurulmasını, yargılamanın sonucunda verilmiş olan kararın iptalini talep ve dava etmiştir. T5 Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özet ile haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2021/611 ESAS - 2022/751 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Genel Kurul gündeminin 6.maddesi hakkında 25 delegenin imzasını taşıyan TÜBİTAK Başkanlığı'nın Ankara İl sınırları içinde kurulu işyerlerinde sendikal faaliyet yürütmek üzere; '' Tez Koop İş Sendikası, Ankara 3 Nolu Şubesi adıyla yeni bir şube kurulması, Ankara 2 Nolu Şubeye bağlı olarak faaliyet yürüten TÜBİTAK işyerlerinin 12/04/2021 tarihinden yeni kurulan Ankara 3 Nolu Şubesine bağlanmasına, Anatüzüğün 20/39 maddesi gereğince kuruluş ve genel kurul işlemlerini yürütmek üzere Genel Yönetim Kurulunun yetkili kılınmasına karar verilmiştir'' şeklindeki önergenin 169 kabul ve 13 red oyu ile kabul edildiğini, şube açma ve işyeri bağlama kararlarına ilişkin yetkilerin sendika ana tüzüğünün 26.maddesinde düzenlendiğini, şube açma ve iş yeri bağlama...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2021/499 E. - 2022/371 K. DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendika Yönetim Kurulu Kararına İtiraz İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı sendikaya üye olduğunu ve disiplin kurulunun 17/06/2020 tarihli yazısı ile müvekkilinden sendika ana tüzüğünü üyelikten çıkartılmayı gerektiren haller başlıklı 12....
işini yapmadığı, davacının görevlendirildiği işi yapmadığına dair birçok tutanak tutulduğu, 15.10.2009 tarihli disiplin kurulu kararında, 06.10.2009-07.10.2009 ve 09.10.2009 tarihli görevi yapmamakta ısrar ettiğine dair tutulan tutanaklar değerlendirilerek davacı hakkında, iş sözleşmesinin iş kanunu ve TİS hükümlerine göre işçi lehine ve menfaatlerine uygun olarak 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 18. maddelerine göre işlem yapılmasına oybirliği ile karar verildiği, davacının 03.03.1993 tarihinde DİSK Türkiye Genel Hizmetler Sendikasına üye olduğu, 14.04.2007 tarihinde yönetim kurulu yedek üyesi, 19.10.2007 tarihinde asil üye olduğu, görevinin halen devam ettiği anlaşılmıştır....
Davacı tanıklarının, davacı iddialarını doğruladığı, sendika üyesi ve aktif olarak çalışan 10 işçinin iş akdinin feshedildiğini, başka sendikaya geçmeleri yönünde kendilerine baskı uygulandığını beyan ettikleri görülmüştür. Güvenlik-İş Sendikası, cevabi yazısında, ... Büyükşehir Belediyesi işyerinde feshe yakın tarihlerde 500 özel güvenlik personeli çalıştığını, 04.02.2014 tarihinde sendika tarafından yetki tespit başvurusunda bulunduklarını ve Bakanlıkça 27.03.2014 tarihli yazıyla sendikaya 391 çalışanın üye olduğu tespit edilerek yetki belgesi verildiğini, çıkarılan işçilerden 10 kişinin sendika üyesi olduklarını, bunların genel mali sekreter ..., denetleme kurulu başkanı ..., ... il temsilcileri ..., işyeri baştemsilcisi ..., işyeri temsilcisi Mustafa Bovatekin olduklarını, diğer 4 kişinin de sendika adına çalışan aktif üyeler olduklarını, sendikanın yetki aldığı tarihten itibaren ......