Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı şirket adına 1065507.038 ve 1065265.038 sicil numaralı işyerlerinin kayıtlı bulunduğu, 1065507.038 sicil numaralı işyerinin 30.06.2010 tarihinde 5510 Sayılı Yasa kapsamına alındığı,12.12.2010 tarihi itibariyle gayri faal olduğu, 1065265.038 sicil numaralı işyerinin ise 21.06.2010 tarihinde 5510 Sayılı Yasa kapsamına alındığı ve halen faal olduğu, davacı adına davalı işyerinden diğer davalı Kurum'a işe giriş bildirgesi verilmediği gibi sigortalı hizmet bildiriminde de bulunulmadığı,davacının tespit istemine konu dönemde başka bir işyerinde sigortalı çalışmasının da bulunmadığı,dinlenen bordro taıklarının halen davalıya ait işyerinde çalıştıklarının anlaşıldığı,davacı tarafça davalı şirket aleyhine 21.1.2011 tarihinde sol kolunun yanmasına sebep olduğu iddia edilen iş kazası nedeniyle maddi manevi tazminat istemli dava açıldığı,bu davanın yargılaması sonucu verilen hükmün Dairemizce iş kazasının tespiti davası açmak üzere davacıya önel verilmesi...
İş Mahkemesi'nin 2017/1 esas sayılı dosyası ile maddi manevi tazminat davası açıldığını, Kurum tarafından gönderilen 01.08.2018 tarih ve 05686 karar sayılı meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespitine ilişkin sağlık kurulu raporunda işçinin maluliyetinin % 50 olarak belirtildiğini, tespit edilen maluliyet oranının yüksek olduğu gerekçesiyle yapılan itiraz sonucunda yüksek sağlık kurulundan alınan raporda da % 50 olarak tespit edildiğini, belirlenen oranı kabul etmediklerini, bunun üzerine ... 40. İş Mahkemesi'nin 2017/1 esas sayılı dosyası ile açılan davada maluliyet oranının tespiti için SGK'ya karşı dava açmak üzere kendilerine süre verildiğini belirterek, davalı kurum sigortalısı işçinin sürekli iş göremezlik oranının tespitini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı ... vekili; ... 40....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iş kazası tespit istemine ilişkindir....
II-Davacı şirket temyizi bakımından; Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasına geçilmeden önce 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 5 ve 43'üncü maddelerine dayalı olarak açılan İşkolu Tespitine İtiraz ve Yetki Tespitine İtiraz davası niteliğindeki eldeki davada 6356 sayılı Kanun'un 5/1 ve 43/3'üncü maddelerinde Yargıtay Dairesinin bu konuda verdiği kararın kesin olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında mahkemenin Özel Dairenin bozma kararına direnmesinin mümkün olup olmadığı ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir. Bilindiği üzere 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun “İş kolunun tespiti” başlıklı 5/1'inci maddesinde “Bir iş yerinin girdiği iş kolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazetede yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, iş kolunun tespitine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 9. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı, olay günü taş atarak sol kolunun kırılmasına neden olduğu iddiası ile davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının kolunun kırılması nedeniyle uğradığı maddi zarar tanık anlatımlarına dayanılarak kısmen kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, davacının sol kolunda kemik kırığı (kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi 2. derece) oluşacak şekilde yaralandığı anlaşılmaktadır. Davacının yaralanmasına ilişkin dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin bir sağlık kuruluşuna gönderilerek; davacının kaç gün iş ve gücünden kaldığı belirlenerek, geçici iş görememesinden dolayı gelir kaybının bu bilgiler ışığında hesaplanması ve sonucuna göre hüküm altına alınması gerekirken; tanık anlatımına dayanılarak eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Nin iş kolları yönetmeliğinin ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar iş kolunda yer aldığının anlaşıldığı bu nedenle sendikanın kurulu bulundğu 17 sıra numaralı sağlık ve sosyal hizmetler iş kolunda yer almaması nedeniyle bakanlıkça yapılacak bir işlem bulunmadığının bildirildiğini e devlet sistemi üzerinden yapılan sorgulamada toplu iş sözleşmesi yetkisi almayan yeterli üyeliklerinin bulunduğunu tespit ettiklerinin ancak ihalenin konusunun hastane hizmetleri için personel çalıştırmasına dayalı muhtelif hizmet alımı olması nedeniyle yüklenici şirketlerin değişmesi veya sadece iş kolunun değiştirilmesi marifetiyle üyelerinin çoğunun iş kolunun sgk tarafından değişikliğe uğratıldığını çeşitli başvurularının iş yerlerinin iş kollarında bulunmadığı gerekçesiyle kabul edilmediğini ve T5 adı geçen işyerleri ile ilgili İstanbul 3 ....
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle ... ve ... Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle.... ve....Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle .... ve... Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A. Ş şirketleri arasındaki ilişkide muvaza olgusunun ortadan kalktığı; ancak anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikarar kazanan yargısal uygulamalar dikkate alınarak “bu dönemlere” ait davacının isteklerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....