WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı şirkete ait işyerinde çalışırken 15/05/2016 tarihinde kazasına maruz kalmıştır. İş kazasından dolayı tarafların kusur durumu tespiti için üçlü bilirkişiye gönderilmiş, üçlü bilirkişinin sunmuş olduğu raporda davalı şirketin %80, davacının %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca müfettişleri tarafından düzenlenen raporda kazanın kazası olduğu kabul edilmiş ve ayrıca davacının tespit edilen %18 maluliyet oranına göre kendisine gelir bağlanmıştır. Bu tür tazminat davaları nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkindir. Bu bakımından tazminat belirlenirken maluliyet oranı, kusur oranı ve kanuni nedenler indirildikten sonra Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin indirilmesi suretiyle tazminatın belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir....

II.CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kazası geçirdiğinin tespiti için Şehzadeler Sosyal Güvenlik Merkezi'ne başvuruda bulunduğunu, Kurum tarafından yapılan inceleme sonucunda kazanın kazası olduğunun tespit edildiğini ve göremezlik oranının tespiti için davacının .... Üniversitesi'ne sevkinin sağlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın kazası olduğunun Kurum tarafından tespit edildiğini, bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı işveren tarafından tüm güvenlik önlemlerinin alındığını, davalı ...'e izafe edilebilecek kusurun bulunmadığını, davacının kazasından bir gün önce işe başladığını ve tüm güvenlik önlemlerinin davacıya anlatıldığını, davacının kendi ihmal ve dikkatsizliği nedeniyle kazası geçirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2022 NUMARASI : 2022/768 Esas 2022/741 Karar DAVACILAR : VEKİLİ DAVALI : VEKİLİ : TALEP : Yargı Yeri Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 21.12.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 9.İş Mahkemesi ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, alacak istemine ilişkindir. Ankara 9.İş Mahkemesince; dava açılmadan önce Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2016 tarih 2014/969 esas sayılı kararı ile...ŞİRKETİ hakkında iflas kararı verildiği, iflas idare memurlarının atandığı, şirketin iflasından sonra açılacak davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 1....

      cihetle, eylemin bu hali ile 5237 sayılı TCK'nın 207/1 ve 43. maddeleri kapsamında özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilerek; suç konusu bildirgelerin katılan kuruma bilgisayar ortamında ya da fiziki olarak verilip verilmediği araştırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile suç vasfının tayininde hataya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a) Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu belge asılları dosya arasına alınıp, duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K....

        Barajı HES inşaatında kalıp ustası olarak çalıştığını, 11/09/2009 tarihinde geçirdiği kazası sonucu yaralandığını, kazanın 7-8 metre yükseklikte plywood denilen kalıp malzemesini arkadaşlarıyla testereyle kestiği sırada, arkadaşının testereyi yeterince kontrol edememesi nedeniyle meydana geldiğini ve davacının parmağının kesildiğini ve sürekli görememezlik derecesinin %7,1 olarak tespit edildiğini ifade ederek dava ve ıslah dilekçeleriyle toplam olarak 116.492,89TL maddi, 15.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir. B) DAVALI ... İNŞAAT AŞ'NİN CEVABI : Davalı ... İnşaat San. AŞ vekili, olayın kazası olmadığını, zira 5510 sayılı Yasasının 13. maddesindeki koşulların oluşmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hizmet akdinin bulunmadığını, müvekkili şirkete kusur yüklenemeyeceğini ve davacının davalılardan ...nin asıl işveren, diğer davalı ... Enerji Tesisleri Taah. Tic. A.Ş'nin alt işveren olduğu ...-......

          Davacı tarafça, davalı sigorta şirketine karşı maddi tazminat istemli açılan ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/668 Esas sayılı dosyasında görülen davada alınan 28.05.2018 tarihli Kocaeli Üniversitesi raporunun olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği ve davacının sürekli göremezlik oranının %14,15 olarak belirlendiği, davacının ödeme nedeniyle davadan feragat ettiği; sonrasında davacı tarafça manevi tazminat istemli Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/335 Esas sayılı dosyasına kayden açılan davada alınan Kocaeli Üniversitesinin 24.02.2020 tarihli raporunda ise davacının maluliyet oranının daha fazla belirlenmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi -K A R A R- Dava, işe iade istemli, akdinin feshinin geçersizliğinin tespitine ilişkin olup, hükmün davacı vekili tarafından özellikle süre tutum dilekçesinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmesi nedeniyle yargı yeri belirlenmesi koşulları oluşmamıştır. Hüküm İş Mahkemesince verilmekle, temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun kararı uyarınca Yüksek 9. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.11.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Dava 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanmayıp orman olan taşınmazın 2/B kapsamına alınarak davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle açıldığına göre, davanın orman niteliğinin iptaline yönelik olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, dava dosyasının 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından 07.10.2013 tarih, 2013/4355-8817 sayılı kararı ile Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Meydana gelen kaza sebebi ile davacının manevi olarak zarara uğradığı sabit olup, kusur oranları, olayın oluş şekli ve maluliyet oranları ve kazanın gerçekleştiği tarih nazara alındığında 5.000,00 TL uygun bulunmuş, manevi tazminat istemli açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 5.000-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 05/05/2014, diğer davalılar yönünden 08/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                  Davalı kurum vekili cevabında; öncelikle davanın idari yargılama usulüne tabi olduğu için mahkemenin görevsiz olduğunu savunmuş, esasa ilişkin olarak kazanın meydana geldiği kavşak inşaatının dava dışı ... ortaklığına yaptırıldığını, inşaat mahallinde trafik düzenlemesi ve trafik işaretlemelerinin yüklenici firma tarafından yerine getirildiğini, bu sebeple müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın olduğu tarihte arka arkaya başka bir kazanın daha meydana geldiğini, trafik işaretleme tutanağı ve levhaların ilk kaza sırasında devrildiğini, bu nedenle olayda illiyet bağının mevcut olmadığını savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; Davanın kabulüne, Davalı idarenin %75 kusurlu olduğu gözetilerek hasar bedeline göre kusura isabet eden 4.681,50 TL'nin 27/01/2012 başvuru tarihinden itibaren işleyen yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu