Somut olayda, davacı tarafın davalı borçlu T3'un borcundan dolayı Van 2.İcra Müdürlüğünün 2020/9568 sayılı dosyası ile takip başlattığı, davacının alacağını tahsil edemeyince davalılar aleyhine eldeki iş bu tasarrufun iptali davasını açtığı, davalılar arasında iptali istenilen tasarrufun yapıldığı, davacının dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenmesinin dava ile elde edilecek sonuçların alınamamasına yol açabileceği, teminat alınıp alınmayacağı ve alınacaksa miktarının mahkemenin takdirinde olduğu, teminat alınmaması yönündeki takdir hakkının dosyadaki bilgi ve belgelere göre uygun olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının İİK’nun 281/2 maddesine uygun bulunması ve ihtiyati haciz kararına itirazın yerinde olmaması nedeniyle itirazın reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların itirazının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenme koşullarından biri borçlular hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda davacı tarafından davalı borçlular ... ve ... hakkında Kartal 1. İcra Müdürlüğünün 2012/3845 sayılı dosya ile icra takibi yapılmış, borçlunun itirazı üzerine davacı tarafından açılan itirazın iptali davası sonucu İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 2014/1981 E- 2015/513 K sayılı davanın kısmen kabulüne dair kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 21.12.2016 tarih ve 2015/17392 E-2016/16066 K sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, ancak bu aşamadan sonra UYAP kayıtlarına göre dosyanın hangi aşamada olduğu anlaşılamamıştır....
Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/II fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Tasarrufun iptali davasının şartlarının yargılama aşamasında mahkemece değerlendirilecek olması ve Yargıtay 17....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/281 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'dan kaynaklı) KARAR : Nazilli 1....
Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; davayı açana karşı borcunun olmadığını, kesinleşmemiş borç için tasarrufun iptali davası açılamayacağını, hileli satış veya mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava ön şartlarından takibin kesinleşmiş olması durumunun gerçekleşmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptaline konu Balıkesir 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/5640 esas sayılı dosyasında takiple ilgili şikayet ya da itiraz bulunmadığını, takibin 08/12/2016 tarihinde kesinleşmesinin akabinde eldeki davanın açıldığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasıdır....
İcra Müdürlüğünün 2018/14828 Esas sayılı dosyasının, itirazın iptali davasına konu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından derdest bulunan itirazın iptali davası bekletici mesele yapılmadan karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, aciz vesikasının yargılamanın her aşamasında sunulabileceği, kaldı ki icra dosyası kapsamında yapılan işlemler çerçevesinde borçlunun aciz halinde olduğunun anlaşılmakta olduğu belirtilerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alacağın kesinleşmiş olması dava ön şartı teşkil etmemektedir. Alacak kesinleşmeden dava açılması durumunda alacağın hüküm altına alınmasına ilişkin yargılamanın, tasarrufun iptali davası bakımından bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Somut olayda, UYAP üzerinden yapılan incelemede, davacı tarafından İstanbul Anadolu 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/3/2023 tarihli ara karar NUMARASI : 2022/365 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali talebi ile birlikte dava konusu Düzce İli, Merkez İlçesi, Köyaltı Mevkii, Düverdüzü Köyü 134, 2, 5, 6 parselde kayıtlı taşınmazların ile aynı yer 87 parselde kayıtlı taşınmazdaki 1/2 hissenin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir....
23/05/2016 tarihli tasarrufun Ankara 22....
Üçüncü kişi ... tarafından açılan tasarrufun iptali davasında konulan haciz nedeniyle temlike konu alacak bedeli davalı tarafından ...'ın ... 10.İcra Dairesinin ... sayılı icra dosyasına yatırılmış olmakla, yatırılan bu bedelin dava konusu icra dosyalarında kapak hesabında değerlendirilmesi gerektiği, tasarrufun iptali davasının reddi ve ret kararının kesinleşmesi halinde tasarrufun iptali davasında konulan haciz nedeniyle davalıdan tahsil alınan ödemenin, dava konumuz olan icra dosyalarına celbi husunun da icra dairelerince takdir edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle; 1-a-Davanın kısmen kabulü ile davalının .... İcra Dairesinin ......
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, tasarrufun iptali davasının dinlenilebilmesi için borçlu hakkında başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması ön koşulu re’sen dikkate alınarak, davacı alacaklının açtığı itirazın iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,Bölge Adliye Mahkemesince de bu hususa dikkat edilmeden karar verilmesi isabetli olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Kabule göre, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir....