Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK m.281/2 uyarınca verilen ihtiyati haciz, mahkemece tasarrufun iptali kararı verildiği anda kesin hacze dönüşecektir. Dolayısıyla, eldeki uyuşmazlıkta asıl takibe başlanmasından ve bu itibarla İİK'nın 266.maddesi kapsamındaki talepte icra mahkemesinin yetkili olduğundan söz etme olanağı da yoktur. Öte yandan, tasarrufun iptali davaları için öngörülmüş olan ihtiyati haciz geçici hukuki koruma tedbiri, HMK'nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen bir tür ihtiyati tedbir olduğundan, anılan Kanun'un 395. ve 396. maddeleri çerçevesinde ele alındığında ihtiyati haczin değiştirilmesine veya kaldırılmasına yargılamayı yapan mahkemece karar verilebilecektir. Belirtilen nedenlerle, mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin karar yerinde olmakla birlikte, davalı T3 vekilinin İİK'nın 266. maddesine dayanan talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmediğinden davalı T3 vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı banka tarafından İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkin dava dilekçesinde, borçlunun menkul ve gayrimenkullerine ihtiyati haciz konulmasını istemiş, mahkeme 20.05.2014 tarihli tensip kararı ile teminat karşılığında davalı borçlu... ın mankul, gayrimenkul ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmiş,karara davalı üçüncü kişi ... tarafından itiraz edilmiş ve 04.09.2014 tarihli karar ile verilen ihtiyati haciz kararının borçlu yönünden verildiğinden bahisle husumet yokluğundan, itiraz red edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacze itirazın reddinden kaynaklanmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      nin davacı şirkete 3.551,90 TL borçlu olduğunun tesbiti ile davacının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü ile bu miktar alacak ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş; hüküm, davacı ...Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....

        tasarrufun iptali davası açtığı, bu davanın açılması ve yargılamanın devamı istihkak davasının varlığına bağlı olduğu, somut olayda hatalı olmakla birlikte temyiz edilmeyerek inceleme dışı bırakılarak, istihkak davasının konusu kalmadığından karar verilmesine yerolmadığına karar verildiğine ve bu durum kesinleştiğine göre artık karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davasının da konusu kalmayacağından bu dava hakkında da konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verilmesinin gerekeceği, öte yandan davacının tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkemenin ise dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi olacağı, Mahkemece, davalı karşılık davacı alacaklıdan tasarrufun iptali davası yönünden karşılık dava olarak devam etmek istemesi halinde davanın konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yerolmadığına, bağımsız olarak tasarrufun iptali davası olarak davaya devam etmek istemesi...

          nun takibe itirazının iptali istemiyle Mahkememizin 2013/350 E dosyasında dava açılmış olup, bu yargılamada verilecek karar ve tespit edilecek takip alacağı/borcu tasarrufun iptali davamızı doğrudan ilgilendirir nitelikte olduğu ve sonucunun beklenmesi gerektiğinden, bu konudaki istikrar kazanmış Yargıtay içtihatları da gözetilerek itirazın iptali davasının sonuçlanması bekletici mesele yapılmıştır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, gerçekte taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin kendisine ait olan taşınmazı sonradan tapuda adına devraldığını, bu nedenle taşınmaz üzerindeki ihtiyati hacizin kaldırılması gerektiğini, iddiaları kabullenmemekle birlikte müvekkillerden T5'a ait borcun taşınmazın T4 devrinden çok daha sonraki bir dönemde icra takibine düşmüş olup bu anlamda tasarrufun iptali davasının şartlarının oluşmadığını, tasarrufun iptali davasının ancak borcun doğum tarihinden sonraki tarihte açılabileceğini, ayrıca T5'ın müvekkilinin 4. Dereceden akrabası olup bu anlamda da tasarrufun iptali davasının şartlarından olan 3. Dereceden akraba olma şartı gerçekleşmediğini beyanla müvekkili T4 taşınmazına usul va yasaya aykırı olarak konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/862 Esas KARAR NO : 2022/791 DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ : 27/10/2022 KARAR TARİHİ : 01/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı müvekkili şirketin davalı - borçlu ----- bedellerini ödemekten imtina etmesi ve tüm taleplere rağmen müspet bir cevap alamaması üzerine alacağın tahsili amacıyla,borçlu---- Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirketin alacaklarının tahsilini geciktirmek ve sürüncemede bırakmak amacıyla işbu takibe haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli bir biçimde itiraz ettiğini, davalı-borçlu ---- tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali talebiyle---- Sayılı dosya ile dava açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden davalarının kabulü ile itirazın iptaline ve davalı borçlu şirketin asıl alacağın % 20 si oranında...

              Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı davasını ister TBK’nun 19.maddesi isterse İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açmış olsun her iki dava açısından iptali istenen tasarrufun, davacının alacağından sonra yapılmış olması gereklidir....

                Ne varki, aynı kanunun 97/17. maddesinde, 3.kişi tarafından açılan istihkak davalarında, alacaklının borçlunun yaptığı tasarrufun iptalini karşı dava olarak talep edebileceği, bu şekilde istihkak davasına karşı açılan tasarrufun iptali davasınında icra hukuk mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda; 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, alacaklı tarafından karşılık dava şekilde açılan bir tasarrufun iptali davası yoktur. Alacaklı ayrı bir dava şekilde icra hukuk mahkemesinde tasarrufun iptali davası açmıştır. İİK.nun 277. vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının genel mahkemelerde görülmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu