ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/527 Esas KARAR NO : 2022/600 DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/07/2016 KARAR TARİHİ: 05/07/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı borçludan alacağının sağlanması amacıyla Artalya ...İcra Müdürlüğü ...E. Sayılı dasyası ile icra takibine başlamıştır....
Cezai şart tutarı sözleşmede 50.000-Euro olarak kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından davalıya verilen çeklerin toplamı 150.000-TL'dir. Bu tutarın davacının mevcut cari hesap borcundan mahsubu sonucunda kalan tutar 97.350,43-TL olup, davalı tarafça bu tutarın davacının cezai şart borcundan mahsup edildiği ileri sürülmüş olup, bu tutarın çeklerin tahsil tarihlerindeki TCMB efektif satış kuru karşılığı 16.502,87-Euro'dur. Davalı tarafından tahsil olunduğu ifade edilen cezai şart tutarının 16.502,87-Euro'ya tekabül ettiği anlaşılmakta olup, taraflar arasındaki ticari ilişkinin boyutu ve elde edilecek menfaat de gözetildiğinde bu tutar cezai şart için yeterli görülmüş, fahiş nitelikte bulunmadığından tenkise gerek görülmemiştir. Bu durumda davacının çeklerden kaynaklanan alacağının cezai şart borcuna mahsubu sonucunda davacının bakiye alacağı kalmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulü hatalıdır....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; sözleşmenin 6.4. maddesi kapsamında gecikme cezası dışında bir tazminat isteyemeyeceği, sözleşmeye göre teslim tarihinin 31/10/2017 olup, bu tarihten dava tarihi olan 12/07/2018 tarihi arasında 11 ay 11 günlük gecikme bulunduğu, bu gecikmenin 180 günü için cezai şart talep edemeyeceği, geriye kalan 5 ay 11 gün için cezai şart isteyebileceği ve aylık 1.500,00 TL belirlendiğinde her iki taşınmaz için toplam 16.100,00 TL ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 16.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren tahsiline, cezai şartın fazlaya ilişkin istemi ile kar kaybı tazminatının ise reddine karar verildiği , kararın kesinleşmediği görülmüştür....
Sözleşmenin yürürlükte bulunduğu süre boyunca teminat mektubu talep etmeyen davacının sözleşme fesih edildikten sonra teminat mektubunun verilmemiş olması nedeniyle cezai şart talebinde bulunması mahkememizce dürüstlük kuralına aykırı bulunarak yerinde görülmemiştir. Davacı taraf cezai şart talebinin bir diğer dayanağı olarak süresinde ödenmeyen faturalar olduğunu belirtmiş ise de hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalının davaya konu cezai şart faturası tanzim edilene kadar faturalar düzenli olarak ödediğinin tespit edildiği, kaldı ki ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin ödemelerin kabulü halinde cezai şart talep edilemeyeceği, davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı 30.06.2003 tarihinde yaptığı icra takibinde sözleşmeden kaynaklanan 10.500 ABD Doları cezai şartın tahsilini talep etmiş, davalı kefilin itirazı üzerine itirazın iptali istemi ile bu dava açılmıştır. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin müteselsil kefil olduğunu, sözleşmenin davacının istenen sürelerde mal vermediği için şirket tarafından 30.05.2001 tarihinde feshedildiğini, davacının feshe cevap vermediğini, fesihten iki yıl sonrada hiçbir sebep göstermeden cezai şart talep ettiğini, kefaletin sona erdiğini, cezai şart koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Dosya üzerinde yapılan incelemede; ilk derece mahkemesince 03/10/2019 tarihli duruşmada "Davalı karşı davacı T1 açmış olduğu karşı davasının mahkeme dosyasından tefrik edilerek mahkemenin en son esasına kaydının yapılmasına" karar verildiği, tefrik edilen bu dosyanın konusunun tellaliye (simsarlık) sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemi olduğu ve dosyanın istinaf incelemesi için gönderildiği anlaşılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, tellaliye (simsarlık) sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.,13.,14. veya 43. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin, piyasa koşullarındaki olumsuz gelişmelerden dolayı feshedildiği, davacının gecikme zammına dayalı faiz talebinde bulunduğu, davalının fatura bedelini gecikme zammıyla beraber takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce ödediği, davacının cezai şart talebinin dayanağını oluşturan sözleşmenin 26.maddesinde, tüketicinin sözleşmeye aykırı davranması ve tedarikçinin sözleşmeyi feshetmesi durumunda, tedarikçinin cezai şart talep etme hakkının bulunduğunun belirtildiği, somut olayda, faturalara dayalı borcun gecikme zammıyla birlikte ödenmiş olması ve cezai şart talep etme yönünden sözleşmedeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Dava; elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/140 Esas KARAR NO: 2021/838 DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ: 31/12/2014 KARAR TARİHİ : 08/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince dava dilekçesine özetle; taraflar arasında -----yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığını, ancak sözleşmedeki imara aykırılıklar sebebi ile ve eksik ve ayıptan doğan tazminat hakları bakımından --- sayılı dosyasında -------- dava açtıklarını, anılan dosyada diğer alacak talepleri yanı sıra sözlşemeden kaynaklanan ve ----- dönemine ilişkin kira ve cezai şart alacağı istemlerinin bulunduğu, işbu davada ise yukarıda anılan dava tarihinden işbu dava tarihine kadar olan döneme, ---- döneme ilişkin kira ve cezai şart isteminin dava konusu edildiği, toplamda ---alacağın ticari temerrüd faizi ile davalılardan tahsiline dair karar verilmesi talep ve dava...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Dosyanın incelenmesinde; taraflar ----- imzalandığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK 4. maddesi uyarınca her türlü kira sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Dava 6100 sayılı HMK nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olmakla ve HMK 1. maddesi uyarınca göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir denilmekle; ve görevle ilgili olarak yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması gerektiğinden dava dosyası içeriği ve kira sözleşmesinden kaynaklanan bu nevi davalarda ----- kararları uyarınca ---- maddesi uyarınca her türlü kira ve kiralamadan kaynaklanan alacak davalarında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olmakla; dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili, takibe konu edilen 23.954.000.000.TL nin 21.692.450.000.TL. lık kısmının ödendiğini, davacının mükerrer tahsilatı amaçladığını istenilen cezai şartın KDV hariç ödendiğini, KDV’nin cezai şart olarak istenemeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....