Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, tahsilat makbuzuna dayalı olarak davalıya 50.000,00 Tl borç para verdiğini, davalının bu borcu geri ödemediğini bu nedenle icra takibi başlattıklarını beyanla itirazın iptalini, takibin devamını istemiş, verdiği ıslah dilekçesi ile de bu parayı davalıdan satın alacağı işyeri için peşinat olarak verdiğini, işyerinin kendisine devredilmediğini bu nedenle peşinat olarak verilen 50.000,00 TL nin istirdadını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali davası olup, davacı verdiği ıslah dilekçesi ile davalıdan harici anlaşma ile bir işyeri satın aldığını karşılığında da peşinat olarak 50.000,00 TL verdiğini ancak davalının bu taşınmazı kendisine devretmediği gibi peşinatı da iade etmediğini beyanla ödediği paranın istirdadını istemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, 23.06.2004 tarihinde yapılan harici sözleşme ile davalıdan dükkanını satın aldığını, 10.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının satıştan vazgeçtiğini ancak ödediği 10.000,00 TL’I geri iade etmediğini, bu bedeli tehsil edebilmek için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına % 40’ tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, takas mahsup talebi de gözetilerek davalının ... 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, aynı zamanda yüklenicisi olduğu taşınmazın satışı için davalı ile anlaştıklarını ve harici bir sözleşme de yaptıklarını, kendisinin taşınmazı davalya devrettiği halde davalının söz verdiği gibi satış bedeli için bono düzenlemediğini ve ödemede yapmadığını bu nedenle alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, itirazın iptali ile takibin devamını istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava, adi yazılı araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında harici araç satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda da geçersiz sözleşme nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlüdür. Yine geçersiz olan sözleşme nedeniyle cezai şart talebinde bulunulamaz. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde, 20.03.2011 tarihli harici sözleşme ile davalıya ait dairenin satın alındığını, 2000,00 TL kapora ve cayma halinde kaporanın 10 katı cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek tapuda devir yapmaya yanaşmayan davalıdan 22.000,00 TL'nin tahsili için ... 1.İcra Müd. 2011/6595 Esas nolu takip dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, davalının borca haksız itirazı sonrası takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, geçersiz sözleşme gereğince ödenen 2.000,00 TL kapora yönünden itirazın iptaline; cezai şarta yönelik isteğin reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nün ....sayılı takip ile cari hesap alacağı talebinde bulunduğunu, yapılan itiraz üzerize açılan itirazın iptali davasında .......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında 6.1.2000 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, resmi şekilde yapılmadığı için sözleşmenin geçersiz olduğunu, ancak sözleşmenin 10. maddesinden yararlanarak sözleşmeyi fesh ettiğini davalıya bildirdiği halde paranın iade edilmediğini,tahsili için yaptığı icra takibine de davalı borçlunun itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile murisi ve babası ... arasında harici oto satış sözlemesi yaptıklarını, davalının satışa konu aracın resmi satış işlemini yapmaması nedeniyle aldığı satış bedelinin iadesine karşılık babasına 9.200.000.000 TL'lık çek verdiğini, babasının çeki kendisine ciro ettiğini, çekin karşılığının olmadığını, yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile hiçbir akti ilişkisinin olmadığını, çekin yasal sürede bankaya ibraz edilmediğini, farklı keşide tarihleri yazıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalılar tarafından her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de tebligat giderlerinin yatırılmadığından bu istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlulara Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak 02.03.1994 tarihinde 02.08.1994 vade tarihli 100.000 USD.bedelli harici garanti mektubu verildiğini, harici garanti mektup bedelinin müflis bankadan talep edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....

                    Somut olayda; icra dosyası içeriğinde alacaklı vekiline itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat evrakı ya da şerhine ilişkin hiçbir kayıt bulunmadığı anlaşılmakla; borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve buna göre; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden başlayacağı ve bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiş olduğu ve aynı Kanunun 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiş olduğu göz önüne alındığında itirazın iptali davası için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı, bu sebeple de davanın süresinde açıldığı kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı ve kaldırılması gerektiği kabul edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu