Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, avukat olduğunu, davalı ile arasındaki sözlü vekalet ilişkisi devam ederken 30.11.2012 tarihinde ücret sözleşmesi yaptıklarını, davalı vekili sıfatıyla ...... 2009/138 esas sayılı ve 2006/503 esas sayılı dosyaları ile ...2013/10366 esas sayılı dosyasını takip ettiğini, ancak davalının kendisini haksız olarak azlettiğini, takip ettiği dosyalara ilişkin akti vekalet ücreti ve karşı yan vekalet ücretinin tahsili için... esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. ''denilmektedir. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince davacılar vekilinin İzmir 10.İcra Müdürlüğünün 2009/3914 Esas sayılı dosyasında akdi vekalet ücretinin 2012 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir. 3- Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

      KARAR Davacı avukat, davalıyı vekil olarak temsil ettiğini, görevini özenle yerine getirmesine rağmen haksız olarak azledildiğini ileri sürerek; hakettiği vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 7.129,99 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Davacı, haksız azil nedenine dayalı olarak vekalet ücretinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı avukat azlin haksız olduğunu ileri sürerken, davalı ise azlin haklı olduğunu savunmuştur....

        K A R A R Davacı avukat, davalı şirket ile aralarında 26.10.2011 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi ile aynı tarihli hukuki danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, davalının alacağı için faturaya dayalı takip yapıldığını, borçlunun malları üzerinde tesbit yaptırıp itirazın iptali davası açmak için masraf istediği sırada 29.2.2012 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek; danışmanlık sözleşmesine gereğince Mart-Ekim 2012 tarihleri arası 800,00 TL üzerinden hesaplanan 6.400,00 TL danışmanlık ücreti ile 23.373,99 TL yasal vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, davalının 23.819,20 TL’na yönelik yaptığı itirazın iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının vekili olarak, boşanma davasını takip ettiğini, vekalet görevini özenle ve gereği gibi yerine getirmekte iken davalı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden azledildiğini, vekalet ücretinin ise ödenmediğini, haksız azil nedeniyle toplam 60.000,00 TL vekalet ücreti alacağının icra takibi başlatıldıktan sonra ödendiğini ancak kalan bakiye borç için itiraz edilerek takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının ... 35....

            K A R A R Davacı, davalı şirketin vekili olarak görev yaptığını, çok sayıda davayı takip ettiğini, ancak sözleşme gereğince ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin ödenmediğini, alacağının tahsili için başlatmış olduğu icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, şirket kaşesi altına atılmayan, tek imzalı 1.5.2005 tarihli ücret sözleşmesinin şirket yönünden bağlayıcı olmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacıya vekalet ilişkisi içinde ödenen bedelin her zaman aylık ücret şeklinde olup, vekalet ilişkisinin 2009 yılı sonu itibariyle sonlandırıldığını, davacının hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının takip tarihi itibariyle 134.750,00-TL alacaklı olduğunun tespitine, ... 3....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı avukat olduğunu, davalı ile 26.12.2008 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, davalının işçilik alacakları için iş mahkemesinde dava açtığını ancak davalının bilirkişi incelemesini müteakip 8.9.2009 tarihinde sebep göstermeden azlettiğini bildirerek sözleşmeye göre avukatlık ücreti alacağı ve cezai şart alacağının tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

                Mahkemece, davalının zamanaşımı definin kabulü ile, dava tarihinden geriye 5 yılın başlangıcı olan 26/07/2005 tarihinden itibaren kira alacağı hesaplanması yoluna gidildiği, her ne kadar T.BK 147.maddesi gereğince (mülga B.K 126.madde) kira akdinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmakta ise de, taraflar arasında kira akti değil vekalet hukuki nedenine dayalı bir ilişki mevcut olup, vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında da ise, vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Mülga B.K.nun 392.maddesi hükmü gereğince, vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği her şeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme borcunda zamanaşımı vekalet sözleşmesi sürdükçe işlemez....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılarla aynı murisin mirasçısı olduklarını, avukat tutup, davalılara karşı ortaklığın giderilmesi davası açtığını, dava devam ederken davalılarla biraraya gelip, haricen taksim konusunda anlaşma sağladıklarını ve açtığı davasından da vazgeçtiğini, davalılarında avukata ödenmesi gereken 7.500 YTL vekalet ücretini kendilerinin ödemeyi taahhüt ettiklerini, bu konuda aralarında yazılı sözleşme düzenlediklerini, sözleşmede kararlaştırılan ücreti avukata ödemediklerini, Avukat ...'ın kendisine karşı 7.500 YTL yönünden icra takibi başlatıp, itirazın iptali davası açtığını ileri sürerek 7.500 YTL nın tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    ilamların icra takibine konulması halinde esas alacak üzerinden bu sözleşmeye dayanılarak tek ücret ödenir.” hükmü mevcut olup, aynı kredi alacağı nedeniyle birden fazla takip ve dava söz konusu olsa bile esas alacak üzerinden tek ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu