Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böyle olunca, usul hukuku bakımından bu kadar önemli bir müessesenin önüne sözleşmenin tarafı olmayan kişinin akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulması şeklindeki bir engelin konulması da doğru olmayacaktır....Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken "akdi vekalet ücretinin" dahil olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır." şeklinde karar verilmiş olup, somut olaya ilişkin çıkan bu içtihadı birleştirme kararına göre, davalı şirketlerin davacının hak ettiği akdi vekalet ücretinden sorumlu olmayacağının kabulü gerekir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2019/612 Esas KARAR NO :2022/806 DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:19/11/2019 KARAR TARİHİ:05/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı ; davalı şirket tarafından enerji dağıtım altyapısına verilen hasarın onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; haksız fiil nedeniyle doğan zararın tazmininden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan belgeler, cevap dilekçesinin içeriği ve tanık ifadelerinden davalının çalışmaları sırasındaki kusurlu eylemi ile davacının alt yapısına zarar verdiği sabittir....

      Görülmekte olan davada davacı, Avukatlık Kanununun 164/son maddesine göre hasıma yükletilmesi gereken ücretinden talep etmiştir. Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı, dava ve icra takibinin sonuçlanması ile belli olur. Vekil edenin avukatına ödeme borcuda, bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğar. Henüz karşı taraftan vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş olan müvekkilden, avukat alacağını isteyemez. Ancak kural böyle olmakla birlikte hakim bu kurala sıkı sıkı bağlanmamalı, Avukatlık kanununun 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapılmalı, özellikle MK’nun 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılmasına dürüstlük kurallarının ihlaline izin verilmemeli, gerektiğinde müvekkilin bu alacağını da karşı taraftan tahsil etmiş olduğu kabul edilmelidir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/36 Esas KARAR NO : 2020/628 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/01/2020 KARAR TARİHİ : 02/11/2020 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında 19/07/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği davalının Ağustos-Eylül 2018 tarihlerinde ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve ve tescil davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28/06/2007 gün ve 2007/6202-2007/9237 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... Belediyesi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucu yerel mahkemece verilen kabul kararı Dairemizce onanmıştır. Bu kez ... Belediyesi vekili yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalıların payları oranında sorumlu tutulması gerektiği iddiasıyla karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/743 Esas KARAR NO : 2022/1009 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/11/2022 KARAR TARİHİ : 19/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağı nedeniyle, Antalya Genel İcra Dairesi'nin ......

              Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, somut olayımızda, avukat olan davacı, mesleki faaliyette bulunan kişi konumundadır, avukat ile müvekkili arasındaki vekalet ilişkisine konu olan temel ilişki incelenerek vekalet sözleşmesinde müvekkil konumunda bulunan kişinin tüketici olup olmadığı hususunun tahlil edilmesi gerekir. Buna göre davalının Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/254 E. Esas sayılı “inanç sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali” davasında temsil edilmek üzere davacıya vekaletname verdiği, davalının anılan dosyalarda mesleki ve ticari faaliyetinden kaynaklanan bir hakkını dava etmediği, anılan dosyada kardeşi olan davalıya verdiğini ileri sürdüğü borcun ödenmesi hususunu dava ettiği, söz konusu davanın niteliği gereği vekalet ilişkisinin tarafı olarak “tüketici” konumunda olduğu gözetildiğinde davalının tüketici kabul edileceği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

                Mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 26.729,00-TL üzerinden devamına, davacının kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kısmen reddi nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.100,00-TL vekalet ücretinin (nispi vekalet ücretinin, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından)davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde davalının 27.000 TL asıl alacak üzerinden yaptığı takibe itirazının iptal edilmesine ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş mahkeme davayı kısmen kabul ederek takibin 26.729,00-TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Davacının reddine karar verilen talebi üzerinden davalı taraf yararına karar tarihindeki AAÜT'ne göre 271,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.100 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

                  Hukuk Dairesi 2018/847 Esas 2018/1049 Karar sayılı kararına göre avukatlık hizmetinin yargılama faaliyeti kapsamında olan bir kamu hizmeti olduğunu, tüketici işlemi niteliğinde olmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Açılan dava (vekalet sözleşmesinden kaynaklı) itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı arasındaki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğunu, davalının ticari veya mesleki amaç gütmemesi nedeniyle tüketici sıfatına sahip olduğunu, bu nedenle uyuşmazlıkta tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermiştir. Davacı taraf davalı site yönetimine vermiş olduğu avukatlık hizmeti nedeniyle icra takip başlattığı, yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığı görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu