Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ilgili ---- Sayılı dosyada abonelik sözleşmesinin iptali ile birlikte menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ancak menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin dava değeri bildirmemiştir. Davacı vekiline hazır bulunduğu ---tarihli duruşmada dava değerini belirleyerek harcının tamamlaması için ---hafta kesin süre verilmiş aksi halde dosyanın ilgili talepler yönünden işlemden kaldırılacağı ihtar edilmiştir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde tarihlerini ve miktarlarını açıkladığı toplam 21.200,00 YTL.lik 5 adet çekin bedellerinin ödendiğini belirterek istirdat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece kısa kararda 10.12.2004 tarihli 4.400,00 YTL, 20.12.2004 tarihli 4.400,00 YTL ve 10.01.2005 tarihli 4.400,00 YTL miktarlı çekler yönünden istirdat davasının kabulüne karar verildiği, ancak gerekçeli kararda 10.01.2005 tarihli 4.400,00 YTL.lik çek yönünden istirdat hükmü oluşturmadığı, diğer iki çek yönünden istirdat kararı verdiği belirlenmiştir. Mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı bu yönden çelişkilidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunması bozma nedeni olarak kabul edilmiştir. Bu durumda, mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasındaki çelişki nedeniyle kararın diğer yönler incelenmeksizin bozulması gerekli görülmüştür....

      Mahkemece borcun, icra müdürlüğü kanalıyla ve kefil ...’in maaşından kesintiler yapılmak suretiyle ödendiği, davacının herhangi bir ödemesinin olmadığı ve istirdat davasını ancak parayı ödeyen kişinin açabileceği gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İstirdat davasının davacısı sonuçlanmış bulunan, bir başka ifade ile ödeme yapılan takibin borçlusudur. Ödemenin bir üçüncü kişi tarafından yapılmasının önemi yoktur (bkz., ...: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tesbit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s.1446). Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        Buna göre; istirdat davasında hak düşürücü süre kanunda açıkça belirtilmiş olup, borçlu olmadığı parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahıs, ödeme tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde istirdat davasını açmak için mahkemeye başvurmalıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2007 tarihli, 2007/3-164 E. ve 2007/204 K. sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; istirdat davası, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının, borçlu olunmayan bir paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan istirdat, olmazsa menfi tesbit isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Dava, kooperatifler yasasından doğan menfi tesbit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 11.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava; TTK'nın 818/ 1 - s maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken TTK'nın 757 ve devamı maddelerine göre hasımsız olarak açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. ...bank A.Ş' den gelen müzekkere cevabında davaya konu olan ... seri numaralı çekin bankaya ibraz edildiğinin bildirilmesi karşısında davacı vekiline çeki elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açmak için süre verilmiş, davacı vekilinin mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmış, dosya ... seri numaralı çek yönünden tefrik edilerek eldeki esasa kaydı yapılmıştır. Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının ... Şti, davalının ... A.Ş olduğu, davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; yargılama sırasında zayi olduğu bildirilen dava konusu ... Bankası ... Şubesine ait, ... seri numaralı, 30.000,00....

                Dosyaya rapor veren bilirkişiler yapılan tüm ödeme miktarlarını dikkate alarak istirdat davasının yerinde olduğu sonucuna varmışlardır. Raporlarda bu ödemeler içerisinde icra vekâlet ücreti, tahsil harcı, çek tazminatı, işlemiş faiz ve icra giderlerinin dahil olup olmadığı konusunda bir açıklama bulunmamaktadır. Dosyada bulunan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli nitelikte değildir. Davacı kooperatifin icra dosyasına ödediği yukarıda da sayılan vekâlet ücreti, tahsil harcı, çek tazminatı, işlemiş faiz ve icra giderlerinin davacı kooperatif ödemelerine dahil edilmeden fazla ödeme olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Mahkemece yeterli olmayan bilirkişi raporlarına dayalı olarak istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : ... Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: (I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasında Konya ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasından menfi tespit ve istirdat talepli dava derdest edilmiş olup iş bu davada istirdat talepleri hakkında dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmadığı için açılan dava ile dava şartı eksikliğinin giderildiğini, Konya ... Bürosu'nun ... ve ... sayılı dosyadan yapılan müzakerelerin anlaşamama ile neticelendiğini, açıklanan nedenler ile iş bu davanın Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin ... Esas sayılı dosyası ile tevhidini talep ettiklerini, müvekkillerinin Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ......

                    Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise somut uyuşmazlık hakem heyeti kararına itiraz davası niteliğinde olmayıp icra takibi nedeniyle istirdat davası niteliğindedir. Dolayısıyla kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olmadığı davalının da yetki itirazında bulunmadığı bu şekilde davanın ilk açıldığı .... Tüketici Mahkemesinin yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8'de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir....

                      UYAP Entegrasyonu