Davalı vekili, takipten itibaren 6 yılın geçtiğini, ödemelerin de 2 yıllık bir süreye yayıldığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, aksi halde ise, senet ciro yoluyla müvekkiline geçtiğinden müvekkilinin sahteliği bilebilecek durumda olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
ın çek karşılığının bulunmaması nedeniyle arkasını şerh ettirdiği, bu durumda TTK'nın 818/1-s maddesinin atfı ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 763. maddesi gereğince, davacı tarafın bu kişi aleyhine istirdat davası açmasının zorunlu olduğu, ancak verilen kesin süreye rağmen istirdat (iade) davasının açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup davacı kaybolduğu ileri sürülen çekin hamili olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, verilen sürede; çeki bankaya ibraz eden aleyhine istirdat davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, 6102 sayılı TTK'nın 763. maddesinde yapılan ilanlar üzerine poliçenin mahkemeye sunulması halinde istirdat davası açılması için süre verileceği düzenlenmiştir....
Dava; TTK'nın 818/ 1 - s maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken TTK'nın 757 ve devamı maddelerine göre hasımsız olarak açılmış zayi nedeniyle çek iptali davasıdır. ...bank A.Ş' den gelen müzekkere cevabında davaya konu olan ... seri numaralı çekin bankaya ibraz edildiğinin bildirilmesi karşısında davacı vekiline çeki elinde bulunduranlara karşı istirdat davası açmak için süre verilmiş, davacı vekilinin mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmış, dosya ... seri numaralı çek yönünden tefrik edilerek eldeki esasa kaydı yapılmıştır. Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının ... Şti, davalının ... A.Ş olduğu, davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; yargılama sırasında zayi olduğu bildirilen dava konusu ... Bankası ... Şubesine ait, ... seri numaralı, 30.000,00....
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : ... KARAR TARİHİ : ... GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : ... Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: (I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasında Konya ... . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasından menfi tespit ve istirdat talepli dava derdest edilmiş olup iş bu davada istirdat talepleri hakkında dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmadığı için açılan dava ile dava şartı eksikliğinin giderildiğini, Konya ... Bürosu'nun ... ve ... sayılı dosyadan yapılan müzakerelerin anlaşamama ile neticelendiğini, açıklanan nedenler ile iş bu davanın Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi' nin ... Esas sayılı dosyası ile tevhidini talep ettiklerini, müvekkillerinin Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ......
Dosyaya rapor veren bilirkişiler yapılan tüm ödeme miktarlarını dikkate alarak istirdat davasının yerinde olduğu sonucuna varmışlardır. Raporlarda bu ödemeler içerisinde icra vekâlet ücreti, tahsil harcı, çek tazminatı, işlemiş faiz ve icra giderlerinin dahil olup olmadığı konusunda bir açıklama bulunmamaktadır. Dosyada bulunan bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli nitelikte değildir. Davacı kooperatifin icra dosyasına ödediği yukarıda da sayılan vekâlet ücreti, tahsil harcı, çek tazminatı, işlemiş faiz ve icra giderlerinin davacı kooperatif ödemelerine dahil edilmeden fazla ödeme olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Mahkemece yeterli olmayan bilirkişi raporlarına dayalı olarak istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise somut uyuşmazlık hakem heyeti kararına itiraz davası niteliğinde olmayıp icra takibi nedeniyle istirdat davası niteliğindedir. Dolayısıyla kamu düzenine ilişkin kesin yetki hali olmadığı davalının da yetki itirazında bulunmadığı bu şekilde davanın ilk açıldığı .... Tüketici Mahkemesinin yetkili hale geldiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8'de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Şeklilik ilkesi neticesinde meydana gelen zararları bertaraf etmek ve menfaat dengesinin sağlanması amacıyla açılan menfi tespit ve istirdat davaları icra hukukunun nihai amacı olan maddi hukuka elverişli sonuca ulaşmakta temel vasıta niteliğindedir (Aşık, İbrahim/Demir, Ömer Faruk: Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi, DÜHFD, Cilt: 26, Sayı: 45, Yıl: 2021, s. 347). İstirdat kelime anlamıyla “verilen şeyin geri alınması” anlamına gelir ve hukukumuzda istirdat davası en yalın anlatımla bir kişinin borçlu olmadığı hâlde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı dava olarak tanımlanır. YHGK 2019/(13)3-536 : 2022/43 " TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır....
Şeklilik ilkesi neticesinde meydana gelen zararları bertaraf etmek ve menfaat dengesinin sağlanması amacıyla açılan menfi tespit ve istirdat davaları icra hukukunun nihai amacı olan maddi hukuka elverişli sonuca ulaşmakta temel vasıta niteliğindedir (Aşık, İbrahim/Demir, Ömer Faruk: Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesi, DÜHFD, Cilt: 26, Sayı: 45, Yıl: 2021, s. 347). İstirdat kelime anlamıyla “verilen şeyin geri alınması” anlamına gelir ve hukukumuzda istirdat davası en yalın anlatımla bir kişinin borçlu olmadığı hâlde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı dava olarak tanımlanır. YHGK 2019/(13)3-536 : 2022/43 " TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan istirdat, olmazsa menfi tesbit isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......