WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 72 maddesindeki “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir” hükmüne göre davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bunun için borçlunun ayrıca bir talepte bulunması gerekmediği gibi, borcun ödendiğini öğrenen mahkemenin kendiliğinden (re’sen) davaya istirdat davası olarak devam etmesi kanunun -başka bir seçenek bırakmayan- amir hükmü gereğidir. Mahkeme yönünden bağlayıcılığı mutlak olan bu hükmün davacının ıslah vs. gibi herhangi bir aktif tutum belirlemesine de ihtiyaç göstermeyeceği tartışmasızdır. Kanun koyucu burada: ödemenin vuku bulmasıyla beraber salt tespit hükmü kurmanın, sonuca etkili olmayacağı; uğranılan zararın telafisini mümkün kılabilecek istirdat gibi infazı kabil bir hukuki enstrüman dururken, menfi tespitle yetinmenin uyuşmazlığı tümden nihayetlendirmeyeceği gerçeğinden hareket etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi 'nin 2017/398 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada, takibin iptaline karar verilmiş, bu suretle oluşan ve davacı tarafından fazla ödendiği belirtilen toplam 14.756,26- TL 'nin tahsili amacıyla açılan istirdat davasında ilk derece mahkemesince, İİK 'nun 361 maddesindeki icranın iadesi müessesesinde ayrıca hükme hacet kalmaksızın fazla tahsil olunan paranın geri alınacağı, yine aynı kanunun 40. maddesine de benzer düzenlemenin bulunduğu, bu nedenle davacının istirdat davası açmasında hukuki yararının bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddine yönelik karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ihtirazı kayıt sunulmaksızın ödeme yapıldığı ve davanın süresi içerisinde açılmadığı gerekçesi ile, davacı vekili tarafından ise, istirdat davasının şartlarının oluştuğu, ayrıca istirdat açmak ve icranın iadesi yoluna başvurmak hususunda seçim haklarının bulunduğu, Erzurum İcra Hukuk Mahkemesi...

    İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ... Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Başka bir anlatımla borcun ödenmesi üzerine menfi tespit davası kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşür. Ancak, mahkemece belirtilen yasa kuralı gözetilmeden menfi tespite karar verilip istirdat yönünde bir hüküm kurulmaması ve menfi tespit davasının da davacı lehine sonuçlanıp, kesinleşmesi halinde ayrı bir istirdat davası açılması mümkün olup, daha önce verilip kesinleşen menfi tespit ilamı, istirdat davasında kesin delil (HUMK.nun 295/1 md.) teşkil eder.Bu durumda istirdat davası, borcunda tamamen ödenmesinden itibaren bir yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra açılmış olsa bile (İİK.md.72/7’ye göre) süre aşımından dolayı reddedilmez; çünkü, bu istirdat davası ayrı görülse bile daha önce sonuçlanmış olan ve İİK.nun 72/6.maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir....

        Menfi tespit davasının ise 29.04.2010 tarihinde açıldığı görülmekle, İİK’nun 72 maddesindeki “Borçlu, menfi tesbit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir” hükmüne göre davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bunun için borçlunun ayrıca bir talepte bulunması gerekmediği gibi, borcun ödendiğini öğrenen mahkemenin kendiliğinden (re’sen) davaya istirdat davası olarak devam etmesi kanunun -başka bir seçenek bırakmayan- amir hükmü gereğidir. Ödemeye rağmen davacı, uyuşmazlığın menfi tespit hükümlerine göre sonuçlandırılmasını talep etmesi halinde ise; mahkemenin kanunun amir hükmü gereğince davaya istirdat davası olarak bakmaya devam edeceğini taraflara açıklaması, buna rağmen davacının talebinde ısrar etmesi halinde, menfi tespit talebinin “hukuki yarar” yokluğu nedeniyle reddi yoluna gitmesi kanunun amaç ve ruhuna daha da uygun düşecektir....

          . - 2016/196 K. sayılı ilamının incelenmesinde; davacı ......tarafından davalı ... hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne, 20.06.2008 düzenlenme tarihli 3324615 çek numaralı 50.000 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 3324609 - 3324610 - 3324612 - 3324613 numaralı çeklerden dolayı toplam 200.000 TL’nin çeklerin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, alacaklının da istirdat davası nedeni ile lehine hükmedilen 200.000 TL’yi ve davanın kabulü nedeni ile de hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretini takibe koyduğu görülmektedir. Bu durumda, takibin dayanağı olan ilamda, menfi tespit davasına konu olan çekten kaynaklanan alacak ile doğrudan istirdat davasına konu edilen çeklerden kaynaklanan alacaklar birbirinden farklı olup, anılan çeklerle ilgili olarak açılan istirdat davası sonucu verilen karar diğerinden bağımsız olarak kesinleşmeden takibe konulabilir....

            Davacı vekilince ibraz eden aleyhine istirdat davası açmak üzere kesin süre verilmesine rağmen istirdat davası açılmadığı arabuluculuk bürosuna başvurulduğu belirtilse de istirdat davası açılması için arabuluculuk son tutanağının bu aşamada dava şartı olmadığı söz konusu çek yönünden zayi talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine, Dair talep eden vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ----------Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/06/2023...

              Mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu, davalının kredinin davacı adına kullanıldığını, çekilen paranın davacıya verildiğini, asıl borçlunun davacı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm,davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2010/7678-16023 2-Davacı, yargılama sırasında,icra dosyasına kesilen miktar yönünden istirdat talebinde bulunmuştur. Mahkemece kararın kesinleşmesi halinde istirdat davası açmaya gerek kalmadan icranın eski hale iade edileceği gerekçesiyle davacının istirdat talebinin reddine karar verilmiştir....

                Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemli davasınd........

                  UYAP Entegrasyonu