Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(çek bedelinin) davacı yanca yatırılmış olması nedeniyle davacı vekilince davanın istirdat davasına dönüştüğü ve istirdat olarak talepte bulunulduğu beyan edildiğinden yasa gereği istirdada dönüşen ve davalıca ihtirazi kayıtsız alınan toplam 3.478.050.000.TL: nin istirdaden davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/03/2022 NUMARASI: 2018/101 Esas - 2022/227 Karar DAVA: İSTİRDAT BİRLEŞEN İSTANBUL 16. ATM 2018/216 ESAS SAYILI DAVA: DAVA: İSTİRDAT İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/09/2022 İlk Derece Mahkemesi'nce asıl davanın kabulüne, birleşen davada ... nolu 31/01/2018 keşide tarihli 7.500-TL bedelli çek için açtığı istirdat davasının reddine, diğer iki çek için açılan istirdat davasının kabulüne karar verilmiştir. HMK'nun 341/2, HMK'nun Ek 1. maddesine göre 1.1.2022 tarihinden itibaren miktar veya değeri 8.000-TL'yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda davacı vekili tarafından, reddedilen 7.500-TL bedelli çek için istinafa gelindiği, istinafa ilişkin hükmün kesinlik sınırı içinde bulunduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

      Mahkemece, dava konusu çekin dava dışı Deniz Faktoring A.Ş. tarafından ibraz edildiği, davacıya anılan dava dışı şirket hakkında iki haftalık süre içerisinde istirdat davası açılması için meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği ancak davacının süresi içerisinde istirdat davası açmadığı, çekin zayii edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, zayii nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıya verilen süre içerisinde istirdat davası açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı tarafça dava dışı Deniz Faktoring A.Ş. aleyhine 13.12.2012 tarihinde istirdat davası açıldığı hususu gözden kaçırılarak, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir....

        Davalı vekili, borçtan kurtulanın dava dışı....olduğunu, bu nedenle husumetin takip borçlusuna yöneltilmesi gerektiğini, İİK.nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit, istirdat davası açma hakkının sadece borçluya ait olduğu, açılacak davanın davacısının borçlunun olması gerektiğini, üçüncü kişi olamayacağını, davacı ile takip borçlusu arasında organik bağ bulunduğunu, yapılan devir işleminin muvaazalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından yapılan ödemenin takip borçlusunun borcunu ifa niteliğinde olduğu, menfi tespit ve istirdat davasında davacı sıfatının takip borçlusuna ait bulunduğu, borcu ödemiş olan 3.kişinin takip alacaklısına karşı menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Davacı vekilince ara karar gereğince sunulan beyan dilekçesinde ise; müvekkilinin borçlu olmaması sebebiyle haciz baskısı altında ödediği davanın istirdadının istendiğini, davanın İİK 72'ye göre TBK sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ikame edilen menfi tespit ve istirdat davası olduğu, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılan istirdat davalarında iki yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu, buna göre davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. GEREKÇE: Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalının yaptığı takip üzerine haciz baskısıyla borcu ödemek durumunda kaldıklarını, ancak takip konusu yapılan çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek istirdat talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunmuştur....

            İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır. İlk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. İkinci şart ise, maddi hukuk bakımından aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehditi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/Vll). İstirdat davasında önemle vurgulanması gerekli bir husus daha vardır ki, o da; borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılması gerekir (İİK.m.72/Vll)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Dava, istirdat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine,16.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İSTİRDAT -KARAR- Dava, istirdat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istirdat istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

                    UYAP Entegrasyonu