Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müvekkilinin çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takiplerinin iptaline, kötüniyet tazminatına ve icra dosyalarından tahsil edilen paraların istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ne karşı istirdat davasını açması konusunda tebliğden itibaren 7 günlük kesin süre verilmiş, mahkememizin 05/06/2023 tarihli duruşmasında davacıya ... seri no'lu çeki ibraz edene karşı istirdat davasını açması konusunda tefhimden itibaren 7 günlük kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekilinin Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ve Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyaları ile istirdat davası açılmış olduğu tespit olundu. Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde dava konusu çekler hakkında istirdat davası açılmış olduğu anlaşıldığından davanın konusuz kaldığı anlaşılarak karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın kanuna aykırı olduğunu, taraflar arasındaki davaya konu alacağın ticari bir işten kaynaklanan bir alacak olmadığını ve bu nedenle de dava şartı olarak arabulucuya gidilmesinin zorunlu olmadığını, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, istirdat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İstirdat davası, İcra İflas Kanunu’nun 72 nci maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır....

      ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, borçlu olmadığı halde haciz tehdidi ile ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı haciz tehdidi altında ödediği 6.400,00 TL'nin ve 2.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        -TL toplam tutarlı çeklerin verildiği ve bu işlemlerin taraf defterlerinde yer aldığının anlaşıldığı, davacının var olduğunu iddia ettiği ayıpları TTK.nun 25.maddesine uygun şekilde davalıya bildirmediği, bu nedenle davacının malları ayıpsız olarak teslim aldığının kabulü gerektiği, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle fazla ödemeden kaynaklanan 3.349.46.-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 02.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          davalıya borçlu olmadığının tesbiti ile %40 tazminata davalıya ödenen bedelin istirdadına ve manevi zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında ..... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ..... Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev, dava değerine göre belirlenir....

              Sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle vefat eden murisin mirasçıları tarafından kazaya karışan haksız fiil sorumluları ve araç sahipleri aleyhine açılan tazminat davası sonunda Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/35 Esas 2011/113 Karar sayılı ilamı ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, dava davalı araç sahibi tarafından davacı sigortacıya süresinde ihbar edilmiş, davacı davada ihbar edilen sıfatı ile yer almıştır. Davalı sigortalının sigorta poliçesi gereği üzerine düşen ihbar yükümlülüğünü yerine getirmiş olmakla, davacı sigortacı poliçe limiti dahilinde davalının sorumlu olduğu maddi tazminat tutarı ve bu tutarın davanın kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiz tutarı ve ödeme icra yoluyla yapıldığından bu tutara tekabül eden dava harç ve giderleri ve vekalet ücreti ve icra takip giderleri ve vekalet ücretinden sorumludur....

                Davalı vekili cevabında, davacıdan fazla para tahsilinin söz konusu olmadığını, teminat mektuplarının tazmininde ihtar zorunluluğu bulunmadığını, manevi tazminat talebinin haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu