Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine bölge adliye mahkemesince davacı vekilinin temyiz isteminin istinaf kararının kesin nitelikte olması nedeniyle HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca reddine dair verilen 31/05/2021 tarihli ek kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine açılan istirdat ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine dair verilen 28/03/2019 günlü karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/11/2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, istirdat ve haksız takip nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız icra takibi nedeniyle menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Mahkemece, yargılama sırasında takibe konu borcun ödenmesiyle, davanın istirdat davasına dönüşmüş olduğundan bahisle davanın kabulüne, takibe konu 9.321.50 YTl. nın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Açılmış bulunan menfi tespit davası takibe konu borcun yargılama sırasında ödenmesiyle İİK.nun 72/6 maddesi gereğince, istirdat davasına dönüşmüştür....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili hakkında kesinleşen tazminat davasındaki tazminat miktarının tahsili amacıyla açılan ... 2.İcra Müdürlüğünün 2010/1048 sayılı dosya ile icra takibi yapıldığı, bu takipte icra müdürlüğünün alacak miktarının yanlış hesaplandığını belirterek, fazla tahsil edilen 13.000,00 TL alacağın istirdatını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; takibin ilama dayalı olarak yapıldığı, İİK. 16.maddesine göre dosya borcunun yanlış hesaplandığı hususunun şikayet yolu ile ileri sürülmesi gerekirken, genel hükümlere göre dava açılması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.İİK. 33/son maddesinde “Borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlunun İİK. 72.madde gereğince istirdat davası açarak paranın geri verilmesini istemek hakkı saklı denmiştir.Yine aynı madde gereğince; borçlu olmadığı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kendine özgü nitelikte çuval üretim sözleşmesinin feshiyle doğan alacak, istirdat ve sözleşme gereği davalıya teslim edilen malların iadesi ile tazminat istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Açıklanan nedenlerle; davacının borçlu olmadığı parayı takibin kesinleşmesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı, istirdat davasının İİK'nun 72/7. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dikkate alınarak istirdat davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, istirdat davasının reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

            İcra Mahkemesi'nce sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle davacı yanın bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczinin bulunmadığı gerekçesiyle sıra cetveline itiraz davasının reddine, İcra ve İflas Kanunu’nun 142 nci maddesi uyarınca istirdat davası konusunda mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle sıra cetveline itiraz davası açılabilmesi için satış tarihinde mevcut bir haczin varlığının gerekmesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının İcra ve İflas Kanunu’nun 366 ncı maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 2- İcra ve İflas Kanunu'nun 142/a maddesindeki istisna bir kenara bırakılırsa, sıra cetveli kesinleşmeden pay sahiplerine ödeme yapılmaz....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, davalı ... tarafından takibe konulan 10.08.2005 tarihli 25.000.-YTL. bedelli çekin, davalılar tarafından hakka ve ahlâka aykırı biçimde ele geçirilerek davacılar aleyhine takibe girişildiği gerekçesiyle borçlu olunmadığının tespiti ve % 40 tazminat istemine ilişkindir. Birleşen davada davacı vekili, çek zayi sebebiyle açılan 2005/553 Esas nolu dosyada, çeki elinde bulunduranların belirlenmesi üzerine, mahkemece verilen süre içinde açılması istenilen çek istirdat davası olduğunu belirterek, 25.000.-YTL. bedelli çekin davalılardan alınarak davacıya verilmesi istemine ilişkindir....

                çek numaralı, 08/07/2023 tarihli, 450.000,00 TL bedelli çeki kaybettiğini beyanla anılan çeklerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; zayi nedeniyle çeklerin iptali talebine ilişkinlidir. Zayi edildiği bildirilen çekler hakkında ilanlar yapılmıştır. Dava konusu ... Bankası, ... Şubesi, ... çek numaralı, 08/07/2023 tarihli, 450.000,00 TL bedelli çekin ibraz edildiğinin bildirilmesi üzerine davacı vekiline ihtarlı davetiye çıkartılarak TTK'nun 763. maddesi uyarınca İstirdat davası açması için süre verilmiş, davacı vekilinin verilen kesin süre içerisinde İstirdat davası açtığına dair bilgi ve belgeleri sunmadığı görülmüş olmakla açılan davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: Dava konusu ... Bankası, ......

                  Şubesine ait, 31.12.2022 keşide tarihli, 50.000,00-TL.meblağlı,hesap no: ..... , çek no: ..... no’lu, 1 adet çekin kaybolduğunu belirterek dava konusu çekin ödenmemesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava konusu çekle ilgili banka şubesine yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu çekin bankaya ibraz edildiğini bildirildiği anlaşıldı. Dava konusu çekin ilgili banka şubesine ibraz edilmiş olması nedeniyle davacı vekiline çek hamiline karşı istirdat davası açmak üzere 1 haftalık kesin günlük süre verildiği, buna ilişkin tebligatın 08/02/2023 tarihinde yapılmasına rağmen istirdat davası açılmadığı görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu