Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili her ne kadar maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; Davaya konu edilen gayrimenkul satışı ile ilgili şirkete-şahsa veya 3.taraflara ödeme ile ilgili somut belge sunulmadığı, davalı şirketin Faturalar karşılığında fatura bedellerinin karşılığında aldığı vadeli çekler ile ilgili ihtiyati tedbir kararını mahkeme kararı ile takibe konu ettiği, hukuk, süreç dahilinde takip ve icrai işlem yapıldığı, borçlu ... işletmelerinde icrai işlem esnasında icra tespitine konu olan emtianın işyeri dışına çıkarılmadığı, taşınmadığı, satışa konu olmadığı, İcrai işlemlerin satışa veya el koyma şeklinde mağduriyet doğurmadığı, davacı tarafın maddi-manevi zararı ile ilgili somut belge, zarar –ziyan tespiti-manevi zarar etkisi olarak raporlar gibi somut evrak ve belgelerin de sunulmadığı anlaşılmakla maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacı vekili her ne kadar maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; Davaya konu edilen gayrimenkul satışı ile ilgili şirkete-şahsa veya 3.taraflara ödeme ile ilgili somut belge sunulmadığı, davalı şirketin Faturalar karşılığında fatura bedellerinin karşılığında aldığı vadeli çekler ile ilgili ihtiyati tedbir kararını mahkeme kararı ile takibe konu ettiği, hukuk, süreç dahilinde takip ve icrai işlem yapıldığı, borçlu ... işletmelerinde icrai işlem esnasında icra tespitine konu olan emtianın işyeri dışına çıkarılmadığı, taşınmadığı, satışa konu olmadığı, İcrai işlemlerin satışa veya el koyma şeklinde mağduriyet doğurmadığı, davacı tarafın maddi-manevi zararı ile ilgili somut belge, zarar –ziyan tespiti-manevi zarar etkisi olarak raporlar gibi somut evrak ve belgelerin de sunulmadığı anlaşılmakla maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Davacı şirket bu takip dosyasının tarafı olmayıp üçüncü kişi konumundadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 9 ve devamı maddelerine göre icra dosyasına yapılan ödemeler borca mahsuben ödenmiş sayılacağından dosyanın tarafı olmayan davacı üçüncü kişinin ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre dosya borçlusundan geri isteme hakkı bulunmakla birlikte, davalı alacaklı sebepsiz zenginleşen konumunda olmayıp İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu açabileceğinden davacının icra takip dosyasına ödediği bedeli davalı ...'den geri isteme hakkı bulunmamaktadır. Nitekim davacı tarafından davalı .... aleyhine haksız haciz nedeniyle açılan manevi tazminat davasının da yapılan haczin İİK 97/A maddesine göre usulüne uygun bulunması nedeniyle reddine karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği de anlaşılmaktadır. Şu durumda, davacının davalı ... yönünden davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

        DELİLLER ; 05/10/2023 tarihli ara karar ile 28/3/2023 tarihinde kabul edilip 05/04/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan .... nolu ... ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesindeki " 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. " hüküm ele Türk Ticaret Kanununun " Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasının " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. " şeklinde değiştirilerek menfi tespit davalarından önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, aynı Kanununun 43. maddesine göre bu değişikliğin 01/09/2023 tarihinde...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket temsilcisi Mustafa Dönmezoğlu ve şirket vek.Av. ... ile davalı vek.Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanları sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalıya yapılan fazla ödemeler nedeni ile 46.961.869.344.TL’nin istirdadı ve 10.000.000.000.TL: manevi tazminat istemine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2009/3035 sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine yeniden icra takibine geçildiğini, takibe itirazda bulunma süresinin kaçırıldığını, sözlü itirazlarının da dinlenilmediğini, davalı tarafın aracın satılmasını sağlayarak davacının mağduriyetine sebep olduğunu, gerçekleştirilen haksız fiil nedeniyle bankaya ödenen 26.250 TL ile 12,050 TL faizin ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, taşıt kredisi sözleşmesinden kaynaklanan istirdat ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığın 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, fazla ödemenin istirdadı, manevi tazminat ve sözleşme konusu iş nedeniyle verilen bonolara dayalı yapılan icra takibinden borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava, haksız tahliye neticesinde doğan zararın tahsiline ilişkin maddi tazminat ve haksız tahliyeden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Duruşma açılmasını gerektiren sebepler bulunmadığından HMK'nın 353 ve 355 maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler dosya üzerinden yürütülmüştür....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, abonelik sözleşmesi nedeniyle istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, İstanbul 23. İcra Müdürlüğü'nün 2016/29457 Esas, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü'nün 2020/7800 Esas sayılı dosayları ile takip konusu yapılan faturalar nedeniyle elektrik abone sözleşmesinin kendisi tarafından imzalanmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığı halde ödediği 27.670,95 TL'nin 13/03/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile istirdatı ile 7.500 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....

                İlk derece mahkemesi, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile 6102 sayılı TTK'ya eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari davalarda dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak getirildiği, TTK'nın 5/A maddesine göre; Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, somut olayda istirdat davasının bir miktar paranın ödenmesi talebi olarak arabuluculuk dava şartına tabi olup, istirdat davası yönünden dosya tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği ve arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması nedeniyle istirdat davası yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle istirdat davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu