Mahkemece, davalının çeki kaybetttiğini, ödemeden men kararı verildiğini davacıya bildirdiği, davacınında çekten kaynaklanan borcunu ortadan kaldırmak amacıyla davalıya çek bedelini ödediği, davalının ise çeki kaybettiği iddiasıyla çek iptali davası açtığı, ancak davacıdan çek bedelini tahsil ettikten sonra ortaya çıkan dava dışı ...' ya istirdat davası açmadığı, davalının açtığı çek iptali davasının ise reddine karar verildiği , çek keşide eden davacının çek iptali davası açma hakkı olmadığı gibi, çekin hamili olan dava dışı ... aleyhine menfi tespit ya da istirdat davası da açamayacağı, istirdat davası açmayarak davacıyı ikinci kez ödeme yapmak zorunda bırakan davalının davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Kadıköy 7....
İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasına konu senede ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A. maddesinde yer alan; "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmündeki "paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında" ibarelerinin, 28/03/2023 tarihli 7445 sayılı İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 31. maddesinde yer alan; ''6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.'' hükmü çerçevesinde "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında," şeklinde değiştirildiği, yine aynı Kanunun Geçici 1. maddesinde; ''Bu maddeyi...
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
İstirdat davasının borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir.Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar.Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/3- 188 esas 2007/172 karar sayılı ilamı) Borcun ödenmesi takside bağlanmışsa, 1 yıllık dava açma süresi son taksidin ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.Kanunda öngörülen 1 yıllık süre, hak düşürücü süre olduğundan taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re’sen göz önüne alınır.İcra İflas Kanununun 72.maddesinde öngörülen ve yukarıda özellikleri açıklanan istirdat davası, BK.m.61 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/8- 55 Esas 2020/130 sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gibi bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına dahi gerek olmadığı, borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerektiği belirtilmiştir .Yine anılan kararda borçlunun İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurulabileceği fakat, bunun için de, istirdat...
Esas ... sayılı ilamında da belirtildiği üzere; İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği gibi bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına dahi gerek olmadığı, borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerektiği belirtilmiştir .Yine anılan kararda borçlunun İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurulabileceği fakat, bunun için de, istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerektiği...
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İstirdat-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelemesine gerek duyulan...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/102 esas sayılı dosyası ile yine... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/26 değişik iş sayılı dosyalarının celbedilip eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 09.11.2006 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, Borçlar Kanununun 61-67.maddelerine ve taraflar arasında sözleşme ilişkisine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak (istirdat) istemine ilişkindir.Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 23.2.2004 gün 3 sayılı kararı uyarınca Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 25.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın kanuna aykırı olduğunu, taraflar arasındaki davaya konu alacağın ticari bir işten kaynaklanan bir alacak olmadığını ve bu nedenle de dava şartı olarak arabulucuya gidilmesinin zorunlu olmadığını, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, istirdat istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İstirdat davası, İcra İflas Kanunu’nun 72 nci maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır....