"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İstihkak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarında bir çekişme yoktur. Uyuşmazlık ve hüküm mirasçılar arasında adi istihkak'a ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.31.05.2010(Pzt)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan ziynet eşya bedelinin iadesi (adi istihkak) istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, sözkonusu uyuşmazlığı inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ancak 13.Hukuk Dairesince ilgi yargılama dosyası yönünden görevsizlik kararı verilerk dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmakla; 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüzel kişiliği bulunmayan bir adi ortaklık aleyhine haciz işlemi yapılamayacağından yani haciz işlemi geçersiz olduğundan bu hacze dayanılarak istihkak iddiasında bulunulamaz. Zira istihkak iddiasında bulunabilmenin ön koşulu yani istihkak iddiasında dava şartlarından biri geçerli bir haczin bulunmasıdır. O halde mahkemece davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken sair gerekçe ile reddi isabetsizdir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonrası elektrikçi bilirkişinin dosyaya sunduğu 03.05.2018 tarihli raporda haczedilen cihazların taşınmazın mütemmim cüzü olduğu ifade edilmiştir. Yine haczedilen menkuller mütemmim cüz olup 4721 sayılı TMK nın 684....
Davalı üçüncü kişinin dayandığı, borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş, ayırt edici özelliği olmayan fatura, adi yazılı kira sözleşmesi ve vergi levhası mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir, bu belgeler istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler. O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü ile davanın kabulü yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile reddine yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin köy azasının yer göstermesi üzerine yapıldığını, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü, sunulan kira sözleşmesi ve satış sözleşmelerinin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu ...), davacının istihkak iddiasının yerinde olduğunu, borçlu...’nin...’ten kiraladığı tarlaya ektiği soğanı üçüncü kişiye sattığını belirtmiştir. Davalı (borçlu ...), üçüncü kişinin kendisinden soğan aldığını, parasını peşin olarak ödediğini, kiraladığı depoya teslim ettiğini, burada Ramazan Süzer’den aldığı başka soğanların da bulunduğunu belirtmiştir. Davalı (borçlu ...), kendisine ait tarlaları diğer borçlular ... ve ...a icara verdiğini, hacze konu soğanın bu tarlalarda yetişen soğanla ilgisinin bulunmadığını, adı geçen borçluların soğanı davacıya sattıklarını söyleyip kaçıp gittiklerini belirtmiştir....
e kiralanmış olarak gözükmesine rağmen bu taşınmazların fiilen 2011, 2012 ve 2013 yıllarında da davacı..... tarafından ekildiği, pamuk mahsülünün bu kişi tarafından yetiştirildiği, borçlu gözüken kişinin yapmış olduğu arazi kiralama sözleşmelerinin kredi almak amacı ile düzenlenmiş sözleşme olduğu gerekçesiyle davalı..... ve ..... yönünden açılan istihkak davasının husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacı tarafından davalılar..... ve.... aleyhine açılmış olan istihkak davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı alacaklı vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3. kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Davaya konu haciz sırasında, borçlu taşınmazda, haczedilen ürünlerin başında bulunmaktadır. Somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir....
T5 Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin cevap dilekçesinde talep etmelerine rağmen kötü niyet tazminatına ilişkin hüküm kurmadığını, tazminat yönünden inceleme yapılarak %20'den aşağı olmamak üzere davacı (istihkak iddia eden) aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı temlik alacaklısı vekili cevap dilekçesinde haciz yapılan adresin borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı olan adresi olduğunu, aynı zamanda takibe dayanak senedin ciro adresi olduğunu, borçlu ve istihkak iddia eden şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, istihkak iddia eden şirketin sahibi ile borçlu şirketin eski sahibinin kardeş olduğunu, borçlu şirketin eski ortağının aynı zamanda davacı şirketin çalışanı olduğunu, söyleyerek haksız davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu haciz, borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinde yapılmıştır. İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup, ispat yükü altında bulunan üçüncü kişi karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir. Ne var ki davacının sunduğu adi nitelikteki kira sözleşmesi ile vergi levhası her zaman temini mümkün belgelerden olup, sunulan faturalar kapsamında kalan eşyaların ayırt edici özellikleri belirtilmediğinden mahcuzlarla karşılaştırılması da mümkün olamayacaktır. Kanıtlanamayan davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir Dava konusu koyunlar 26.03.2006 tarihinde, borçlu elinde haczedilmiştir. İİK. nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin, davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Davacı 3.kişi karine aksinin ispatı yönünde, 2005 yılına ait hayvan sevklerine mahsus veteriner raporu, aşı kartları ve adi nitelikte düzenlenmiş borçlu ile aralarında yapılan koyun ortaklık sözleşmesi, ibraz etmiş ise de, 5 yıl önce düzenlenmiş bu belgelerin ayırt edici özelikleri bulunmayan dava konusu koyunlara ait olduğunu söylemek mümkün değildir. Kaldı ki bir kısım tanıklar, borçlunun da hayvancılık yaptığını ve kendisinden koyun aldıklarını ifade etmişlerdir....