"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Bursa 3.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6202 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1514 Talimat sayılı dosyasında yapılan 06.04.2009 günlü hacze konu menkullerin davacı şirkete ait olup, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, haciz adresinin ise ticaret sicil kaydında davacı adına kayıtlı depo olduğunu, borçlu Tacettin Peköz’ün önceki iş yeri sahibinin yanında sigortalı olarak çalıştığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir....
Davacı 3. kişinin dayandığı, vergi levhası ve adi nitelikteki kira sözleşmesi ve bir kısmı mahcuzlarla uyumlu olmayan faturalar; istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler ve mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir. O halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı 3. kişi vekili, haczedilen malların müvekkiline ait olduğunu, borçlu ile müvekkili arasında organik bağ bulunmadığını açıklayarak istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste haciz yapıldığını, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu vekili; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı alacaklı vekili, dava konusu haczin çevreden sorulduğunda borçluya ait olduğu gösterilen yerde yapıldığını, bu sırada borçlu şirket yetkilisinin hazır bulunduğunu ve borçluya ait belgelerin de ele geçtiğini, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü, diğer yandan istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli delillerin de sunulamadığım belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Davacı 3. kişi vekili, mahcuzların müvekkili şirkete ait olduğunu, borçlu şirketle bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili istihkak iddiasının yerinde olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2010/201 talimat sayılı dosyasında 28.4.2010 tarihinde yapılan hacizde istihkak iddiasında bulunan davacının daha sonra istihkak davası açmadığını, haczedilemeyen malların daha sonra dava konusu haczin yapıldığı depoya götürüldüğünün tesbit edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davacı 3. kişi ile borçlu şirket adreslerinin aynı olduğu, aralarında fiili irtibat bulunduğu, diğer dosyalardan da alacaklı tarafından borçlu aleyhine takipler yapıldığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96. vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Haciz ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamışsa da haciz sırasında klasör içinde borçluya ait belgeler ele geçirilmiş, mahcuzların bir kısmının üzerinde borçlu şirketin ismi tesbit edilmiştir....
İcra Dairesi'nin 2021/6072 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı banka tarafından diğer borçlu ile birlikte davalı T9 T8 aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, alınan ihtiyati haciz kararı uyarınca 23/06/2021 tarihinde borçlunun " Mithat Paşa Caddesi, No: 1446 Agora AVM B blok 103 Balçova/ İzmir" adresine hacze gidildiği, davacı 3. kişi şirket vekili tarafından 28/06/2021 havale tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunulduğu, istihkak iddiasının alacaklı tarafından reddedilmesi üzerine İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/09/2021 tarihli, 2021/491 Esas - 2021/617 Karar sayılı kararı ile 3. Kişinin istihkak talebinin reddine, takibin devamına, 3. Kişinin 7 gün içerisinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verildiği, istihkak davasının yasal sürede açıldığı görülmüştür....
Bu nedenle ortaklık adına açılacak davaların adi ortaklığı oluşturan ortaklardan herhangi biri tarafından açılması zorunludur. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınır. Şikayet dilekçesinin incelenmesinden vekil tarafından Yda - T1 isimli, adi ortaklık adına şikayette bulunulduğu, dava dilekçesi ekinde yer alan vekaletnamenin de Yda - T1 adına düzenlendiği görülmüştür. O halde mahkemece, istemin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının adi ortaklığın şikayetinin HMK 114- 115/2 maddeleri uyarınca aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İstihkak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ve hüküm adi istihkaka ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.15.02.2010 (Pzt.)...
Uyuşmazlık ve hüküm ıslah edilmiş haliyle adi istihkak niteliğinde olup inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2007...