Dava, İİK.96 ve devamı maddeleri gereğince 3.kişi karafından açılmış istihkak istemine ilişkindir. Dava konusu 20.3.2010 tarihli haciz davalı borçluların tebligat adresinde ve huzurunda yapıldığından İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup karine aksinin davacı 3.kişi tarafından ispatlanması gerekir.Davacı tarafından borcun doğumundan sonra sunulan fatura ve adi menkul kira sözleşmesi isteyen kişi adına düzenecek belgelerden olması nedeniyle karine aksinin ispatı bakımından yeterli olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken mevcut delil durumu ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın kabulü isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabülü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 15.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin takip borçlusu şirketin adresinde yapıldığı, davacı üçüncü kişinin mahcuzu dava ve takip dışı bir şirketten fatura ile satın aldığını ve borçlu şirkete kiraya verdiğini iddia ederek fatura ve kira sözleşmesi delillerine dayandığı, bilirkişi incelemesi ile dava konusu makinenin davacının ticari kayıtlarında yer aldığının belirlendiği, ancak hem davacı hem de borçlunun incelenen kayıtlarında kira ilişkisinin varlığının tespit edilemediği, davacının ticari defterlerinin kapanış tasdikinin olmadığı, kira sözleşmesinin de adi nitelik taşıyıp her zaman temini mümkün belgelerden olduğu, istihkak iddiasının kanıtlanamadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi), Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2007/169 Esas sayılı dosyasında 26.05.2008 günü yapılan hacze konu olan ve başkası adına faturalı bulunan menkulleri takip borçlusu ...’dan protokol ile kiraladıklarını, borçlunun haczin yapıldığı adresten taşındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak, gerekçelendirilmesini içermektedir. Tarafların gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı üçüncü kişi, dava dışı ... A.Ş. ile yapılan adi yazılı kira sözleşmesine dayanarak istihkak iddiasında bulunmuştur....
Adi nitelikteki kira sözleşmesi ve faturalar her zaman temini mümkün belgelerden olup, faturalar doğrudan davacı adına dahi düzenlenmemiştir. Belirtilen nedenlerle davanın reddi yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek kabulü yönünde yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamıştır. 2.Kabule göre de, asıl hükmü oluşturan kısa kararda tazminatla ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemişse de; İİK’nun 97/15. maddesinde açıkça, istihkak davasının sabit olmasının yanı sıra istihkak iddiasına itiraz eden alacaklının kötü niyetinin bulunması halinde, asıl dava ile birlikte tazminata da hükmolunacağı kararlaştırılmıştır. Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan bozma gerekçelerine göre,somut olayda tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartlar oluşmamıştır. İstihkak iddiası ve alacaklı tarafın kötü niyeti sabit olmadığından, üçüncü kişi vekilinin buna yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/7415 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte, 17/08/2018 tarihinde yapılan hacizde davacı 3. kişi şirketin istihkak iddiasında bulunduğu, haczin İİK'nun 96- 97. maddeleri gereğince yapılmasına karar verilerek istihkak iddia eden 3. kişiye istihkak davası açmak üzere süre verildiği ve bunun üzerine iş bu davanın açıldığı, ancak davacı istihkak iddia eden 3. kişi şirket tarafından ayrıca haczin yapılış şekline yönelik şikayet yoluna başvurulduğu, bu şikayetle ilgili yapılan yargılama neticesinde Konya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/761 Esas, 2019/9 Karar sayılı kararı ile şikayetin kabulüne haczin İİK'nun 99. maddesine yapıldığının tespitine karar verildiği, bu karara yönelik istinaf başvurusu üzerine dairemizin 2019/674- 674 E.K. sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu karara yönelik temyiz başvurusu üzerine kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, davalı ...'nin yaptığı takip sırasında borçlu şirketten kiraladıkları "... ..." otel işyerinde 3.kişi şirkete ait 158 kalem taşınır malın 29.03.2007 tarihinde haczedildiğini belirterek ,6183 sayılı Yasa'nın 66.maddesine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, dayanılan kira sözleşmesinin adi yazılı olup, sözleşmenin ve faturaların her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğunu, borçlu ve davacı şirket ortakları arasında organik bağ olduğunu ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
muvazaalı işlemler yapıldığı, istihkak iddiasının güçlü ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı kanaatine varıldığından, HMK.355 mad....
a yönelik temyiz itirazının hükmün kesin olması nedeniyle reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu 14.09.2009 tarihli haciz borçlunun zilyetliğindeki taşınmazda ve huzurunda yapıldığından İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlanması gereklidir.Davacı ... dava konusu ilaçlama makinası,römork,elektrik kablosu, iki adet süt sağma makinası,kırma makinası,elektrik dinoması, 56 adet su borusunun kendisine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş delil olarak da römorkla ilgili 22.04.2009 tarihli adi satış belgesi, 12.08.2009 tarihli yem kırma ve süt sağma makinasına ilişkin fatura örneği ile tanıkları göstermiştir....
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu şirket ile istihkak iddia eden şirketin iş kolları aynı olup aynı alanda faaliyet gösterdiklerini, 01/06/2022 tarihinde aynı adrese haciz işlemi için gidildiğinde haciz mahallinde borçlu şirket ile davacı arasındaki organik bağı kanıtlayacak nitelikte birden fazla belge ve evrak bulunduğunu, istihkak iddia eden davacının iki haciz tutanağında çelişkili beyanlarının olduğunu, dosyaya sunmuş olduğu kira sözleşmesi, vergi levhası ve faturaların adi nitelikte olup istihkak iddiasını aydınlatacak nitelikte olmadığını, borçlu şirket ile davalı şirket arasındaki bağ sebebi ile tüzel kişilik perdesinin aralanması gerektiğini beyanla, davanın reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul Anadolu 23....