Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, satışa konu halıların ayıplı olması nedeniyle mal bedeli ile borçlu bulunulmadığı ve ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir. Birleştirilen davada ise, mal bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiştir. Taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 22.05.2006 tarihli 2005/8323 Esas, 2005/5394 Karar sayılı ilamı ile, “uyuşmazlığın çözümü öncelikle ayıp iddiasının niteliği ve süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. TTK. 25/3. maddesi hükmüne göre, “emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur.”...

    İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı 24/11/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davacının davaya konu malları kendisine tesliminden itibaren kullanmaya devam ettiğini, sürecin 2 yılı bulduğunu, dava konusu malların eskitilmiş ve yıpratılmış olması durumunun nazara alınmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının ürünleri kullanarak yıpranmasına ve değerinin düşmesine, onarım bedelinin artmasına sebep olduğunu, bu durumunda mahkemece değerlendirilmediğini, davacının 6502 sayılı Kanundaki bildirim hükümlerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olarak dava açıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin davadır....

    Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen konut niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (ipotek) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu; ........ ili, ........ ilçesi, ........ mahallesi, 6599 ada 3 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılardan ...........

      İlk derece mahkemesince 08/10/2019 tarihli tensip ara kararı uyarınca;Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, tedbire konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin taraflar arasında çekişme konusu olduğu ve davanın taşınmazdaki ipoteğin fekkine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın Uyap üzerindeki takbis kayıtlarının incelenmesinde, bahsi geçen taşınmazdaki ipotek alacaklısının işbu dava dosyasında davalı olduğu anlaşıldığından ileride doğacak ve önlenemeyecek zarara yol açılmaması bakımından davaya konu İstanbul ili, Tuzla ilçesi, Merkez Mah., 7577 ada, 9 parselde kain C Blok 2.Kat 20 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmaz ile ilgili olarak Cebri İcra İle İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Satışının Tedbiren Durdurulmasına ve Taşınmaz üzerine "davalıdır şerhi" konulmasına karar verilmiş, bu karara davalı T. Halk Bankası A.Ş. vekilinin itirazı üzerine mürafaa duruşması açılarak 25/09/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında .Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 06/12/2016 gün ve 2016/8233 Esas - 2016/12705 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen karar davalı idare vekilinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dava konusu taşınmazda, bir kısım davacılar murisi ..., ... ve ......

        İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına kayıtlı İzmir İli, Çiğli ilçesi, 41293 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 775 Sayılı ve 2981 Sayılı Yasadan doğan uygulamalar nedeniyle belediye lehine 102.000.00 ETL üzerinden ipotek tesis edildiğini, ancak 7181 Sayılı Yasanın 19.maddesi ile TMK 883.maddesine eklenen ek fıkra ile malikin talebi ile süreli olan ipoteklerin terkin edileceğinin belirtildiğini, Tapu Kanununa eklenen geçici 4.madde uyarınca yasanın 01/01/2020 tarihinde yürürlüğe gireceğinden yasal düzenleme gereği süre bitiminde ipoteğin kaldırılması gerekeceğinden yargılama yapılarak öncelikle ipoteğin terkininin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ve taşınmaz üzerine kurulan ipotek bedelinin dava tarihine uyarlanarak güncellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 17/11/2016 gün ve 2016/1054 Esas - 2016/16120 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine onanmış, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

          Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

          Halkalı Çiftliği mevkiinde kain 184 ada 8- 10- 11- 12- 13- 14 ve 22 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu ve taşınmazların 23/08/2012 tarihinden sonraki dönemde eski malik ile ilgili tüm takyidatların kaldırılmasını talep ettiğini, davaya husumet itirazlarının olduğunu, şerh kimin lehine verilmişse davanın onun aleyhine açılması gerektiğini, ipotek, sahibine alacağın rehin konusu taşınmazın değerinden elde etme yetkisi veren, bir alacağa ayni güvence sağlayan rehin hakkı olduğunu, ipoteğin var olabilmesi için, mutlaka bir alacağın varlığı gerektiğini, ipotek hakkı hakkı fer-i bir taşınmaz rehini olup bu özelliği nedeni ile de ipoteğin varlığı ve sona ermesi alacak hakkına bağlı olduğunu, ipoteğin sona erdiğinin tespiti ve tapu kaydından silinmesi alacak hakkına bağlı olduğuna göre bu istekle açılacak davanın ipotek alacaklısına yöneltilmesi gerektiğinin de açık olduğunu, TMK tapu kaydındaki terkin ve değişikliklerin ne şekilde yapılacağını düzenleyen 1014....

          UYAP Entegrasyonu