WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı adına kayıtlı İzmir İli, Çiğli ilçesi, 41293 ada 4 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 775 Sayılı ve 2981 Sayılı Yasadan doğan uygulamalar nedeniyle belediye lehine 102.000.00 ETL üzerinden ipotek tesis edildiğini, ancak 7181 Sayılı Yasanın 19.maddesi ile TMK 883.maddesine eklenen ek fıkra ile malikin talebi ile süreli olan ipoteklerin terkin edileceğinin belirtildiğini, Tapu Kanununa eklenen geçici 4.madde uyarınca yasanın 01/01/2020 tarihinde yürürlüğe gireceğinden yasal düzenleme gereği süre bitiminde ipoteğin kaldırılması gerekeceğinden yargılama yapılarak öncelikle ipoteğin terkininin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına ve taşınmaz üzerine kurulan ipotek bedelinin dava tarihine uyarlanarak güncellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda, davacı, eldeki davayı ayıp iddiası ile 100,00 TL ayıplıbedelinin tahsili talebi ile açmış olup, yargılama sırasında, 2005/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile ayıplı işlerden kaynaklı, dava dilekçesinde ayıplıbedelinin tahsili yönünde kullanılan seçimlik hakkını ayıptan kaynaklı değer düşüklüğü bedelinin tahsili yönünde ıslah etmesinin 4077 Sayılı Kanun'un 4. maddesinde düzenlenen seçimlik hakkın yukarıda izah edilen yenilik doğurucu ve kullanılmakla sona eren niteliğine aykırı olduğu, seçimlik hakkın ıslah sureti ile değiştirilemeyeceği anlaşılmıştır....

Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada İzmir 13.Asliye Hukuk ve İzmir 1.Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalıdan sipariş üzerine satın alınan koltuk takımının siparişe uygun üretilmeksizin hatalı ve ayıplı olarak yapılması nedeniyle ayıplı malın iadesi ile ödenen bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü...

    olmadığının tespitine, davalı lehine taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekkine, şimdilik 5.000 TL denkleştirme tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı acentenin sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, acentenin 25.567,81 TL kasa açığının belirlendiğini ve buna ilişkin tutanağın acente tarafından itirazsız imzalandığını, ayrıca davacı acentenin 133.231,86 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini ve bu alacakların tahsili için davacılar aleyhine icra takiplerine girişildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 08.03.2019 tarih ve 2018/1069 Esas 2019/340 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması konusunda mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle HMK'nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmıştır. Mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş ve eldeki davada sadece denkleştirme tazminatı talebi incelenmiştir....

      TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket kumaş satımı işi ile iştigal ettiğini, davalıya 24.02.2018 tarihli 18.161,68 TL bedelli irsaliyeli faturaya konu kumaşları satıp teslim ettiğini, ürün bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "... mahkememizce yapılan değerlendirme ile de davacıya tapu devrinin koşullarının oluştuğu tespit edilmiş olmakla birlikte; taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davacının terditli talebinin kabulü ile; 780.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren mevduata işleyecek en yüksek faizi ile birlikte T7 Şirketi'nden tahsili ile davacıya ödenmesine, T3 Merkezi, T5 T10 karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı tarafça cezai şart isteminde bulunulmuşsa da; menfi zarar sözleşmeye güvenilerek yapılan giderlerin tamamıdır. Başka bir anlatımla, karşı tarafın malvarlığına girmese dahi, o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, o sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 17/11/2016 gün ve 2016/1054 Esas - 2016/16120 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine onanmış, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

          İnşaat arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, dava konusu taşınmazın sözleşmedik şartlar ve ödeme koşulları ile müvekkiline satıldığını, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan ödemelerin tamamını dava dışı şirkete yaptığını, dairenin teslim edildiğini ancak tapu devrinin yapılmadığını, devrini almak üzere tapu müdürlüğüne gittiğinde üzerinde ipotek olduğunu gördüğünü, ipotekli şekilde satış yapılmak istendiğini, müvekkilinin ipotekli şekilde tapuyu devralmak zorunda kaldığını, tüm bu nedenlerle Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak durdurulmasına, dava konusu daire üzerinde konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Dava, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu