WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça davada sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talep edilmemiş olup 8. fıkrada düzenlenen cezai şartların tahsili talep edildiği, başka bir anlatımla ayıplı eser reddedilerek yükleniciye iadesiyle birlikte diğer taleplerde bulunulmadığından, ek sözleşmenin 9. fıkrasında kararlaştırılan sökülen eski mutfak bedelinin ödenmesinin talep edilmesi mümkün değildir. Davacı iş sahibi ek sözleşmenin 7. fıkrasına uygun teslim olmaması ve ayıplı ifâ halinde 8. fıkrada kararlaştırılan her iki cezai şartı, teslimi gereken tarihten başlayarak ve fiilen teslim edilen tarihten saptanan eksik ve kusurların giderilmesi gereken makul sürenin bitimine kadar günlük 200,00 TL + 400,00 TL=600,00 TL olarak talep edebilecektir....

    İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin davacının yaptığı ve yapacak olduğu ticaretten doğmuş ve doğacak alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek bir teminat ipoteğidir. Teminatın üst sınırı ise, 10.000,00 TL’dir. Taşınmaz, bu miktar kadar alacaklının alacağının teminatını teşkil ettiğinden ve davacı tarafından ipotek sebebiyle borçlu olunmadığı ileri sürüldüğünden bu iddianın incelenmesi gerekir. Bütün bu açıklamaların sonucu doğrultusunda mahkemece, ipotek 10.000,00 TL için ve ...'...

      Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

      Davacı, sözleşmeye konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile bu davayı açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacının temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda karar dairemizce onanmış, davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dava konusu ipotek bedelinin 165.000,00 TL'sı olduğu, harca esas dava değerinin 55.000,00 TL olduğu; bu ipoteğin kaldırılması için dava açıldığı ve davacının dava tarihi itibariyle haklı olduğu anlaşıldığına göre davacı lehine 6.350,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden davacı lehine 750.00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: ... yönünden birleştirilen davanın husumetten reddine, ... yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idareler vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, ... aleyhine açılan asıl davanın kabulüne, ... hakkındaki birleştirilen davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı idareler vekilince temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, 08.09.1986 tarihinde 7294 ada 7 sayılı parseli davalılar murisi ...’dan 3,00 TL (3.000.000,00 eski TL) bedel ile satın alarak satış bedelinin tamamı için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemiştir....

            Şti. arasında 09.02.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, buna göre yüklenici şirketin devredilen taşınmazda yapması gereken inşaatı yarım bıraktığını, 2010 yılı birim fiyatlarıyla eksik işler bedelinin 96.447,00 TL olduğunun saptandığını, davalı üçüncü kişilerin ise kendilerine düşen bağımsız bölümlere alacakları sebebiyle haciz koydurduklarını ileri sürerek, kendi paylarına düşen 1, 2, 4 ve 6 nolu dairelere konan takyidatların kaldırılmasını ve anılan bağımsız bölümlerin adlarına tescilini; eksik inşaat bedeli 96.447,00 TL'nin ve 18.10.2010 teslim tarihinden itibaren daire başına 500,00 TL'den 10.000,00 TL kira bedelinin davalı yükleniciden davadan itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmişlerdir. Davalı .... Şti., kendilerinin iyiniyetle tapuya güvenerek taşınmaza haciz koydurduğunu, 3. kişilerin haklarının da korunması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

              -K A R A R- Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin inşaatı eksik ve ayıplı yaptığını ileri sürerek, eksik ve ayıplı işlerin bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, inşaatın eksiksiz teslim edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ek sözleşmeler nedeniyle davacı arsa sahibinin yapması gereken işler dışında bilirkişi raporu ile belirlenen eksik ve ayıplı ... bedelinin tahsili yönünde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı 24/11/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davacının davaya konu malları kendisine tesliminden itibaren kullanmaya devam ettiğini, sürecin 2 yılı bulduğunu, dava konusu malların eskitilmiş ve yıpratılmış olması durumunun nazara alınmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının ürünleri kullanarak yıpranmasına ve değerinin düşmesine, onarım bedelinin artmasına sebep olduğunu, bu durumunda mahkemece değerlendirilmediğini, davacının 6502 sayılı Kanundaki bildirim hükümlerini yerine getirmediğini, kötü niyetli olarak dava açıldığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin davadır....

                - K A R A R - Dava, satışa konu halıların ayıplı olması nedeniyle mal bedeli ile borçlu bulunulmadığı ve ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir. Birleştirilen davada ise, mal bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiştir. Taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 22.05.2006 tarihli 2005/8323 Esas, 2005/5394 Karar sayılı ilamı ile, “uyuşmazlığın çözümü öncelikle ayıp iddiasının niteliği ve süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. TTK. 25/3. maddesi hükmüne göre, “emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur.”...

                  UYAP Entegrasyonu